Abbas GÜÇLÜ
REFAHYOL döneminde hükümetin varlığı ile yokluğu belli değildi. Benzer durumu, önceki dönemlerde de, fazlasıyla yaşadık. Peki ya büyük umutlarla kurulan Anasol - D hükümeti, varlığını hissettirebiliyor mu?
Genel manzaraya bakınca,
"evet" demek zor. Susurluk bilmecesi hala çözülebilmiş değil. Mafyanın yargının yerini aldığını bakanlar bile telaffuz etmeye başladı. Cezaveleri kevgir gibi. Kaçan kaçana. Enflasyon ise almış başını gidiyor.
Yunanistan'la savaş senaryoları da tutmayınca, dikkatler yeniden güncel sorunlara kaydı. Vatandaş nereye baksa, nereye el atsa, kahrediyor.
Israrla takip ettiğimiz konularda en ufak bir ilerleme yok. 8 yılda yasa çıktı, trilyonlar birikti ama icraat yok. Öğrenciler 100 kişilik sınıflarda okurken, Milli Eğitim Bakanlığı, paraları repoya yatırmış. Tefeci gibi, paradan para kazanıyor. Bütün yaşamı para, pul işleriyle geçen ekonomist bir bakandan da zaten daha fazlası beklenemez...
Defalarca yazdık, bakan önemli değil. Önemli olan, yarım milyonu aşan Milli Eğitim Teşkilatı. Eğitimi bu noktaya getiren o anlayış değişmeden, hangi bakan gelirse gelsin, başarılı olması imkansız. Peki onları düzene sokacak olan kim? Siyasi irade. Bırakın müsteşarı, müsteşar yardımcılarını, genel müdürleri, daire başkanlarını, milli eğitim müdürlerini, sıradan bir odacıyı görevden alsanız, yer yerinden oynar. Devreye bir anda bakanlar, milletvekilleri il başkanları girer... Şu anda, onları aşacak bir siyasi irade olmadığı için de, işler arapsaçına dönüyor...
Türkiye'de eğitimine yön veren iki önemli kurum var. Biri Milli Eğitim Bakanlığı, diğeri de YÖK.
Bütün okulları bilgisayar ve Internet ağıyla donatmayı vaat eden iktidar, önce bu iki kuruma el atsa iyi olacak. Bakanlığın beyni konumundaki
Talim Terbiye Kurulu üyelerinden çoğu bilgisayarı, Internet'i görse mertek sanacak. Yine hayretle öğreniyoruz ki, bir - iki kişi dışında YÖK'te de Internet'le tanışan yok.
Türkiye'nin sorunu galiba burada yatıyor. Göreve göre adam, yerine göre yatırım değil, adama göre iş yaratıyoruz.
Bu arada, özel üniversitelere bu yıl da 6.5 trilyon lira verilecekmiş. Oh ne ala. Arsa devletten, öğrenci bulmak devletten, 5 - 10 bin dolar da öğrenciden. Neymiş, eğitim yapıyorlarmış. 6 ülke gezdik, 6'sında da özel üniversitelere kesinlike hiçbir şekilde bir devlet desteği yok... Özel üniversitelerin önü elbette açılmalı. Ama devlet sırtından, devlet üniversitelerini yok etme pahasına değil...
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr