YÖK meslek liselerini mahvetti. Milli Eğitim Bakanlığı da seyretti. Düne kadar parlak öğrencilerin de tercih ettiği teknik liseler, üniversiteye giriş yollarının tıkanması nedeniyle artık bu okullara dudak büküyor. Haksız da sayılmazlar. Anadolu liseleri, fen liseleri, kolejler ve süper liselere rahatlıkla girebilecekken, daha iyi mühendis olalım gerekçesiyle teknik liselere yönelenler, YÖK'ün dayatmasıyla tam bir hayal kırıklığına uğradılar. Biz YÖK neden böyle acımasızca davranıyor derken, şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı'nın dayatmasıyla karşı karşıya kaldılar. Ağbeylerinin, ablalarının üniversiteye girişte uğradıkları hayal kırıklığının bir benzerini yaşamak istemeyen mesleki ve teknik okulların birinci sınıfındaki öğrenciler, düz liselere geçmek istediler. Ama karşılarına Milli Eğitim'in anlamsız genelgeleri çıktı. Anadolu meslek ve Anadolu teknik liselerde hazırlık okuyan öğrenciler, yanlışın neresinden dönersek kardır diyerek, düz liselere müracaat ettiler. Bakanlık önce hazırlık'ta sınıfta kalan öğrencilerin nakil yaptırabileceklerini duyurdu, ardından da kalan - geçen ayrımı yapmaksızın mesleki ve teknik okullardan düz liselere geçişi tamamen yasakladı. Oysa
Anayasa vatandaşların özgürce eğitim yapabilme hakkının olduğunu söylüyor. Anlaşılan bu genelgeleri hazırlayanlar ve altına imza koyanlar, hala hukuk devletinde yaşamayı hazmedememişler...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, mesleki okulları yeniden popüler hale getirmek için YÖK'ü zorlaması gerekirken, getirdiği bu yasakçı tutum, Ankaralı bürokratların vatandaşı hiçe sayma mantığının bir ürünü. İşin garibi vatandaştan yana olması gereken siyasilerin olaylara sadece seyirci kalmaları...
Okulları kim denetleyecek
Depremden hasar gören okullar baş ağrıtmaya devam ediyor.
Bayındırlık daha önce sağlam dediği okulların kartondan kuleler gibi yıkılmasını hazmedememiş olacak ki, yanlışında ısrar ediyor. Onların sağlam dediğine üniversite çürük diyor. Okulların sağlamlığı konusunda ne Bayındırlık, ne de belediye mühendisleri ve kontrol ekipleri, velilere güven veriyor. Veliler ısrarla okullarının üniversitelerce denetlenmesini istiyor. Umarız onlar da bu hızlı koşuşturma sırasında güven sarsıcı şişirme denetim yapmazlar. Bugün sağlam dedikleri bir okulun 5 civarındaki bir artçı depremde yerle bir olması, profesörlere olan güveni de sarsar ki, bu da toplumsal güvenin hepten yok olması demektir ki, böyle bir olay yaşansın istemiyoruz.
İstanbul'daki okullar muhtemelen pazartesi günü açılacak. Ama hala pek çoğuna
sağlam" raporu asılmadı. İlgilileri bir kez daha uyarıyoruz: Raporu olmayan okullara öğrencileri biraz zor sokarsınız! Bu arada İstanbul'daki eğitim kaybının nasıl giderileceği konusunda da doyurucu açıklamalar bekliyoruz!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr