Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 1'er oy alan iki adayı nihayet dün akşam saatlerinde adaylıktan çekildiler. Cumhurbaşkanı Sezer'in bugün YÖK'ten iki aday istemesi bekleniyor. YÖK Genel Kurulu, muhtemelen yarın toplanarak seçimlerde en çok oy alan Emin Alıcı ve Rektör Fethi İdiman'ı Çankaya'ya bildirecek. Erzurum ve İnönü'de ise henüz bir hareketlilik yok. Çözümün YÖK'ten değil üniversitelerden gelmesi, YÖK ile Çankaya arasındaki gerginliğin daha da artmasına neden oldu.
YÖK, YÖK olalı hiç böyle köşeye sıkışmadı. Eleştirildiği çok oldu. Kaldırılması için defalarca yasa teklifi de verildi. Ama her defasında, yara alsa da galip çıkan hep YÖK oldu...
Şu anda ise yapyalnızlar. Arkalarında ne Çankaya var, ne de Başbakanlık. Meclis'teki partiler gibi kamuoyu da bırakın desteklemeyi hiçbir dönemde olmadığı kadar eleştiri bombardımanına tutuyor. Öğretim üyeleri ve öğrencilerin de memnun olduğunu söylemek çok zor. Peki böylesi bir ortamda YÖK bu badireyi nasıl atlatır? Ankara kulislerinde en çok konuşulan konulardan biri de bu. Hem de sadece akademik değil, en etkili kulislerde. YÖK, YÖK olalı böylesi dillere düşmemişti...
YÖK vakası, artık rektörlük krizi olmaktan çoktan çıktı. Dokuz Eylül, Atatürk, İnönü ve diğer kritik üniversitelere de yeni rektörler öyle ya da böyle atanacak. Ama YÖK'ün bu haliyle devamı çok zor.
Gürüz istifa eder mi? Hiç tarzı değil. Ama belli de olmaz. O vuruşarak, aslanlar gibi mücadele ederek çekilir! Bir önceki görevi TÜBİTAK Başkanlığı'ndan ayrılışı da öyle olmadı mı?!.
Asıl önemli olan bundan sonrası! Gürüz, kendisini vazgeçilmez sanıyor. Ama Çankaya gibi Bilkent'teki YÖK Başkanlığı koltuğu da rahatlıkla doldurulur. Hem de gücünü bir yerlerden alan değil, akademik birikimi, demokrat geçmişi, yönetim tecrübesi ve kavgacı değil uzlaşmacı kişiliği ile kendinden alan bir başkanla.
YÖK Yasası'na gelince, ortada onlarca taslak var. Ama bir yükseköğretim şurası toplansa hiç fena olmaz!..
ÖSS açıklanıyor
Üniversitelerarası öğrenci seçme sınavı sonuçları yarın sabah açıklanıyor. Ama sevinmek ya da üzülmek için henüz çok erken. Belli olan sadece puanlar. Kimin nereye yerleşeceği, kazanıp kazanmadığı en erken ağustos sonunda belli olacak.
Bu yıl geçen yıldan farklı olarak ÖSS'ye ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı da ekleniyor. Yani adaylar bir anlamda gerçek puanlarını Türkiye sıralarını ve yüzdelik dilimlerini bilerek tercih yapacaklar.
Sınava giren bir buçuk milyona yakın adaydan muhtemelen 850 bini 105 puan barajını aşacak. Bunun anlamı eğer bu adaylar isterlerse, öyle ya da böyle bir şekilde üniversiteli olmanın yolunu bulabilirler.
İşte bu aşamada tercih listelerinin hazırlanması ve ekonomik koşulların yeniden gözden geçirilmesi büyük önem taşıyor. Tercih sıralamasının, sınavdan çok daha fazla önem taşıması bu yüzden...
2 - 11 Ağustos günleri arasında gerçekleşecek olan tercih formlarının düzenlenmesi sırasında Milliyet olarak yine sizlerin yanı başınızda olacağız...
Özetin özeti: Milyonlarca genç gibi üniversitelerimiz de yeni bir arayışın içinde. Umarız; gidecekleri istikamet aklın, bilimin, çağdaşlığın, huzurun yolu olur.
Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr