Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Her son yeni bir başlangıçtır. Kapanan her kapının ardından, yeni kapılar açılır.
Demirel bunun en iyi örneği. 6 defa gitti. 7 defa geldi. Şimdi bir kez daha gidiyor. Yeniden gelecek mi? Kendisi de dahil bu sorunun cevabını hala kimse bilmiyor.
Kolundan, eteğinden politikanın içine çekmeye çalışanlar var. Ama eminim ki, o, bilge kişiliği tercih edecektir.
Bizim kuşağı bütün ömrü Demirel'le geçti. Gözlerimizi açtık o vardı. Okula başladık. Üniversiteyi bitirdik, işe girdik, emekli olanlarımız oldu. Hala yine o vardı. Dedemizin, babamızın, çocuklarımızın, torunlarımızın tanıdığı ortak isim oldu.
Çoğu zaman kızdık. Bazen de sevdik. Bazen zirvede, bazen tel örgüler arakasında, bazen de tıpkı şimdi olduğu gibi halkın arasında bizlerden biri olarak gördük.
Daha önceleri hep bir politik kimliği vardı. Oysa şimdi o da bizim gibi. İçimizden biri. Artık arkasında ne bir siyasi parti var, ne de dokunulmazlığı...
Ama sonsuz bir birikimi var. Demagoji, polemik ve oy kaygısı içinde olmadığında bu birikiminin ülke için ne kadar yararlı olduğunu cumhurbaşkanlığı döneminde gördük.
Şimdi bir de cumhurbaşkanlığı tecrübesi var. Bu yüzden bir önceki tutarlı çizgisini sürdürdüğü sürece, ki şahsen ben bu konuda hiç şüphe duymuyorum, çok daha yararlı hizmetlerde bulunabilir.
Daha önce de yazdım. Demirel'in eğitim konusunda pek çok hizmeti oldu. Ama bir o kadar da hataları vardı. Örneğin eğitimin politize olması, örneğin dinin eğitime alet edilmesi.
Başbakanken imam hatip şampiyonuydu. Cumhurbaşkanıyken laikliğin en büyük güvencesi oldu.
Siyasal, sosyal ve ekonomik alanda istediği hemen her şeyi olmasa da çoğunu gerçekleştirdi. Ama eğitim ve gençlik konusunda yapacağı daha çok iş vardı.
Eğitimin önemini keşfettiğinde çok geç olmuştu. İstekliydi ama elinde yetki yoktu. Cumhurbaşkanı olarak ancak hükümetten ricada bulunuyordu. Aradığı desteği ise hayırseverlerde buldu. El ele, gönül gönüle yüzlerce büyük projeye imza attılar.
Rektörlere yaptığı veda konuşmasında eğitime olan gönül bağının kopmayacağının ipuçlarını verdi. Nerede olursam olayım, eğitimin içinde, sizlerin yanında olacağım dedi.
Umarız zamanının çoğunu eğitime ayırır. Gençlerimizin çağı yakalama maratonunun en büyük destekçisi olur...
Özetin özeti: Baba'ya aramıza hoş geldin derken yeni Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'e de yeni görevinde başarılar diliyoruz. TBMM'de dile getirdiği tüm görüşlerini canı gönülden destekliyoruz. 11 yıllık temel eğitim konusundaki özlemini de alkışlıyoruz. Ama önce kör topal durumdaki 8 yılı kurtaralım!..



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr