Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MEB, öğretmen sorununu çok yönlü olarak masaya yatırıyor. Gelecek ay Antalya’da tüm tarafların katılımıyla gerçekleşecek çalıştayda, öğretmen yetiştirmeden atama usullerine, KPSS’den intörn öğretmenliğe kadar tüm sorunlar tartışmaya açılacak.
Bakan Dinçer, eğitimin bir numaralı sorununun öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılar olduğu görüşünde; öğretmenlerin ve bu kutsal mesleğin sıkıntılarına çözüm bulmadan eğitimin rayına oturmayacağına inananlardan. Eğitim Reform Paketi’nde birinci önceliği öğretmenlere vermesi de bu yüzden...
17-21 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek kurultaya, MEB bürokratları, eğitim fakültelerinden temsilciler ve YÖK üyelerinin yanı sıra sendikalar da katılacak. Ama asıl şaşırtıcı olan İşsiz Öğretmenler Platformu temsilcilerinin de çalıştaya davet edilmeleri. Böylesi bir durum, ilk kez gerçekleşecek ve işsiz öğretmenler, birinci ağızdan sıkıntılarını dile getirebilecekler.
Eminim ki siyasi parti temsilcileri de davet ediliyordur. Bittikten sonra eleştireceklerine, çalıştaya katılıp görüşlerini paylaşsalar, çok daha yerinde olur.
Gazeteciler çağrılır mı bilmiyoruz. 30 yıldır bütün Milli Eğitim şûralarına davet edilmiştik. Ama son şûraya davet edilmedik. Önemli de değil. Zaten biz görüşlerimizi her gün kamuyu ile paylaşıyoruz. Belki de o yüzden çağrılmadık! Orada olsak da olmasak da, sadece o zaman diliminde değil, yılın hemen her günü eğimin ve öğretmenlerin sorunlarını yazmaya devam edeceğiz...

Neler konuşulacak?
Mini bir şûra niteliğindeki bu çalıştayda peki neler konuşulacak?
Çalıştay programı henüz son şeklini almamış. Ama görünen o ki A’dan Z’ye öğretmenleri ilgilendiren ne varsa hepsi düşünülmüş. Eksik kalanları da eminim ki sendikalar ve atama bekleyen öğretmenler tamamlayacaklardır.
İşte ele alınması öngörülen konu başlıklarından bazıları:
- Öğretmen yetiştirilmesi
- KPSS’nin içeriği
- İntörn öğretmenlik
- Fen edebiyat fakülteleri
- Atanamayan öğretmenler
- İstihdam planlaması
- Sendikaların rolü
- Öğretmen olmayan idareciler
- Özlük hakları
- Oryantasyon programları
- Maaşlar
- Öğretmen atamaları
- Tek atama sistemi
- Parçalanmış öğretmen aileleri
- Rotasyon
- FATİH Projesi

Çözüm getirir mi?
Aslında bu konuda Milli Eğitim şûrası düzenlenseydi çok daha iyi olurdu. Belki de bir ön şûra olarak düşünüldü. O detayları henüz bilmiyoruz.
Zaten önemli olan da, neyin nasıl yapılacağı değil, nasıl sonuçlanacağı. Daha da önemlisi neler getireceği. İşte bu yüzden eğer somut gelişmeler getirmeyecekse, şimdiden söyleyelim, derin hayal kırıklıkları yaratır.
Örneğin şubatta atama yapılacak, zorunlu rotasyon gerçekleşecek mi, parçalanmış öğretmen aileleri birleşecek mi/ saha da önemlisi maaşlarda ve ders saatlerinde yeni düzenlemeler yapılacak mı?
Çalıştayda ne kadar önemli stratejik kararlar alınırsa alınsın, mutlaka, ileriye yönelik kararların yanı sıra güncel ve hemen uygulanabilecek kararlar da alınmalıdır. Yoksa, yine havanda su dövüldüğü izlenimi yaratır ki, bu da diğer kararları gölgeler...
Aslında çalıştay takvimi buna çok uygun. Hemen sonrası, 24 Kasım Öğretmenler Günü. Sayın Bakan’dan elbette ulufe dağıtması beklenmez ama mini minnacık da olsa farklı jestler, öğretmenlerin gönlünü almaya yetecektir. Hele bir de öğretmeni onurlandıran, taçlandıran, yüzünü güldüren kararlar gelirse, yüz binlerce öğretmen çifte bayram yaşayabilir...

Öğretmen neden önemli?
Bakan Dinçer, eğitimin dışından gelse de, sonuçta yine bir eğitimci. Üniversite kökenli olması, eğitim sorunlarına vakıf olmasına engel değil, tam aksine avantajlı bir durum.
Reform hamlesine öğretmenlerle başlaması da çok isabetli. Umarız doğru stratejiler belirlenir ve hızlı yol alınır. Eğer bu gerçekleştirilirse, yani öğretmenlerin gönülleri alınır ve güvenleri kazanılırsa, diğer sorunlar çok daha rahat çözümlenir.
Öğretmen çalıştayı işte bu açıdan çok önemli.
Özetin özeti: Eğitim adına önemli bir adım atılıyor. Umarız başarıya ulaşır. Umarız öğretmenlerin gönlü alınır...