Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kirliliğin her türlüsüyle fazlasıyla içli dışlıyız. Ama biri var ki, henüz adını bile daha yeni duyuyoruz. Ama buna karşın, hem insan yaşamını her türlü kirlilikten çok daha fazla etkiliyor, hem de evde, okulda, sokakta, işyerinde, kısacası yaşamın her anında hemen yanı başımızda bizi tehdit etmeye devam ediyor.
Bu sanal kirliliğin adına bilim adamları elektromanyetik kirlilik diyorlar. Elektrik enerjisiyle çalışan her türlü aletin bu kirliliğe neden olduğu ama bazılarının, diğerlerinden çok daha fazla kanser riski taşıdığı belirtiliyor.
Elektrikli tıraş makinesi, cep telefonu, mikro dalga fırın, bilgisayar, televizyon gibi artık olmazsa olmaz dediğimiz teknoloji harikalarının aynı zamanda birer saatli bomba niteliği taşıdığını biliyor muydunuz?
Dahası neredeyse hemen her köşe başında gördüğümüz radyo, televizyon, telefon ve telsiz aktarıcı antenlerinin de yine tehlike saçtığını ve gelişmiş ülkelerde yerleşim bölgelerinde tamamen yasaklandığından ne kadarımız haberdar?..
Öyle olmasaydı, Ankara'da Başbakanlığın tam karşısında GSM antenleri radyasyon yaymaya devam eder miydi!..
Konu müthiş ilginç. İçine girdikçe insanı dehşete düşürüyor. Elektromanyetik kirliliğin en fazla etkilediği kesim ise çocuk ve yaşlılar. Tıraş makinelerini 4 dakika, cep telefonlarını da 15 dakikadan fazla kullanılmaması, Avrupa Birliği'nin kalite simgesi olan CE damgası bulunmayan elektrikli aletlerden uzak durulması gerektiğine de ayrıca dikkat çekiliyor.
Türkiye'de benzeri konularla pek ilgilenilmez. Hele hele televizyonların hiç aklına gelmez. Çünkü, hayati önem taşısa da pek izleyeni olmaz...
Karne olarak yarın Kanal D'de bu konuyu masaya yatırıyoruz. Elektromanyetik kirliliği, zaten sayıları çok olmayan iki değerli bilim adamından dinleyeceğiz. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi'nden Prof. Dr. Selim Şeker ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Tunaya Kalkan'ın verdiği bilgiler müthiş.
Başkalarını bilmeyiz ama bu yazıyı okuduktan sonra, eğer 14.00'teki programı izlemezseniz, kendinizin, yakınlarınızın sağlığına çok önem vermediğinizi düşünmeye başlarız. Bilmiş olun...

Rüzgar gülü

Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, özel okul zammı konusunda veliler bastırınca kolejlere yüklendi. Yüksek zam yapmayın, yoksa yollarımız ayrılır tehdidini savurdu. Sonra; direnin, çocuklarınızı alıp, bizim vakıf okullarına getirin çağrısında bulundu. Veliler de sandı ki bakan arkalarında. Ama zamlar kesinleşti. Bakanlıktan çıt yok. Sonra özel okul sahipleri Bakan'a ne yapıyorsunuz, zaten üç beş tane öğrencimiz var onları da siz kaçırmayın hatırlatmasında bulununca, bu kez de onlardan yana tavır alıp, istikrar programına uyduklarını, özel okullara Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu açıkladı. Biz artık ne diyelim!?.


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr