Allah kimseyi zorunlu olmadıkça hastanelere düşürmesin. İşte o an can dostunuz hemşireler olur. Hayata yeniden tutunmaya çalışırken, doktorlar arada bir gelir, gider ama her ağrınızda, sızınızda onlar hep yanınızdadır. Sanırsınız ki şifa ve moral dağıtan bu “melekler’in hiç sorunu yoktur. Belli ki başka sorunlarla ilgilenmekten kendilerini hep ihmal etmişler...
9’uncusu düzenlenen Uluslararası Katılımlı Hemşirelik Öğrencileri Kongresi’nde bulunmasam ben de haberdar olamayacaktım. Oturumlardan birini ben yönettim. Ve kendileriyle ilgili hangi konuya dokunsak, bin ah işittik. Ve yine hayretle öğrendim ki erkek hemşirelerin sayısı giderek artıyormuş. Bazı okullarda oran yüzde 30’lara kadar çıkmış. Erkeklerin bu mesleğe yönelmesinin en önemli nedeni ise iş garantisinin olmasıymış.
Erkeklik için hemşirelik kavramı tam oturmuyor. Yeni bir isim bulun dediysem de, ona gelinceye kadar daha neler var deyip sıralamaya başladılar.
Lise mezununa da, iki yıllık olanlara da 4 yıl yüksekokul mezunlarına da hepsine birden hemşire deniyor. Oysa statüleri öylesine farklı ki, önce bu ayrımın getirilmesi gerekir diyorlar ama belli ki seslerini başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere kimselere duyuramamışlar.
Erkek hemşireler
Nasıl ki teknisyen, tekniker, mühendis ayrımı varsa, hemşirelikte de aynı ayrım gerekir diyorlar. 100’e yakın üniversitede hemşirelik bölümleri varmış. 11’i de doktora eğitimi veriyormuş. Tıpkı tıpta da olduğu gibi cerrahiden dahiliyeye 10 farklı alanda uzmanlık alanları var. Ve kendilerini kesinlikle yardımcı personel olarak değil sağlık alanının temel direklerinden biri olarak görüyorlar.
Profesör ve albay hemşirelerle tanıştım...
Kongreye 316 poster, 24 sözel sunum ile 640 öğrenci ve 69 akademisyen katılmış. Hayrettin Karaca ve benim gibi dışarıdan gelen konuklarla da mesleğin dışarıdan nasıl algılandığını yakalamaya çalıştılar.
Muğla Fethiye’de gerçekleşen kongre arasında, Ölüdeniz’i, koyları ve Kelebekler Vadisi’ni de gezme fırsatı buldum. Bu mevsimde ayrı bir güzel. Yazı özlemişiz...
Öğrenci sorunları
Hemşirelik öğrencilerinin kendi meslekleri ve ülke sorunları karşısında bu kadar duyarlı olduklarını bilmiyordum. Üç saatlik oturum, bizim en hararetli Genç Bakış’ları aratmadı. İşte programdan bazı satır başları:
- Sağlık Bakanlığı ve YÖK, hemşirelik mesleğine karşı daha duyarlı olmalıdır.
- Hemşireler yardımcı sağlık personeli değildir. Tıpkı doktorluk gibi profesyonel bir meslektir.
- Parası olanın sağlık hizmeti alacağı bir sağlık sistemi getirildi.
- İnternet üzerinden uzaktan eğitimle hemşire olanlar var.
- Erkek hemşireler hayatın içine çok daha fazla girecek. Herkes onlara alışacak.
- Hekim karar verir, hemşire yerine getirir dönemi artık çok geride kaldı..
- Hemşireleri ara insan gücü olarak tanımlamak çok yanlıştır
- Şu anki 130 bin hemşireden 100 binden fazlası lise ve iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu. Ama bundan sonra 4 yıllık yüksekokulu bitirmeyen hemşire olamayacak.
- Ebelere hemşirelik yaptırılmasın.
- Yabancı dil ağırlıklı eğitim istiyoruz.
- Yılda 15 bin öğrenci alınıyor. Çok kısa bir süre sonra işsizlik ve düşük ücret kaçınılmaz olacak.
Donanımlı ve iddialılar
Hemşirelerin mesleki dayanışmaları müthiş. Öğrenim süresi 4 yıla çıktıktan sonra hem puanları hem de donanımları fazlasıyla yükselmiş. Aynı puanla mühendisliklere ya da diğer pek çok fakülteye girebilecekken hemşireliği seçmeleri ve uzmanlaşma konusundaki kararlılıkları, çok kısa zamanda hastanelerdeki doktor saltanatına son vermese de ciddi anlamda rekabet oluşturacak gibi.
En çarpıcı olan da profesöründen öğrencisine hemen hepsinin birbirlerini meslektaş olarak eşit koşullarda görmeleri ve saygı göstermeleri. Toplantıda mı böyle diye sordum, hastanelerde de farkı değilmiş. Ülke sorunları konusundaki duyarlılıkları ise her ne kadar sağlık sektörüyle sınırlı gibi gözükse de Anayasa’dan dış ilişkilere kadar hemen her konuyu konuşmanın heyecanı içindeydiler.
Özetin özeti: Dünyanın en eski ve en saygın mesleklerinden biri olan hemşirelik, fazla değil 10 yıl sonra, ülkemizde de bugünkünden çok farklı konumda ve güçte, kendisini yenileyen mesleklerden biri olarak karşımıza çıkarsa hiç şaşırmayalım...