Üniversite gençliği, 80'li yıllardan miras kalan üzerindeki uyuşukluğu atma yolunda. Hemen her gün farklı bir etkinliklerine şahit oluyoruz. İnternetteki üniversite sitelerini ziyaret ettiğinizde bunu fazlasıyla görebiliyorsunuz.
Eskiden üç - beş öğrenci bir araya gelip kulüp kurardı. Oysa şimdi birbirinden enteresan sanal siteler kuruyorlar. Teknolojideki gelişmeyi en çabuk yakalayan onlar...
Hafta sonu İTÜ'lü gençlerin düzenlediği konferanslar serisinde onlarla birlikteydim. 14 üniversiteden konuk öğrenciler vardı. İlk kez bu kadar kalabalık ve duyarlı üniversite gençliği ile bir arada oldum. Kabuklarını kırmaya, biz de varız demeye hazırlanan pırıl pırıl yüzlerce genç. Soran, sorgulayan, eksiklerini tamamlamayan, dünyada olup bitenleri öğrenmeye çalışan bir hava içerisindeydiler. Hep slogan üretenlerine alışık olduğumuz için etkilenmedim desem yalan olur.
İTÜ İşletme ve Ergonomi kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği "İletime Giriş Okulu 2000" projesinin amacı bakın nasıl anlatılıyor. Bu öğrenciler takdir edilmez de ne yapılır:
"Kendilerinden çok şey beklenen geleceğin yöneticileri, biz üniversite öğrencileri arasından çıkacaktır. Eğitim hayatımızın ilk yıllarında işletme disiplinini kavramakta zorluk çeken bizler, üniversiteye yeni giren ve işletme kavramına kafasında tam olarak bir şekil verememiş arkadaşlarımıza yardımcı olmak istiyoruz. Geleceklerini daha iyi planlamaları için onları, farklı bakış açısına ve deneyime sahip insanlarla buluşturuyoruz. Böylece daha işin başındayken zamana karşı yarışta bir adım öne geçecekler..."
Arkadan gelenlerin kendilerinden daha yetişmesi için çaba gösteren bir öğrenci kulübü. Helal olsun. Onlara da, onlara inanıp bu kervana katılanlara da...
Boğaziçi Üniversitesi'nden gelen öğrencilerin hayali ise üniversite gençliğinin duygularına tercüman olacak bir TV kanalını hayata geçirmek. Basın Kulübü kararak internet üzerinden yayın yapmak istiyorlar. Mevcut yayın organlarının sorunlarıyla ilgilenmediği için böyle bir arayışa girdiklerini belirten öğrenciler, üniversiteler, öğrenciler ve bilim adamları kuracağımız sitede hak ettikleri değeri bulacak dediler. Onları da canı gönülden alkışladık. Sıkıştıkları her noktada yanlarında olma sözü verdik.
İstanbul Üniversitesi'nden gelen öğrencilerin hedefi ise 6 Kasım'da YÖK'ü protesto etmek. Ama öyle sadece sloganla değil. Titiz bir çalışma ve ciddi bir söylem hazırlayarak Ankara'nın yolunu tutacaklar. Konuya ciddiyetler bakan tüm üniversitelerden katılım bekliyorlar.
Cumhurbaşkanı başta olmak üzere toplumun hemen hemen bütün kesimlerinin şikayetçi olduğu YÖK, politize olmuş bir önyargıyla değil de yarattığı rahatsızlıklarla ele alınırsa eminim bu yıldönümünde oldukça farklı anılır!..
Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr