Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Abbas GÜÇLÜ

DIŞARDAN bakıldığında iş gerçekten aslanın ağzında. Hatta midesinde. Gençlerle, anne - babalarla konuştuğunuzda bunu fazlasıyla hissediyoruz.
Gençler, üniversiteden mezun olduklarında sudan çıkmış balık gibi oluyor. Bir anda üzerlerine yoğun bir iş baskısı biniyor. Anne - babalar açıktan açığa söylemeseler de, her halleriyle "hadi onca yıl okudun, şimdi çalışma zamanı" mesajını veriyor.
Üniversite diploması artık tek başına işe girmek için yeterli değil. Ortaokul ve lise mezunlarının durumunu siz düşünün. İlkokul mezunlarına ise artık ehliyet bile verilmiyor.
İşte böyle bir ortamda iş, hele hele iyi bir iş bulmak gerçekten çok zor. Ama imkansız değil. Ne aradığını, ne istediğini bilip, kendini ona göre yetiştirenler için iş bulmak, pek o kadar da zor değil.
İletişim Fakültesi'ne gazeteci olarak giren öğrencilerden çoğunu, diğer fakültelerde de olduğu gibi sınavdan sınava görüyoruz. Durum böyle olunca 100 kişilik bir sınıfta gazeteci olma yeterliliğine sahip, istekli 3 - 5 kişi bulmak kolay değil.
Diğer sektörlerde de durum farklı değil. Yeni mezun iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir öğretmen bulmak, iğneyle kuyu kazmaktan zor.
Bu durumun kabahatlisi sadece gençler mi? Hayır. Eğitim sisteminin, ailenin, işverenlerin, kısacası hepimizin sorumluluğu var.
İş korkusu yüzünden, öğrenciler ya gereksiz yere üniversite eğitimini uzatıyor ya da yüksek lisansa yönelerek birkaç yıl daha kazanmak istiyor. Sonuç olarak, mezuniyet ve diploma, taze bir başlangıç olması gerekirken, adeta kabusa dönüşüyor.
Benim görebildiğim ve gençlere sürekli olarak önerdiğim, lise 2'nci sınıftan itibaren hedefin iyi belirlenmesi ve üniversite yıllarında mutlaka iş hayatıyla yüz yüze gelinmesi. Üniversite çevrelerinde ortak bir kanı var: Mezun oluncaya kadar iş bulamayan için, hayat gerçekten zor.
İş ararken, olmazsa olmaz kurallardan bazıları şöyle:
Yapılan işin sevilmesi. Vizyon. Yabancı dil. Yaratıcılık. Girişkenlik. Hırs. Takipçilik...
İşin özelliğine göre yukarıdaki niteliklerde artış olur ama, azalma olmaz. İşte bu gereklilikleri erken farkedip, kendisini daha üniversite birinci sınıftan itibaren ona göre yönlendirenler için iş bulamama korkusu kesinlikle yok. Alabildiklerini üniversiteden alıp, gerisini dışardan kurslarla ya da stajyerlikle tamamlayabiliyorlar...
Yerleşik kanılardan biri de "torpil"i olmayanın iş bulamayacağı ve işe hak edenlerin değil, hak etmeyenlerin alındığı şeklinde. Kısmen doğru olsa da, iddialı olanlar için fazla bir geçerliliği yok...
Onca sözden sonra artık dilimin altındaki baklayı çıkarabilirim. Hem gazetede, hem de Kanal D'de yaptığımız Karne programı için yeniden bir yapılanmaya gidiyoruz. Eğitim ve gençlik haberleri konusunda her açıdan iddialı gençlere kapımız açık. Hodri meydan. Bir fotoğraf ve kendinizi anlatan bir yazıyla ilk adımı atabilirsiniz...

Yazara Email A.Guclu@milliyet.com.tr