Abbas GÜÇLÜ
BU başlığı daha önce de birkaç kez kullanmıştım. Öyle görünüyor ki, daha pek çok kez kullanacağız.
Hükümetler güya icra organı. Yani sorun yaracıtıcı değil, sorun çözücü konumdalar. Oysa bakıyoruz, sorun yaratmaktan öte yaptıkları bir iş yok.
Örneğin
Milli Eğitim Bakanlığı'nı ele alalım. Ne yapıyorlar dersiniz? Milli Eğitim'in dağ gibi yığılan sorunlarına bir bir çözüm mü üretiyorlar, yoksa sorunlar zincirine yeni halkalar mı?
Lise 1'lerin durumu kangren oldu. Kimi mahkemeyi kazandı okula devam ediyor, kimi mahkemeyi kazandığı halde okula alınmıyor. Kimi de çaresiz gelişmeleri izliyor.
Sanki son aylarda eğitim sistemimizi YÖK ve Milli Eğitim değil, hakimler yönetiyor. Mahkeme kararı olmadan adım atılmıyor. Hakimler, yanlışı düzeltmeye düzeltiyor ama, aradan aylar geçiyor.
Şimdi lise 1'ler konusunda, bakanlığın temyiz isteği reddedilip, öğrenciler lehine karar verilirse ne olacak? Öğrencilerin kayıp 4 ayının hesabını kim verecek? Ders açıkları nasıl kapatılacak?..
Benzer durum Anadolu liseleri, kolejler, fen liseleri, meslek liseleri ve süper liselere giriş konusunda yaşanıyor.
8 yıllık kesintisiz eğitim yasasının çıkmasından sonra Anadolu liseleri ve kolejlere ortaokuldan sonra öğrenci alınması kararlaştırıldı. Ama bu okullara nasıl öğrenci alınacağı hala belli değil.
Halbuki, her yıl ekim, kasım aylarında bu okullara nasıl öğrenci alınacağı açıklanır ve başvuruları biterdi. Veliler de ona göre çocuklarını sınava hazırlardı. Oysa şimdi kafalar karmakarışık. Söz konusu okullara sınavla mı, başarı puanıyla mı, yoksa başka bir yöntemle mi öğrenci alınacak? Aylardır bu konuda karar veremediler. Oysa 8 yıl yasası gündeme geldiğinde, bu okullarla ilgili her türlü düzenlemenin yapıldığı ısrarla vurgulanmıştı. Demek ki, 8 yılın nasıl uygulanacağı konusunda olduğu gibi, bu konuda da kafalarında hiçbir model yokmuş!..
Evet Sayın Bakan
Hikmet Uluğbay, evet Sayın "gölge bakan"
Bener Cordan ve onların çok değerli bürokratları, bugüne kadar öğrenci ve velilere çektirdiğiniz çile yeter. Ne yapacaksanız bir an önce karar verin. Ama sakın hukuka aykırı olmasın! Veliler bir de aylarca mahkemelerde uğraşmasın...
Eğitim konusunda,
Ecevit'in çok daha duyarlı olaması gereken zaman geldi de geçiyor. Veliler, öğretmenler, öğrenciler, aydınlar, sendikalar ve dernekler, Milli Eğitim'in ısrarla DSP'ye verilmesini, sadece ve sadece
Ecevit için istemişlerdi. Çünkü, onun bu konuda duyarlı olacağını sanmışlardı. Başlangıçta her şey çok iyiydi. Büyük bir heyacanla kesintisiz 8 yıl yasası çıkartıldı. Ama hepsi o kadar...
Bülent Ecevit: (DSP 0312. 212 49 50, Faks: 0312. 212 41 88, Başbakanlık: Tel: 0312. 419 01 40, Faks: 0312 419 58 96)
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr