Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kız öğrenci- lerimizin okullaşma oranı, düne göre çok daha iyi ama yine de Avrupa’da son sıradayız.
Peki sadece kızlarda mı sonuncuyuz?
Hayır erkeklerde de durum farklı değil.
Peki bu ne kadar umurumuzda?
Zerre kadar bile değil. Eğer olsaydı, böyle mi olurdu?
Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı Avrupa’da Eğitimi Erken Terk Durumu Raporu, Türkiye’nin halen kız çocuklarının eğitiminde, hâlâ yeterince başarı sağlayamadığını ortaya koydu. Rapora göre Türkiye’de kız öğrencilerin yüzde 40’ı eğitimi erken terk ediyor.
Kız öğrencilere göre daha avantajlı olsalar da erkek öğrencilerde de mevcut durum olumsuz. Türkiye, eğitimi erken terk oranında, hem kızlarda hem de erkeklerde Avrupa birincisi.
Verilere göre, 2013 yılında Türkiye’de kız öğrencilerin yüzde 39.9’u lise ve dolayısıyla yükseköğrenim aşamalarına geçemeden eğitim sürecini terk ediyor ya da terk etmek zorunda kalıyor. Bu da her 100 kız öğrenciden 40’ının eğitimin ileri aşamalarından, sonuç olarak da istihdamın büyük çoğunluğundan yoksun kalması anlamına geliyor.
Türkiye bu oranla Avrupa’da açık ara 1’inci olurken, eğitimi erken terk etme oranında Türkiye’nin ardından ikinci konumdaki İspanya’da bile kız çocukların eğitimi erken terk oranı, Türkiye’nin oranına kıyasla 20 puan daha düşük bulunuyor. AB 28 ortalaması ise yüzde 10.2 ile Türkiye’nin 4’te 1’i düzeyinde. Kız öğrencilerin eğitimi erken terk oranı yüzde 2.6 ile en düşük Slovenya’da kaydedildi.
Meğerse rekor kırmışız!
Avrupa Komisyonu rapor açıklar da, MEB boş durur mu? Onlar da hemen Cumhuriyet Tarihinin en büyük rekorunu kırdık diye başlayan basın bültenlerinden birisini daha hemen servise koydular.
Gelin şimdi, isterseniz ona da bir göz atalım ve sonra da işin doğrusu ne ona bakalım:
Temel eğitimde okullaşma oranında rekor artış. Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi çağda okullaşma oranınında 10 yılda yüzde 224 artış sağlandığını söyledi.
Kocabıyık, okullaşma oranında düşüş yaşandığı iddialarına karşı; 2003 yılında okul öncesi kurum sayısının 11 bin 314 iken, 2013 yılında bu oranın yüzde 136 artışla 26 bin 698’e ulaştığını söyledi. Derslik sayısının 18 bin 952’den 50 bin 466’ya çıkarıldığını ifade eden Kocabıyık, derslik sayısında yüzde 166 artış sağlandığını ifade etti.
Genel Müdür Kocabıyık şöyle devam etti:
2003 yılında okul öncesi öğrenci sayısı 320 bin iken, bu sayı 2013 yılında 1 milyon 59 bin olmuştur. Böylece okul öncesi öğrenci sayısında 10 yılda yüzde 231 artış kaydedilmiştir. Öğretmen sayısı ise 18 bin 921 kişiden yüzde 235 artışla yaklaşık 63 bin kişiye ulaşmıştır. Okullaşma oranında ise on yılda yüzde 224 artış sağlanmıştır.
Şaşı bakıyoruz!
Nasrettin Hoca misali, herkesin söylediği doğru, herkes haklı. Peki o zaman, bu Avrupa sonunculuğu ne demek? Durum bu haldeyken, hala rekor edebiyatı neyin nesi?..
Hemen her konuda böyleyiz, istediğiniz kadar rekorlar kırın, önemli olan geldiğimiz nokta. Demek ki, daha öncekinin 5 hatta 10 katı hizmet üretilebiliniyorsa, belki bu yapılanların 20 katı da hizmet üretilebilinirdi. Üretilmeliydi de, çünkü koşullar onu gerektiriyor. Başka türlü, eğitim ve bilim adına Avrupa’da nal toplamaktan kurutulamayız, kurutamıyoruz da...
Önümüzde çok önemli bir seçim var ve siz hiç eğitimden veya bilimden bahsedeni gördünüz mü?
Ya da bu konuları dert edinen ve sabah akşam bu sorunun çözümü için kafa yoran bir Milli Eğitim Bakanı’na rastladınız mı?
Evet demeyi o kadar çok isterdik ki, ama ara ki bulasınız...
Özetin özeti: Daha nereye kadar kendimizi kandırmaya devam edeceğiz?..