Ödev verilmeli mi, verilmemeli mi?
Uzun süre bu tartışıldı.
Sonuçta kazanan taraf verilmeli diyenler oldu.
Şu anda tartışılan konu ise ödevin nasıl olması gerektiği.
28'den 40'ıncı sayfaya kadar oku özetini çıkar, 50 problem çöz şeklinde mi olmalı yoksa araştırma projeleri şeklinde mi?
Öğretmenlerin çoğu hala klasik ödevden yana. Öğrenci derse hazırlanarak gelsin bahanesi adı altında sayfalarca ödev vermeye devam ediyorlar.
Yenilikçi öğretmenlerin ödev anlayışı ise bağımsız araştırma projeleri yönünde. Ödevler kitaba bağlı değil, tamamen araştırmaya yönelik olsun istiyorlar. Amaç; öğrencinin tek kaynaktan değil, farklı kaynaklardan yararlanmasını sağlamak. Ödevler bazen bir kütüphane, bazen bir işyeri ya da meslek araştırması şeklinde olabiliyor. Sonuç olarak; öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesi ve hayata uyarlanması açısından ödev elbette gerekli. Ama yöntemi çok önemli...
Yurtdışında mastır ya da doktora yapmayı düşünenler için başvurular nihayet başlıyor. Yüksek öğretim kurumları ve ÖSYM'de görevlendirilmek için yurtdışına gönderilecek olan üniversite mezunlarının başvuruları 8 / 19 Ocak günleri arasında gerçekleşecek. Başvuru kılavuzları üniversite rektörlüklerinden alınabilecek.
Konu hazır yurtdışına gönderilen öğrencilerden açılmışken, YÖK'e, MEB'e ve Maliye Bakanlığı'na sormak istiyorum: Son 10 yılda yurtdışına burslu olarak kimler gönderildi? Ne kadarı geri döndü? Kaçı eğitimini yarıda bıraktı? Dahası harcanan milyonlarca doların ne kadarı tahsil edilebildi? Bu konuda yapılacak ciddi bir araştırma, çok ciddi skandalları ortaya çıkartacaktır...
En son, rektörlük seçimleriyle gündeme gelen üniversiteler yine unutuldu gitti. Ama hala fokur fokur kaynamaya devam ediyorlar. Her biriyle ilgili akıl almaz iddialarla dolu dosyalar geliyor. Bunları araştırması gereken YÖK'te ise derin bir sessizlik var. Önümüzdeki günler, önemli operasyonlara gebe. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın çoktan ipini çektiği Gürüz, görevde mi kalacak, yoksa gidecek mi? Bu konuda bu ay içerisinde çok önemli gelişmeler olabilir...