Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni cumhurbaşkanı hemen hemen belli oldu. Umarız aylardır kilitlenen devlet, artık çalışmaya başlar...
Tabii yeni seçim, yeni sorunları da beraberinde getirmezse...
Örneğin Demirel'in göreve atadığı başbakan, YÖK başkanı gibi kilit görevlerde bulunan isimler nezaketen de olsa, yeni cumhurbaşkanına istifalarını bildirecekler mi?..
Başbakan Ecevit'in durum değerlendirmesi yapacağı belirtiliyor. YÖK Başkanı'nın çevresinden gelen sinyaller de yeni cumhurbaşkanına istifa mektubu sunmanın etik açıdan doğru bulunduğu yönünde...
Bu arada ortak isim arayışı sırasında bazı kilit koltukların pazarlık konusu olduğu artık açıktan açığa konuşuluyor...
Ecevit'i bilmem ama benim 20 yıla yakındır tanıdığım Gürüz, yeni cumhurbaşkanına istifasını sunarsa hiç şaşmam! Yeniden aynı göreve atanır mı atanmaz mı onu bilmem. Ama eğer söylendiği gibi kararını verdiyse, yeniden atanıp atanmayacağını hiç düşünmeden istifasını cebine koyup Çankaya'ya çıkabilir. Hem de hiç zaman kaybetmeden...

Yine YÖK, yine sorun

Meslek lisesi mezunlarının önce iki yıllık meslek yüksek okullarına, oradan da 4 yıllık fakültelere geçişleri, güya çok kolay olacaktı. Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkanı bu konuda defalarca açıklama yaptı.
Söylediklerinin hiçbir anlam ifade etmediği dikey geçiş başvurularının yapıldığı şu günlerde bir kez daha anlaşıldı. Mezun çok kontenjan az. Üstelik üniversiteye giriş sisteminde olduğu gibi karmakarışık bir puanlama söz konusu.
Örneğin sınavda alınacak puanın yanı sıra yerleştiği yıldaki ÖSS puanı söz konusu ki, bu konuda büyük üniversitelerden mezun olanlar, yarışa 100 metre ileriden başlıyorlar. İkinci haksızlık yaratacak konu ise mezun olunan okuldaki başarı puanı. Benzeri çarpıklık üniversiteye girişte de yaşanıyor. Bir okuldan 100 üzerinden 100 ortalama ile mezun olan bir öğrencinin, bir başka okulda 50 alması çok zor. Ama diploma notu yüksek diye 100 alan artı 60 puan alacak, ondan belki de çok daha başarılı olan 30 puanla yetinecek...
Standart bir ölçme değerlendirme sistemi olmadığı için okullarda verilen puanların bir anlam ifade etmediğini geçen yıl 400'ü aşkın lise birincisinin açıkta kalmasıyla bir kez daha gördük. Dikey geçişler sırasında da tarih tekerrür edercesine yine yaşayacağız...
Özetin özeti: Üniversiteye girişte olduğu gibi dikey geçişler konusunda tam bir kaos yaşanıyor. A yüksek okulundan birincilikle mezun olan öğrenci değil, B okuluna yüksek puanla giren vasat bir öğrenci dikey geçiş yapabilecek. YÖK'ün etraflıca düşünmeden aldığı kararlar önce meslek liselerini çökme noktasına getirdi. Şimdi de meslek yüksek okullarını aynı akıbete sürüklüyor. Daha da vahim olanı Milli Eğitim Bakanı'nın, siyasi partilerin, Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın gençlerin umutlarıyla böylesine oynayan bir kuruma ve yaptıklarına seyirci kalması...


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr