Genç Bakış’ta bu hafta. Son 60 yılın tanığı Milliyet vardı. Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylara gün be gün tanıklık eden tam 20 bin sayı. Milliyet manşetleri bir film şeridi gibi ekrandan gelip geçerken, patronundan yayın yönetmenine, başyazarından 60 yıllık çalışanına kadar birbirinden önemli konuklar da öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Aydın Doğan ve Süleyman Demirel’in de özel röportajla katıldığı İstanbul Üniversitesi’ndeki programda, öne çıkan satır başlarından bazıları şöyle:
Hanzade Doğan Boyner
- Milliyet kitle gazetesi olmasına rağmen popülist olmamayı başarmış bir gazetedir. Kendi taban okuru, hiçbir zaman çok magazin yapan gazeteler kadar yüksek olmamıştır ama en çok satan gazete en iyi gazete demek değildir. Milliyet de en çok satan gazete olmamasına rağmen en iyi gazetedir. Yazar kadrosu hep güçlü isimlerden oluşmuştur çünkü Milliyet Türk basınının en güçlü markası.
- Milliyet’in doğasında toplumun sorunlarına hassas olmak var. Köy okullarındaki problemleri ele aldık; ki son beş yıla köy okullarına 20 bine yakın kitap gönderdik. Deprem dönemlerinde depremzedelere yardım ettik. Dokunulmazlıkların kaldırılması için çok büyük çaba sarf ettik ama maalesef başaramadık. Son dönemde de yaptığımız en büyük kampanya “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasıdır. 10 binden fazla çocuğa burs verdik, 24 yurdun açılışını yaptık. Hâlâ da bu kampanya devam ediyor. Bu sorun çözülene kadar peşini bırakmayacağız.
- Milliyet de Doğan grubunun hiçbir gazetesi de misyon gazetesi değil. Hepsi demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını, özgürlükçü olmayı savunuyor. Toplumda uzlaşmacı olmayı savunuyor, toplumu kutuplara bölmüyor.
- Türkiye’de hiçbir Türk vatandaşı Milliyet gazetesi, Hürriyet gazetesi siyasilerle kol kola diyemez. Her şeyden önce herkes bilir ki dünyanın hiçbir yerinde siyasiler özgür basını sevmez.
- Milliyet yayıncılıktaki cesaretini yüzlerce kez ispatlamış bir gazetedir. Türkiye’de büyük bir haber çıkacak ve asparagas değil doğru olacak ama Milliyet bunu görmezden gelecek, böyle bir şey hiçbir zaman olmamıştır, bundan sonra da olamaz.
- Hep Türk basınının yüzde 60-70’i Doğan grubunda deniyor ama bu hangi rakama göre söyleniyor bilmiyorum.
Tayfun Devecioğlu
- Bizim ülkemizde gazete fiyatları neredeyse bedava. Türkiye’de bir gazete bayine gidin Avrupa’ya göre dörtte bir fiyatla önünüzde en az 20 tane gazete seçeneği bulursunuz.
- Elimize geçip de doğru olduğuna inandığımız her türlü belgeyi ve haberi şimdiye dek yayımladık yayımlarız.
- Neden Kılıçdaroğlu basında bu kadar yar aldı diyorlar ama CHP son seçimde 8 milyona yakın oy almış bir parti. Bu kadar oy alan bir partinin başkanı son derece dramatik bir şekilde değişiyor ve siz buna az yer veriyorsanız işinizi doğru yapmıyorsunuz demektir.
Fikret Bila
- Türkiye bütün olasılıkları masaya yatırmış İsrail’in tutumunu bekliyor. Eğer İsrail Türkiye’nin taleplerini süratli bir şekilde yerine getirir, Ankara’yı tatmin ederse ilişkiler normale döner, aksi halde diplomatik ilişkilerin kesilmesine kadar ağır sonuçlar doğrurabilecek tedbirler Türkiye’nin masasında duruyor. Ama bunun hemen uygulanması söz konusu değil.
- Milliyet Türkiye’de demokratik, laik cumhuriyetin güvencesi olan temel kurumlardan biri. Gazetemiz Türk demokrasisiyle yaşıt, bununla gurur duyuyoruz.
- Türkiye’de ne yaşandıysa objektif olarak Milliyet’te görebilirsiniz. Eğer yazı zamana bir anlam kazandırıyorsa Milliyet de Türkiye tarihine anlam kazandıran en önemli yayın organlarından biri.
Güneri Cıvaoğlu
- Yardım gemisine yapılan saldırıda bizim de özeleştiri yapmamız gerekiyor. Çünkü bu gemiye müdahale edileceği İsrail tarafından açıkça bildirilmişken, o gemidekilere böyle bir baskın olduğunda nasıl davranılması gerektiği konusunda bir brifing verilmesi gerekirdi.
- Aktivist olmayı sonuna kadar destekliyorum ama bunun bilinçle yapılması ve bir hedefinin olması gerektiğini düşünüyorum. Yardım için gitmiş bir grubun içine sızıp zaten gaddar olan adamları paniğe düşürüp silah kullanır hale getirmek, bunu böylesine yanlış bir noktaya götürmek yanlış.
- Haber iyi bir dağcı gibidir. Eğer kendi performansı yüksekse, yükseklere kadar tırmanır, kendi yerini tayin eder. Ama soluğu zayıf, kondisyonu yetersizse aşağılara düşer hatta sayfadan kayar gider. Çok biliriz ki ilk baskıda yukarıda çıkmış bir haber gündemde olan bir değişiklikle birinci sayfada yer almaz.
Sami Kohen
- Rahmetli Abdi İpekçi ile birlikte ortaya birtakım prensipler konuldu ve bu Milliyet’in geleneksel çizgisi haline geldi. 1960’ların Milliyeti’ndeki vizyon yenilikçilikti. Dış haberler sayfası, ekonomi sayfası kuruldu mevcut spor sayfası daha da büyüdü. Biz hep yeniliklere önayak olduk. Abdi İpekçi’den sonra gazetenin hem sahibi hem de genel yayın müdürleri değişti fakat atılan temel hep kaldı.
- Kuruluşumuzdan beri hiçbir zaman bir şeyin savunuculuğunu yapmak ya da tam aksine muhalefet etmek için çıkan bir gazete olmadık. Bir firma eğer 60 yıl yaşayabiliyorsa bunun bir değeri var, yolu doğrudur demektir.
- Milliyet 60 yıllık tarihi boyunca okunan, takdir edilen, görüşü saygı yaratan bir gazete olmuştur. Dış basında en çok kaynak olarak gösterilen gazetedir. Bu da ne kadar dürüst bir gazete olduğunun göstergesi.
- Ben her zaman yazı yazarken acaba binanın karşındaki esnaflardan şu yaşlı amca bu yazıyı okursa anlayabilir ve bununla ilgilenir mi? Diye sorarım kendime.
Süleyman Demirel
- Milliyet gazetesi demokratik cumhuriyetle yaşıttır. Abdi İpekçi ile beraber yeni Türkiye’nin gazetesi olmuştur.
- Bugün 2010 yılına gelindiğinde elde bir Milliyet gazetesi varsa bu 60 yıllık gelişmenin neticesidir. Çağdaş Türkiye’nin övünebileceğimiz bir basın organı olarak görevini sürdürmektedir. Ben de Milliyet’i takdirle karşılıyor ve her gün dikkatle okuyorum.
Aydın Doğan
- Milliyet’te ilk beş yıl. Gazete sahipliğimi kabul ettirme mücadelesi verdim. Gazete sahipleri beni, bu nasılsa dışarıdan geldi gidecek diye gördü ama onların hiçbiri şimdi yok. Yalnız ben kaldım.
- Milliyet’te iyi kötü çok günler yaşadım, tehditler aldım, gazetem kurşunlandı, kapatıldı. Sakin denizlerde yüzen bir işadamıyken kendimi birden fırtınanın içinde buldum. Dövüle dövüle, döve döve bir yere geldik. O yüzden Milliyet benim için gençlik yıllarımı, tecrübeyi ifade ediyor.
- Gazetecilik 30 yıl önce daha kolaydı, çünkü bütün gazete patronları işlerinin başındaydı. Ekonomik bağımsızlığını yayıncılık ile sağlamak istiyorlardı. Ama bugün bizim grubun dışında ekonomik bağımsızlığını yayıncılık yoluyla elde etmek isteyen yayın grubu yok.