Türkiye Üniversite Öğrencileri Üçüncü Öğrenci Kurultayı, Ankara’da gerçekleştiriliyor. Ev sahipliğini Gazi Üniversitesi’nin yaptığı kurultaya 65 üniversitenin öğrenci konseyi başkanı katılıyor....
Öğrenci konseyi başkanlarının öğrencilerin en az yarısının oyuyla seçildikleri dikkate alındığında, Ankara’daki öğrenci buluşmasının önemi çok daha net görülebilir.
Öğrenci Kurultayı geçen yıl Adana’da gerçekleştirilmiş ve yine öğrencilerle birlikte olmuştuk. Ama bu yıl katılım neredeyse ikiye katlanmış. Dahası; geçen yıl YÖK’ten kimse yokken, bu yıl Başkan Kemal Gürüz ve pek çok YÖK’çü kurultayda konferansçı ya da panelistti... Anlaşılan kamuoyu desteğini hepten yitiren YÖK, öğrencileri kazanmaya çalışıyor. Gürüz, hem açılışta hem de bugünkü kapanışta öğrencilerle birlikte. Oysa bugüne kadar öğrenci içine çıktığı pek vaki değildi!..
Kurultayda tartışılan konular bir hayli ilginç. Öğrencilerin suskunluğu konusunda ise değişen fazla bir şey yok. Ya susmayı tercih ediyorlar ya da yakınmayı. Bu durumdan kendileri de fazlasıyla şikâyetçi. Söyleyecek çok sözümüz var ama bir türlü bunu dışarıya yansıtamıyoruz diyorlar.
Tartışılan konular
Türkiye’deki üniversitelerin durumu ve dünyadaki yeri.
Yükseköğretimde kalite, bilim ve teknoloji sistemi içinde üniversitenin yeri.
Üniversite sorunları ve çağdaş üniversite.
Öğrencilerin yönetime katılması ve öğrenci konseyleri.
Öğrenci sorunları ve çözüm önerileri.
Laf değil, icraat istiyorlar.
Sorunlarına sahip çıkma, dile getirme, çözüm önerileri geliştirme yerine mazeret üreten gençler, bu konuda üzerlerine gidildiğinde ise topu sisteme atıyorlar:
Atatürk ülkenin geleceğini bize emanet etti. Tamam. Ama ondan sonra gelen liderlerin hiçbiri gençlere güvenmedi. Gelecek sizsiniz diyorlar ancak ne bir yetki veriyorlar ne de olanak tanıyorlar. Konuşanın başı belaya giriyor. En önemlisi de sorunlarımızın çözüleceğine olan inancımızı kaybettik...
Büyük çoğunluk yetişkinlere olan güvenini, sorunların çözüleceğine olan inancını kaybetse de bir avuç genç var ki, içimizdeki umut ışığını hep dipdiri tutuyor. Büyük olgunluk içerisinde emin adımlarla ilerliyorlar. Sayıları çok değil ama eskisinden fazla. Ah bir de seslerini yükseltebilseler...
Ev sahibi Gazi, Türkiye’nin ikinci büyük üniversitesi. Atatürk’ün kurduğu Gazi Eğitim’in bir devamı. Sadece öğrenci sayısıyla değil; eğitim kalitesi, sunduğu sosyal ortam ve olanaklarla da önde gelen üniversitelerimizden birisi. Panel öncesinde Resim Müzesi’ni gezdik. Müthişti...