Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Birkaç yıl öncesine kadar İstanbul'un en gözde okullarından biri olan Yüzyıl Işıl'ın, bünyesinde Üsküdar, İzmir ve Tarsus Amerikan liselerini de bulunduran Sağlık ve Eğitim Vakfı SEV tarafından satın alınıyor olması, çok ama çok ilginç. Bir okul öğretmeni, öğrencisi, velisiyle birlikte düne kadar rakibi olduğu bir okula satılıyor...
Aslında satılmak kelimesi çok ağır. Ama o şekilde konuşuluyor. Her iki okul vakfı başkanlarının yaptığı açıklamada ise şu ifade kullanılıyor:
"Özel Yüzyıl Işıl Okulları'nın SEV bünyesine katılması doğrultusunda ilke kararı alınmıştır. Bu ilke kararı, her iki vakfın mütevelli heyetinin konu ile ilgili toplantıları neticesinde kesinleşecektir."
Her ikisi de işadamı olan Muhteşem Ekenler ve Zeynel Abidin Erdem, keşke bu açıklamayı yapmadan önce mütevelli heyetlerinin alacağı kararı bekleselerdi. Her ikisi de o koltuğa seçilerek geldiler. Ne kadar oturacakları da belli değil. Aldıkları bu bağlayıcı karar, sanki dayatma sinyalleri veriyor...
Yüzyıl Işıl Okulları yeni olmasına karşın başarılı bir okuldu. 10 yılda İstanbul'un tarihi okulları ile yarışmaya başladı. Lale ve Nilgün Hanım'ın samimi gayretleri yeni açılan pek çok okul için örnek oldu. Her şey yolunda giderken, okul bir anda krize girdi. Daha çok eşlerden kaynaklandığı öne sürülen mali krizin boyutları öylesine büyüdü ki, veliler bir vakıf kurarak yüklüce bağışta bulundular ve okula el koydular.
Bu arada çok kan kaybetti. Tüm gayretler boşa gitti ve gelinen son nokta SEV'in bünyesine katılma oldu. Bu karar, Yüzyıl Işıl'ı kurtarabilir mi? Enine boyuna tartışılması gerekir...
SEV'e gelince bünyesindeki okullar her ne kadar Amerikan okulları sıfatını taşıyorsa da, eski statülerinde değiller. Robert gibi hala Amerikalılarla organik bir bağlantısı yok. Tüm okullar, yakın zamanda mezunlardan oluşan bir vakfın kontrolüne girdi. Bu yüzden son yıllarda onlar da epey ekonomik sıkıntı çektiler. Arkalarında Amerika desteği kalmadığı için sürekli veliye yüklendiler. Neredeyse selam verenden bağış istediler. İlköğretim okulunun kurasına katılabilmek için bile 5 bin dolarlık bağış zorunluluğu getirdiler.
Onlardan sonra benzer yöntemle, yani veliden topladıkları paralarla okul kuranlar kampüslerini bitirdiler, yeni binalarına taşındılar. Ama onlar hala SEV İlköğretim Okulu'nu Üsküdar Amerikan'ın kampüsündeki tıkış tıkışlıktan kurtaramadılar.
Mekan açısından Yüzyıl Işıl, SEV ilköğretim Okulu'na büyük bir rahatlık getirebilir. Ancak kaynaşma hele hele yönetim anlayışı ne kadar uyum sağlar işte o biraz karışık. Gönül ister ki her iki okulda ayakta kalsın, her iki okulda bugüne kadar sergiledikleri başarılı eğitim standardını düşürmesin.
Özetin özeti: Okullar artık trilyonların döndüğü büyük işletmeler oldu. Her zamankinden daha çok kurumsallaşmaya ihtiyaçları var. Ama bunu bir türlü başaramıyorlar. Vakıflar da, veliden topladıkları parayla, velilere fiyaka satıyorlar, vakıf ağalığı yapıyorlar. Umarız bu konuda da daha duyarlı olunur...



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr