Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şimdi ne alaka diyenleriniz olacaktır, ama eğer bir hobiniz yoksa bunun sorumlusu da maalesef yine bugünkü ezberci eğitim sistemimizdir.Günlerdir ezberci eğitim sisteminin yarattığı sorunları dile getiriyorum. Kötü alışkanlıklardan kötü yazıya kadar nasıl ki hemen her şeyin sorumlusu önce insan yerine önce sınavlar diyen bugünkü müfredatsa, hobisizliğimizin nedeni de yine odur.Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan'ın da bu durumdan fazlasıyla rahatsız olduğunu biliyoruz. Ancak hâlâ değişen bir şey yok.Bırakın devlet okullarını, özel okullarda bile boş zamanlarını nasıl geçireceğini bilenlerin sayısı çok az.Oysa en azından onlarda böyle bir problemin olmaması gerekiyor. Çünkü onlarca kulüp, onlarca etkinlik ve onlarca organizasyonları var.Kâğıt üzerinde, her yıl için, her öğrencinin katılabileceği az birkaç etkinlik var. Ama gelin görün ki, yıl sonu gösterilerini gerçekleştirenler de, hafta sonunu dolu dolu geçirenler de, ulusal ya da uluslararası faaliyetlere katılanlar da hep aynı öğrenciler.Tıpkı aktif okuryazarlar gibi hobisi olan öğrencilerin sayısı da çok az. Bu durum maalesef üniversitelerde de farklı değil. Her açıdan çok donanımlı üniversitelere gittiğimizde de şoke edici görüntülerle karşılaşabiliyoruz. Örneğin milyonlarca dolara yaptırılan kapalı spor salonları, yüzme havuzları, konser salonları ya bomboş ya da bir elin parmakları kadar az kişi bulunuyor.Kütüphaneler ise sadece sınav öncesinde ders çalışmak için kullanılıyor. Tenis kortları, basketbol ve voleybol sahaları da çok rağbet gören yerler değil.Dağcılıktan yelkene, balıkçılıktan dünya mutfaklarına kadar çok geniş yelpazede faaliyet içinde bulunan kulüplerin üye sayısı da maalesef çok yüksek değil.İşte bu yüzden bugünün çocukları, gençleri iş başvurusunda bulunduklarında ya da yetişkin olup hafta sonu ne yapacağım diye düşündüklerinde akıllarına fazla bir şey gelmiyor.Temel eğitimde bugün öğrenilip yarın unutulacak angarya bilgiler yerine, spordan müziğe, okumadan güzel sanatlara kadar pek çok alışkanlığın kazandırılması gerekiyor. Ne yapalım, öğrenciler, veliler istemiyor demek işin en kolayı. Her öğrenciye, kendisine ve ailesine rağmen, en az birkaç hobi edindirmek, temel eğitimin temel hedeflerinden birisi haline gelmelidir. Ama maalesef üzerinde nedense hiç durulmuyor. Tıpkı dün değindiğimiz, güzel yazma ve güzel konuşma konusunun hiç önemsenmediği gibi.Hobilerin çeşitliliği aslında yaşam zenginliğidir. Zenginlik sadece parayla değil, zamanla ve onun en iyi şekilde değerlendirilmesiyle ölçüttür diyenler, yani yaşamdan keyif alanlar, belki de en zengin olanlardır.Hobi edinmenin en güzel çağı, elbette temel eğitim dönemi, ama o zamanı kaçırdık diye hayıflanmanın da mazereti olamaz. Yaşınız, konumunuz ve ekonomik durumunuz ne olursa olsun, her dönemde edinebileceğiniz yeni hobiler mutlaka vardır.Örneğin, şu anda ne yapıyor olsaydım büyük keyif alırdım diye işe başlayabilirsiniz. Gerisi kendiliğinden gelecektir. İnternet sayesinde her şeye ulaşmak, öğrenmek ve partnerler bulmak o kadar kolay ki. Dağ bayır hafta sonu gezilerini sevenler için öylesine güzel programlar geliyor ki, ah keşke gidebilseydim diyoruz. Bırakın başka hobileri, Türkiye'yi gezmeyi kafaya koysanız buna bir ömür yetmez.Özetin özeti: En kısa yoldan hobiler edinin, hobilerinize yenilerini ekleyin. Bakın o zaman hayat çok daha keyifli hale gelecektir. Yeter ki bütün gün evde televizyon karşısında pineklemeyin!.. aguclu@milliyet.com.tr Hafta sonu oldu mu neler yapıyorsunuz? Çalışmaya devam mı ediyorsunuz yoksa eve kapanıp gün boyu televizyon mu izliyorsunuz?