İçinde bulunduğumuz hafta, 70’i aşkın ülkede olduğu gibi, ülkemizde de Global Girişimcilik Haftası olarak yoğun bir şekilde kutlanıyor. Dün gece Genç Bakış’ta bu konuyu ele aldık. TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı konuğumuzdu.
Ali Sabancı, arkasında milyarlarca dolarlık aile serveti, kurulu bir düzeni ve parlak bir geleceği olmasına rağmen, neden bu kazanımlarını elinin tersiyle bir tarafa itip sadece Ali olarak her şeye sıfırdan başladığını anlattı. Birikimlerini gençlerle paylaştı. TOBB’un ve diğer sivil toplum örgütlerinin genç fikirlere, girişimci gençlere, yaratıcı düşünceye sunduğu olanakları vurguladı.
Peki, gençler girişimcilik kavramının neresindeydiler? İşte bu çok ilginçti. Çukurova Üniversitesi öğrencileri, üç saat boyunca, hayatlarının akışını değiştirecek bu kavram yerine mevcut düzenle didişmeyi tercih ettiler.
100 bin liram olsaydı...
Hani “Ah bir sermayem olsa, neler yapmazdım ki...” denir ya, işte bunu düşünerek ortaya bir soru attık:
100 bin liranız olsaydı ne yapardınız?
Hayallerinin sınırlarını görmek istedik.
Gelen cevaplar karşısında yaşadığımız şoku kelimelerle anlatmak mümkün değil.
“Bankaya yatırıp faizini yerim” diyenlerden “Hemen bir araba alıp otobüsle okula gelip gitmek kurtulurum” diyenlere kadar, ne ararsanız vardı.
Ve sonunda anladık ki, gençlerimizden çok önemli bir bölümü hayal kurmaktan, büyük düşünmekten, farkındalık yaratmaktan ve en önemlisi de geleceğe umutla bakmaktan korkuyor.
Kabahat onların mı, yoksa sistemin ve biz yetişkinlerin mi?
En kolayı onları suçlamak olur ama sanki tek suçlu onlar değil!..
Öğrencilerden çok, ekran başındakilerin ilgi gösterdiği girişimcilik konusunda işte Ali Sabancı’nın söylediklerinden satır başları:
İlk parayı oltadan kazandım- Girişimcilik Haftası iki yıldır 70’in üzerinde ülkede kutlanıyor. Amaç girişimciliği artırmak.
- Biz son çare olarak değil, başlangıç olarak girişimciyi teşvik etmeye çalışıyoruz.
- Türkiye’de girişimci sayısı az, biz bunu geliştirmeye çalışıyoruz. Fakat bu biraz zaman alacak. Öncelikle bu konuda bilinç oluşturmaya çalışıyoruz.
- Girişimci olabilmek için risk almak ve biraz da hayalperest olmak gerek.
- 10 yaşımdayken arka arkaya iki yıl, evimizin önünde olta sattım ve iyi para kazandım.
- Şu an 20-22 yaşımda olmak için üstüne para bile verirdim.
- Soyadımın Sabancı olmasından kaçmıyorum, bu bir gerçek. Ve avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Örneğin bu soy isimle geldiğiniz zaman sizden beklentiler çok yüksek oluyor. Sizinle hiç alakası olmayan beklentiler de doğuyor.
- Ben hep aile şirketinde çalıştırılmaya şartlandırıldım. Ama bir gün milyar dolarlar değil, milyon dolarlar konuşmak istiyorum dedim, risk aldım ve şimdi bu konumdayım.
- 20 yaşındayken dünyanın benim etrafımda döndüğünü düşünüyordum. Ta ki gerçek dünyayla yüzleşene kadar. 10 yıl çalıştım ve sonra dedim ki “Ben sadece patinaj yapıyorum. Şunu unutmamak gerek: Hayat senin etrafında dönmüyor, doğruyu bilen tek sen değilsin.”
- Ne iş yaparsanız yapın, kimseyi kandırmayın. Çünkü asla ikinci bir şansınız olmaz.
- Türkiye’de sağlık sistemi çökmüş durumda. Ben olsam sağlık sektörüne girerdim. Çünkü günün sonunda insanlar mutlaka sağlık hizmeti alıyor. Gıda sektörü de aynı şekilde.
- Sadece tek kanalda düşünmeyin. Farklı taraflara da yönelin. Fakat tabii 3-4 kez önünüz kesiliyorsa o zaman biraz da talihsizsiniz demektir.
- Girişimci olmak için ille de mal sahibi olmanız gerekmiyor. Okumaya önem verin, sabırlı olun ve düşüncenizde mütevazı olmayın.
- İş bulmak için okumayın. Kendinizi geliştirin, iş size gelecek. Kamudan iş yaratmasını beklemeniz yetmez. Zaten kamu iş yaratamıyor.
- Girişimcilik için bazı kapılar size açık. Bazıları tam açık değil ama siz itekleyin.
Programın videosunu abbasguclu.com.tr’de izleyebilirsiniz.
Özetin özeti: Ülkeler için en büyük zenginliğin sadece genç nüfusa sahip olmak değil, yaratıcı, girişimci, farkındalık yaratan, uçmayı, uçurmayı düşünen gençlere sahip olmak olduğunu dün bir kez daha gördük...