25’lik gençler ilk kez milletvekili olabilecek. Peki buna hazırlar mı? Adayları görmeden ne söylense boş. Öyle gençler var ki 70’liklerden daha fazla statükocu. Ve öyleleri de var ki, cop ve biber gazını yeterli bulmayıp, daha radikal önlemler alınmasını istiyor. Hem de bunlardan bazıları üniversite öğrenci konseyi başkanı. Yani seçimle oraya gelmiş öğrenci liderleri.
Şimdi böylesi bir ortamda, nüfus kâğıdına bakıp onları parlamentoya taşımak neyi değiştirecek?
Gençlerle sürekli iç içeyiz. Hangisi biraz öne çıksa, bulunduğu konumu korumak için, içinden çıktığı öğrenci kesimi ve onların sorunlarını savunmak yerine rektörlerin ya da siyasi partilerin sözcüsü gibi konuşmaya başlıyorlar.
Ülkeyi ve dünyayı kurtarmaktan da, bir türlü gençlerin sorunlarına sıra gelmiyor.
İşte bu yüzden milletvekilliğine soyunan genç arkadaşlardan, gençler adına çok fazla bir beklenti içerisine girmemek gerekiyor. Şaşırtıcı gelişmeler olabilir mi? Onu da bekleyip göreceğiz...
Gençler kimin temsilcisi?
Genç parlamenterler, ülkemizin ve dünyanın güncel sorunlarına kafa yormayacaklar mı? Elbette yoracaklar. Farklı bakış açıları ve farklı öneriler getirecekler. En azından getirmeleri beklenir. Ama siyasi partilerde ya da üniversitelerde öne çıkan isimlere bakıldığında, söze hep, hem de uzun uzun, rektörlere, bakanlara, valilere, genel başkanlara teşekkür edip saygı ve bağımlılıklarını belirterek başlıyorlar.
Heyecan ve enerjileri ise hep kontrol altında. Bir pot kırıp da koltuğumuzdan olmayalım ya da saygısızlık olarak anlaşılmasın diye genelde çok farklı bir profil sergiliyorlar. Bu da onlardan yüksek beklenti içerisinde olan kişilerde hayal kırıklığı yaratabiliyor.
Bugüne kadar eğitim ve gençliğin sorunları yeterince Meclis’e yansımadı. Çünkü bu sorunlar yetişkin milletvekillerinin umurunda değil diye yorumlandı. Ama şimdi, eğer 25’lik milletvekilleri de Meclis’e girdiğinde değişen bir şey olmazsa, bir sonraki seçimde ille de gençler de meclise girsin diyenlerin sayısı azalabilir. İşte bu yüzden genç milletvekili adayları daha şimdiden özellikle gençleri sandığa getirecek ve onları etkileyecek projelere imza atmalılar.
Neden sandığa küsler?
Sandığa gitme alışkanlığı en zayıf olan kesim, maalesef gençler. Bazı partilerin “kurşun asker” dedikleri gençler dışında çok önemli bir bölümü sandığa küskün. Özellikle de üniversite öğrencileri. Neden diye sorduğunuzda size hiç düşünmeden kırk tane farklı neden sıralıyorlar. Hepsinde de haklılar. Ama yine de de bu durum, sandığa küsmeleri için bir gerekçe olmamalı.
İktidarıyla, muhalefetiyle siyasete düşen görev, öncelikle onları sandığa getirmek olmalı ve bu konudaki çabalar, desteklenmelidir. Örneğin, tam da final sınavları döneminde gerçekleşecek seçimde, çok azı memleketine gidip oy kullanacağı için, üniversite kampüslerinde oy kullanmaları sağlanmalıdır.
Eğer gençlerin önü gerçekten açılmak isteniyor ve onların da ülke yönetiminde söz sahibi olmalarına samimiyetle bakılıyorsa, bu sorun ortadan kaldırılmalıdır.
Kampüsün ortasına bir sandık konur ve öğrenci kimlik kartını gösteren oyunu kullanır. Mükerrer oylar için de önlemler alınır. Yetir ki istensin...
Bu arada genç milletvekili adaylarına da büyük görevler düşüyor. Onların dilinden yine en iyi onlar anlayacağı için, öncelikli görevleri, onları bu küskünlükten vazgeçirmek olmalıdır...
Tecrübe mi, yaş mı?
Hemen her meslekte olduğu gibi milletvekilliğinde de önemli olan tecrübe mi yoksa gençlik mi? O da önemli, diğeri de. Gençlerin enerjisi ile yetişkinlerin birikimini aynı potada eriten partiler bu yarıştan kârlı çıkacaklar.
12 Haziran milletvekili seçiminin öncekilerden farkı, lider odaklı seçim olmaktan uzaklaşıp, aday ve proje adaklı eksene kaymasıdır. Elbette yine liderler alıp götürecek ama, o “altın oy” denilen kritik seçmen grubu, “kimi niye aday gösterdin, hangi soruna nasıl bir çözüm önerisi getireceksin?” diye soracak.
Daha da önemlisi dün verilen sözler hâlâ niye yerine getirilmedi diye kırmızı kart gösterecek.
Siyaseti bilmeyiz ama gençleri tanıyoruz. Ve artık onlar, hiç kimse için çantada keklik değil. Eğer sandığa giderlerse, çok şeyler değişir.
Özetin özeti: İktidarıyla, muhalefetiyle kim gençler için ne yapacak hep birlikte göreceğiz. Gençlerin oyunu hak eden, ebeveynleri de yakalar. Bizden hatırlatması...