Abbas GÜÇLÜ
ÖNÜMÜZDEKİ öğretim yılında klasik liseler dışında hemen hemen bütün liselere hazırlık sınıfı kondu. Çok iyi, çok güzel de, bu yabancı dil derslerini kim verecek?
Daha önceki mevcut kadrolar, Anadolu liselerindeki yabancı dille eğitimi zor yürütüyordu. Ardından süper liseler, imam hatipler, teknik liseler derken şimdi fen liseleri de bu kervana katıldı. Yerden mantar gibi biten özel üniversiteler ve kolejleri de dikkate alacak olursak, İngilizce öğretmenine duyulan gereksinim bir anda en az yüzde 300 arttı.
Peki bu yönde ne gibi hazırlıklar yapılıyor? İngilizce öğretmeni yetiştiren fakültelerin kontenjanlarında aynı oranda artış mı oldu? Gelecek yıl için şimdiden binlerce öğretmen yurtdışına mı gönderildi? İngiltere, ABD, Avusturalya, Kanada ile öğretmen transferi konusunda anlaşmalar mı yapıldı? Eğitim fakültesi mezunu olmasa da, İngilizce bilenlerin öğretmen yapılmaları konusunda bir kamparya mı başlatıldı? Hayır, hayır, hayır.
Peki o halde, kağıt üzerinde zorunlu hale getirilen hazırlık sınıflarında kim öğretmenlik yapacak?
Klasik liselerdeki tüm İngilizce öğretmenleri, bu okullara kaydırılacaksa, ordaki öğrencilere yabancı dili kim öğretecek?
Kulağımıza gelen söylentiler, bakanlığın her zaman olduğu gibi işin kolayına kaçacağı şeklinde. Kılıfını hazırladılar. Artık yıllardır senaryosunu yazdıkları oyunu sahneye koyabilirler...
Yabancı dille eğitimin kaldırılması için mazeret hazır:
"Hem öğretmen yok, hem de anadilde eğitime geçilerek, müstemleke ülke suçlamalarından kurtulacağız."
Yani yıllardır vizyona konulup başarılamayan film bir kez daha oynatılmak isteniyor.
Madem imam hatip liselerinin orta kısımları kapatıldı, bunun bir bedeli olmalı. Anadolu liseleri ve kolejler de çökertilerek, eşitlik sağlanmalıdır. Tezgah bu. Ne kadar başarılı olacaklar hep birlikte göreceğiz.
Türkçenin yozlaşmasına en fazla karşı çıkanlardan biri olarak, tezgahlanan bu oyunun yanlış olduğunu bıkmadan usanmadan anlatacağız. Türkiye'de iddia edildiği gibi yabancı dille eğitim değil, bazı derslerin yabancı dille okutulduğu bir sistem vardır. Ve bu gereklidir. Sadece hazırlık sınıfıyla yabancı dil öğretilemediği, süper liseler, Hacettepe ve İTÜ örneklerinde görüldü.
Durum böyleyken, eldeki öğretmen sayısı yetersizken, her geçen gün hazırlık sınıfı konulan liselerin sayısını artırmak art niyetten başka bir şey değildir.
Tezgahlanan oyunun son numarası ise, bir yandan emekli öğretmenler göreve çağrılırken, öte yandan kolejlerden emekli olan öğretmenlere "Siz SSK emeklisisiniz" diye kapıların kapatılmasıdır.
Sizce Milli Eğitim'in bir bakanı var mı?..
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr