Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk eğitim sisteminin çok önemli sorunları var. Okuma yaşında olmasına rağmen milyonlarca çocuğumuza öğrenim olanağı sunamıyoruz. Hâlâ onbinlerce okulda birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapılıyor. Tam gün eğitim yapan okul sayısı özellikle büyük kentlerde ihtiyacın çok ötesinde. Uluslararası sınavlarda ve bilgi birikiminde çok alt sıralardayız. Bütün bunlar gerçek. Ama madalyonun bir de öteki yüzü var ki, o da gurur verici.
Yurtdışı üniversitelerin kabulleri şu günlerde bir bir açıklanıyor. Hatta tamamlanmak üzere. Bu yüzden hemen her gün farklı bir okulumuzdan kabul edilen öğrencilerin listesi geliyor.
Öylesine liselerimiz var ki, dünyanın en iyi üniversitelerine hemen her yıl öğrenci gönderiyorlar. Bu üniversitelere girmek, mezun olmak ve arkadan gelen öğrencilere referans oluşturmak o kadar zor ki, ama okullarımız ve gençlerimiz bunu büyük bir başarıyla gerçekleştiriyorlar.
İşte bu başarı modellerimizden birisi de Sezai Türkeş- Fevzi Akkaya tarafından kurulan, Türk Eğitim Vakfı TEV tarafından da faaliyetine olanak sağlanan TEVİTÖL’ün bu yılki başarı listesi: 
-  Cemre Onaylı Boston University 
-  Çağlanur Kaymaz Stanford University, Swarthmore College, Jacobs 
-  Çınar Doruk St.John’s College Annapolis 
-  Ekin Erar Wellesley College 
-  Gizem Aydın Agnes Scott, Eugene Lang College 
-  İrem Çağrı Durman Mount Holyoke 
-  Melisa Aslan Drexel University, Mount Holyoke 
-  Alçin Hakça Agnes Scott 
-  Naz Belkaya Johns Hopkins, Smit College 
-  Ozan Yolasığmaz St. Mary’s University 
-  Ömer Akalın Manchester University, York University, Lancaster University 
-  Sedef Güden St. Mary’s University 
-  Tuğçe Serin Ithaca College 
-  Yunuscan Görür Drexel University 

Gençlere sahip çıkalım
Ülkelerin zenginlikleri, artık çok farklı parametreler ile değerlendiriliyor. Bugünün dünyasında en değerli ham madde, genç nüfus. Eğer iyi işlenirse, yani iyi bir eğitimle dontılırlarsa, o ülke alıp başını gidiyor. Bunun onlarca örneği var.
Kişi başına düşen eğitim süresi, yükseköğrenim görmüşlerin oranı ve bilimsel üretkenlik ile ülkelerin kalkınmışlığı arasında müthiş bir koralasyon var. En iyi üniversiteler hangi ülkedeyse, o ülkeler en tepede.
Gençlerin en büyük hazinemiz olduğu konusunda herkes hem fikir. Ama iş onlara değer verme konusuna gelince, maalesef aynı ilgi ve alakayı göremiyoruz. Örneğin dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alan pek çok öğrenci, çoğu zaman yeterli oranda burs bulamadığı için eline geçen bu altın fırsatı değerlendiremiyor.
Devlet, bankalar ya da sivil toplum örgütleri, neden bu konuda daha aktif hale gelmezler ve bu durumdaki öğrencilere neden karşılıklı, karşılıksız ya da düşük faizli kredi vermezler ki?..
Pek çok ülkede gençleri destekleyen çok farklı projeler var. Bizde de yok değil. Ama çok sınırlı. Nüfusa oranladığınızda bu olanaktan yararlananların sayısı onbinde bir bile değil. Bu da bir çok gencimizin, yani milli servetimizin heba olmasına neden oluyor.
Oysa nerelere para harcamıyoruz ki!..

Bahar geldi
Baharla birlikte öğrencileri içeride tutmak mümkün değil. Okullardaki devamsızlık oranı bu günlerde özellikle artıyor. Ama bir grup öğrenci var ki, kürek mahkûmları gibi masa başından kalkamıyor. Kim olacak? YKS, SBS, ÖSS, KPSS ve diğer sınavlara hazırlananlar.
Çok bunalmış durumdalar. Evlerde de tansiyon iyice yükselmiş. Kime dokunsanız bin ah işitiyorsunuz. Ama sayılı günler kaldı.
Bu durumdaki öğrenci ve velilere önerimiz, biraz daha dişlerini sıkmaları. Biz bu heyecanı sizlerle birlikte her yıl yaşıyoruz. Gelip geçiyor. Bu yıl da öyle olacak.
Çok sıkıldaysanız minik bir ara tatil iyi gelecektir. Dinlenerek geçireceğiniz bu bir kaç gün, kayıp değil doping etksi yaratacaktır.
Özetin özeti: Bugünün Türkiye’sinde genç olmak o kadar zor ki! Allah kendilerine kolaylık versin...