Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fen ve Anadolu liselerinde binlerce boş kontenjan kalacağını aylardır yazıyoruz.
Nitekim kayıtlar bitti, takke düştü ve kel göründü. Türkiye genelinde binlerce kontenjan boş kaldı. Sistemin yanlış olduğunu, kontenjanların dolmayacağını, hatada inat etmenin kimseye bir yararı olmayacağını yazdığımızda, MEB, internet sitesine zehir zemberek bir açıklama koyarak bizi suçlamıştı. İşte kayıtlar bitti ve kim haklı kim haksız ortaya çıktı.
MEB’i bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu boş kontenjanlar dolmalıdır. Hem de hemen.
Sakın, okullar açıldı gibi sıradan bir bahanenin arkasına saklanmasınlar. Üniversiteler de açıldı ve ek kontenjanla öğrenci alımı hâlâ başlamadı bile. Neredeyse 3-4 hafta sonra derse başlayacaklar.
Ek yerleştirme üniversitelerde oluyor da liselerde neden olmasın?

Çocukların hayalini kimse çalamaz
Fen ve anadolu liselerindeki boş kontenjanlar nedeniyle on binlerce öğrenci adeta yasta. Son 3-4 yıl, her şeyden fedakârlık ederek sınava hazırlandılar. Ne spor yapabildiler, ne de çocukluklarını yaşayabildiler. Tek hedefleri vardı o da iyi bir anadolu lisesine girmek. Onlar ellerinden geleni yaptılar ve çok yüksek puanlar aldılar. Ama ne var ki şimdi yanlış sistem yüzünden hayallerine kavuşamıyorlar.
Adilane bir kayıt sistemi olsa, rahatlıkla bir üst tercihlerine yükselebilecekler. Ama sistem tıkandığı için hayalini kurdukları okulda boş kontenjan olmasına ve puanları da yetmesine rağmen giremiyorlar. Bu yüzden on binlerce öğrenci yeni öğretim yılına buruk girecek. Akılları kazandıkları okullardan çok giremedikleri okulda kalacak. Bu yüzden belki de tüm lise yılları moral bozukluğu içinde geçecek.
En kötüsü de sanki tüm bu kaosu devlet yaratmış gibi, minicik yüreklerinde devlete karşı bir küskünlük doğacak ki, buna da kimsenin hakkı yok.
Bakan Çubukçu’nun çocukları ne kadar çok sevdiğini biliyoruz. Onlara bu sıkıntıları yaşatacak son kişinin de o olacağından eminiz. Ve çok iyi biliyoruz ki şu anda o da en az öğrenciler kadar üzgündür.
Ama onun öğrencilerden farkı, bu sistemi değiştirebilecek ve bu kontenjanları dolduracak bir gücün elinde olması.
Ve umarız bu gücü öğrenciler lehine bir an önce kullanır!..

KPSS’de doğru olan mı yapıldı, yoksa...
YÖK’ün KPSS’ye yönelik aldığı karar, en çok kimi memnun etti? Neden böyle bir karar alındı? Daha da önemlisi arkadan yeni iptaller gelir mi?
Önümüzdeki günlerde bu konular daha fazlasıyla tartışılacak. Ama şimdiden hemen hemen hiç kimseyi memnun etmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Eğer Eğitim Bilimleri’nde bir iptal yoluna gidildiyse, diğer testlerde aynı gerekçe ile iptal edilebilirdi. Çünkü aynı iddialar o testler için de geçerli.
Peki arkadan yeni iptaller gelebilir mi? Bu konuda verilen cevap:Her şey mümkün...
Peki bundan sonra ne olur? MEB’in bir an önce yeni sınav ve atama takvimini açıklaması gerekiyor.

Ek kontenjan takvimi
Umarız bir eziyet dönemi bir de onun için yaşanmaz. Bu konuda en büyük mağduriyeti bileğinin hakkı ve alın teri ile yüksek puan alanlar yaşayacak. Bu moralle sınava girip yeniden aynı başarıyı göstermeleri çok zor. İşte böylesi bir durumda da bin tane itham arkadan gelecek. Oysa atanmalarına ramak kalmıştı. YÖK’ün bu kararı, enine boyuna düşünülerek alınmış bir karar değil. Sadece günü kurtarmaya yönelik.
Üniversitelerde kesin kayıtlar bitti. Yüz binlerce aday şimdi dört gözle ek yerleştirme takvimini bekliyor. Ama başı şu günlerde fazlasıyla karışık olan YÖK ve ÖSYM bir türlü kayıt takvimini açıklamıyor. Başvuru kılavuzu ne zaman yayımlanacak? Başvurular hangi tarihler arasında nasıl gerçekleştirilecek? Kaç kontenjan hakkı olacak? Bu yıla mahsus olmak üzere kazananlara da ek yerleştirme şansı verilecek mi? Ek yerleştirme sonuçları ne zaman açıklanacak? Kayıtlar ne zaman? Ek yerleştirme ile üniversiteli olan öğrenciler de YURTKUR’un burs, yurt ve öğrenim kredisi olanaklarından yararlanabilecekler mi? Bunlar için ne zaman nereye başvuracaklar?..
Bu soruların cevabı muhtemelen netleşmiştir. Ama nedense kamuoyu ile paylaşılmıyor. Böylesi kurumlar neden düzenli açıklamalar yapmazlar ki!
İnsanlara eziyet çektirmek yoksa hoşlarına mı gidiyor?
Özetin özeti: Ne olur daha fazla şeffaflık...