Yılda bir gün de olsa hatırladığımız gençlerimizi biraz olsun mutlu etmek ister misiniz?
Örneğin YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz, bugün bir açıklama yapıp üniversiteye giriş sistemindeki hatalarından vazgeçtiğini açıklayabilir.
Başbakan
Ecevit de aylardır yılan hikayesine dönen öğrenci affının TBMM'nin öncelikli gündem maddesi haline getirildiğini ve ilk toplantıda ele alınarak hemen yasalaştırılacağı müjdesini verebilir.
Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu da öğrenci burslarının 50 milyon liraya yükseltildiğini, gelecek yıl barınma sorununun tamamen ortadan kalkması için yüzlerce yeni yurt yapılacağını, bir bayram armağanı olarak gençlere duyurabilir.
ÖSYM Başkanı
Dr. Fethi Toker ise, öğrenci ve öğretmen adaylarının daha sağlık tercihler yapabilmesi için bundan böyle uyduruk kaydırık başvuru kılavuzları yerine daha ciddi rehberlik hizmeti vereceklerini hiç gocunmadan dile getirebilir.
Uçan kuştan vergi alan Maliye Bakanı
Sümer Oral da, eğitimde KDV'nin azaltıldığını hatta sıfırlandığını, kendini geliştirmek isteyen her gencin yaptığı harcamadan değil ekstra vergiler almak, vergi indirimine gidilebileceğini anlatabilir.
Eğitim vakıf ve dernekleri de kuruluş amaçlarını biraz olsun hatırlayarak, çaresiz kaldıkları için tarikatların ve şer odaklarının eline düşen gençlere bir çağrıda bulunarak, gelin onların sunduğu olanakların çok daha fazlasını bizler sağlayabiliriz diyebilirler.
Milliyet ve Kanal D dışındaki diğer medya kuruluşlarının yayın yönetmenleri de, sizlerin önemini geç de olsa bizler de anladık, bundan böyle düzenli eğitim ve gençlik sayfaları ile periyodik gençlik programları yapacağız taahhütünde bulunabilirler.
Öğretmen ve öğretim üyeleri de bugüne kadar zehir zemberek eleştirdikleri müfredat programları ve yazboz tahtasına dönen yönetmeliklerin arkasına sığınmaktan vazgeçerek, eğitimi daha zevkli hale getireceklerini, artık notun değil, pedagojik ve sosyal gelişimin daha önemli olduğunu vurgulayabilirler.
Milletvekileri de ülke nüfusunun yarıdan fazlasının genç olduğunu hatırlayıp, geçlerin konumlarını güçlendirici yasalar çıkartmanın artık zamanı geldiğini, bu konuda parti farkı gözetmeksizin hemen ortak çalışmalar başlatacaklarını ilan edebilirler.
Belediye başkanları da yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden birinin gençlerin okul dışındaki saatlerine yönelik sosyal ortamlar ve etkinlikler düzenlemek olduğunu hatırlayarak, peş peşe basın toplantıları düzenleyip, bu amaçla ayırdıkları bütçeleri ve projeleri iftiharla sunabilirler...
Özetin özeti: Gençler, artık laf değil, somut adımlar istiyor. Onları bugüne kadar yeterince sömürdük, kandırdık, ihmal ettik. Ama artık yeter!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr