Gürüz yasası

Abbas GÜÇLÜ

YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, dün konuğumuzdu. Bıkmadan, usanmadan yeni YÖK yasasını anlattı. Cuma günü Bakanlar Kurulu'na verdiği bilgilerin bir tekrarını bize yaptı. "Yasa, çıkar ya da çıkmaz. Çıkarsa çok seviniriz. Ama çıkmasa da üzülmeyiz. Çünkü artık kayıtlara geçti. 10, 15 yıl sonra, bugün bizim dediğimiz noktaya, eninde sonunda gelinecek. İşte o zaman, elbette birileri çıkar ve zamanında Kemal Gürüz ve arkadaşları da bunu önermişti der. Mevcut YÖK yasası çok eskidi. Üniversiteler artık bu elbiseye sığmıyor. Mutlaka değişmelidir" diyor.
Gürüz, bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak dünyadaki bütün üniversitelerin yeniden yapılanma içerisine girdiğine de dikkat çekerek, Türk üniversitelerin bunun dışında kalamayacağını özellikle vurguluyor.
Yasa teklifine bir bütün olarak bakıldığında, eleştirilecek yönleri kadar, devrim niteliğinde tutarlı yönleri de var.
Dünya üniversitelerini gezip, inceledikten sonra, üniversitelerimizin mutlaka yeniden yapılanma içerisine girme gerekliliğine, en az ben de Gürüz kadar inanıyorum. Ama bunu kim yapacak, nasıl yapacak? Bu çok önemli!
Kemal Gürüz, Doğramacı'yla var oldu. Onun velihatlarından biri. Bugün tu kaka değiği mevcut YÖK yasasını, üstadı Doğramacı, "Dünyanın en iyi yasası" diye çıkarttı ve hala da öyle savunuyor. Ama sonuç ortada. Gürüz bile çağdışı buluyor.
Bütün bunlar bir yana, Gürüz'ün verdiği önemli mesajlar var. Yasa çıkar, çıkmaz, Gürüz söylediklerinde samimi ya da değil ama, katılmadıklarımızı bir yana bırakırsak, altına bizim de imza atacağımız çok önemli noktalar var. İşte bazıları:
* Mevcut YÖK yasasıyla çağdaş üniversite yaratmak mümkün değil.
* Öğretim üyesi sorunu mutlaka çözülmeli.
* Profesör maaşı en az bin 500 dolar olmalı.
* Öğretmen yetiştirilmesi hep ihmal edildi. YÖK ve üniversiteler bu konuyu sil baştan yeniden ele almalı.
* Büyük üniversiteler Paris Üniversitesi örneğinde olduğu gibi bölünmelidir.
* Mevcut üniversiteye giriş sistemi mutlaka değiştirilmelidir.
* Bizdeki gibi part - time uygulaması dünyanın hiçbir yerinde yok, mutlaka değiştirilmelidir.
* Üniversiteyi bitiren herkesin yabancı dil ve bilgisayar konusunda belirli bir düzeyin üzerinde olması gerekir.
* Özel üniversiteler, devlet üniversitelerini baltalamamalı. Devlet üniversitelerinde de iyi hocaya iyi maaş verilmeli.
* Paralı değil, parasız eğitim fırsat eşitliğine aykırı. Paralı üniversite uygulaması hemen başlamalı.
* Üniversiteler artık dev birer işletme. İstanbul Üniversitesi'nin 100 öğrenci ve çalışanı, 60 trilyonluk bütçesi var. Profesyonelce yöneltilmelidir...

Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr