Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adeta, krizlerle besleniyoruz. Bu yüzden de gün geçmiyor ki yeni bir kriz patlamasın.
Sadece siyasete yönelik krizler olsa, partilerin kayıkçı kavgası deyip geçersiniz. Ama hayatın her alanında, krizden geçilmiyor. Kimi gerçek kriz, kimileri de özellikle yaratılan suni krizler.
Alın eğitimi. Gün geçmiyor ki yeni bir krizle karşı karşıya kalmayalım.
Şimdi, eğitimdeki bu krizler kervanına, bir de 19 Mayıs krizi eklendi ve boyutu inanılmaz şekilde büyüyecek gibi gözüküyor.
Herkes bir tarafından çekiştirmeye çalışıyor. Öküzün altında buzağı arayan da var, söylediklerine kendileri inanmayanlar da! Doğrular, yanlışlar birbirine karıştı.
Keşke söz konusu genelgede ifade edildiği gibi öğrencinin, öğretmenin, velinin diğer görüşlerine de bu kadar ilgi, itibar, önem gösterilse ve gereği yerine getirilse!..
Anlayacağınız, ortada öyle ya da böyle bir samimiyet yok. Yapanlarda da, eleştirenlerde de...
Ve bu süreçte, gelişmeleri, hep birlikte dikkatle izlemeye devam edelim. Provalarda öğrencilerin üşüdüğünü ve bu yüzden stadyumlardaki törenleri ertelediğini söyleyen MEB, umarız bundan sonra, karşılama törenlerinde de öğrencileri üşütmez! En başta da Milli Eğitim Bakanı ve bürokratları! Yoksa yayınladıkları genelge bir anlam ifade etmez!..
MEB’den her koşulda aşağıdaki sözlerinin arkasında durmasını bekliyor ve diliyoruz:
“Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açmasına, çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azalmasına, motivasyonlarının düşmesine, gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğu yönünde duyumlar alınmaktadır.”

ÖSYS’de patlama olmadı
Üniversite başvuruları dün resmen sona erdi. Ama başvuru ücretini yatırıp da, diğer eksiklerini tamamlamayanlar için iki günlük ek süre tanındı.
Peki, katsayıların kaldırılması nedeniyle beklenen patlama gerçekleşti mi?
Evet demek zor. Önceki yıllardaki artışlara paralel bir artış gerçekleşti. Geçen yıl bir milyon 648 bin başvuru söz konusuydu, bu yıl ise bir milyon 796 bin başvuru oldu. Biraz daha artabilir ama beklendiği gibi 2 milyon da olmadı.
2009’dan, 2010’a yönelik artış 136 bindi, şimdi 150 bin civarında.
ÖSYM’nin ek süreden yararlanacaklara yönelik açıklaması şöyle:
“SADECE başvuru tarihleri arasında başvuru / sınav ücretini bankaya yatıran; ancak, başvurusunu tamamlamayan adaylar, 14-15 Ocak 2012 tarihlerinde başvuru merkezlerinden veya internet üzerinden bireysel başvuru hakkı olan adaylar ÖSYM’nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden, başvurularını yapabileceklerdir. Bu süre; başvuru merkezlerinden başvuru yapacak adaylar için 15 Ocak 2012 günü saat 17.00’de, başvuru merkezine gitmeden bireysel olarak internet aracılığıyla başvuru yapacak adaylar için ise 15 Ocak 2012 günü saat 23.59’da sona erecektir.
2012-ÖSYS’de ÖSYM Başvuru Merkezi olarak görev yapan tüm Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri 14-15 Ocak 2012 tarihlerinde açık tutularak adayların başvurularını alacaklardır. “

Bu gence sahip çıkalım
“İyi günler, öncelikle böyle bir konu yüzünden sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim, genelde sizinle bir konuyu tartışmak veya görüşmek için mail atarlar diye düşünüyorum ama benim konum biraz daha farklı. Lafı uzatmadan konuya girmek istiyorum.
2011 Uluslararası Ticaret ve Finansman mezunuyum. Hazırlık dahil 5 yıl okudum. Ama iş bulamıyorum. İngilizce seviyem de gayet iyi derecede. Yani benden daha az seviyede yabancı dili olan arkadaşlarım iş buldu ama ben bulamadım. Niye diye sorarsanız, çevre desem daha doğru olur. Yani, onların ailelerinin tanıdık yüksek mevkide dostları var. Ben Mardin’in bir köyünden olduğum için, tanıdığım en yüksek mertebedeki kişi muhtarımız...
Erasmus programıyla yurt dışında da eğitim gördüm. Bana göre bir iş bulmama yardımcı olursanız çok sevinirim. Kendim için değil de ailem için. 7 kardeşiz ve en büyükleri benim. Kardeşlerimden biri özürlü, diğeri de felçli. Yani çalışmak zorundayım. Şimdiden her şey için çok teşekkür ederim.”
Özetin özeti: Ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkesin sorunu kendine. Her konuda havanda su dövmekten bıkmayanlar, keşke işsizliğe de aynı ilgiyi gösterseler...