Meğerse bizim rektörler ne de marifetlilermiş. Duygu Asena'nın gündeme getirdiği karısını döven rektör günlerdir akademik kulislerin en çok konuşulan konularından biri oldu. Asena, dayakçı rektörümüzün eşine söz verdiği için haklı olarak ismini açıklamıyor. Ama diğer rektörler de zan altında kaldıkları için çok rahatsızlar. En iyisi mi, sevgili rektörümüz, kendisi ortaya çıkıp eşinden özür dilese de şu iş tatlıya bağlansa. Yoksa daha epey can sıkmaya devam edecek...
Bu arada marifetli rektörlerle ilgili bilgiler yağmaya devam ediyor. Çok önemli görevlere aday gösterilen bazı rektörlerin de üç eşli olduğu iddia ediliyor. Anlaşılan hocalar vitrine çıktıkça, haklarında daha konuşulacak pek çok konu gündeme gelecek...
Vitrindeki kolejler
Kolejlerde gelecek öğretim yılı için kayıt dönemi çoktan başladı. 8 yıllık kesintisiz eğitimden sonra liselere olan ilgi azalınca, dikkatler tamamen ilköğretim okullarına yöneldi.
İşte bu aşamada peş peşe yeni kolejler açılmaya başlandı. Alternatif çok olunca da velilerin kafası karışmaya başladı. Her gün çok sayıda veli, sizin kulağınız delik, siz bu okulları yakından tanıyorsunuz, çocuğumu hangi okula vereyim diye bizi arıyor...
Yeni okulların hemen hepsinin yeni olmaktan kaynaklanan değişik sorunları olduğunu peşinen kabul edelim. Kiminde mekan sorunu var. Kiminin de kadro. Ama çoğunun ortak sıkıntısı veliler. Hemen hemen hepsi farklı bir eğitim anlayışı istiyor. Aradığını bulamayınca da veryansın ediyorlarmış.
Aslında veli de bir anlamda haklı. Çünkü çocuğunu emanet edeceği kurumun öğretmeniyle, yöneticisiyle, patronuyla güven vermesini istiyor. Karşısında aradığı zaman muhattap bulmak, geleceğe yönelik beklentilerini öğrenmek arzusunda. Kolejlerin bu konularda tatmin edici cevaplardan verdiğini söylemek ise çok güç..
Son bir kaç hafta içerisinde çeşitli vesilelerle pek çok okul ziyaret ettim. Avrupa Koleji, İSTEK Kemal Atatürk, Bilfen, MEF, Kültür, TED şu anda hemen aklıma gelenler. Önceki gün de Üsküdar Amerikan bünyesinde kurulan SEV İlköğretim Okulu'ndaydı...
Önünde uzun uzun kuyruklar oluşan, kuraya katılabilmek için 5 bin dolarlık zorunlu bağış gerektiren okulda taşlar henüz yerli yerine oturmamış. Mekan sorunları had safhada. Nereye baksanız bir tıkış tıkışlık söz konusu. Ama öğrenciler mutluydu. Tarsus, İzmir, Üsküdar Amerikan gibi tarihi okulları da bünyesinde bulunduran Sağlık Eğitim Vakfı (SEV) özellikle yabancı dil konusunda iddialı. En büyük handikapları kurayla öğrenci almaları. TED'deki sosyal etkinlikler, bu okulda olsaydı dört dörtlük olurdu...
Özetin özeti: Çocuklarınızın geleceğini şansa bırakmayın ve bütün okulları iyice araştırmadan karar vermeyin. İş işten geçtikten sonrası çok zor!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr