Abbas GÜÇLÜ
ANADOLU liseleri ve kolejler için başvurular yakında başlayacak. Ama en ufak bir heyacan yok. Oysa önceki yıllarda bu dönemlerde veliler çılgın gibi her yere saldırıyordu. Öğrencilerin
okul - dershane - özel öğretmen üçgeninde canları çıkıyordu...
Ne oluyor diye olup bitene bir göz attığımızda, tam bir şaşkınlık ortamıyla yüz yüze geldik. Ne veliler, ne kolejler. ne de dershaneler aradığını bulmuş değil.
3 yıl önce Anadolu liseleri ve kolejler sınavına girip bu şansı kaçıran öğrenci ve veliler, hala yeni bir şans yakalamanın şokunu atlatmış değiller. Oysa biraz gayret gösterseler, her şey üç yıl öncesinden çok daha kolay olacak. O yaş grubunun en iyileri, Anadolu liseleri, kolejler, fen liseleri ve Anadolu meslek liselerine girdiklerinden kazanma şansları çok daha yüksek olacak. Ama ayaklarına kadar gelen bu fırsatın hala farkında değiller.
Anadolu liseleri ve kolejler de, tıpkı veliler gibi tam bir şaşkınlık içinde. Ne nasıl bir uygulama içerisine girebileceklerini tam anlamıyla çözmüş durumdalar, ne de velilerin sorularını cevaplayabiliyorlar.
Dershaneler ise şoktan da öte felç olmuş durumdalar. Yıllardır yarış atı gibi koşuşturan hazır müşteriyi seçerek alan özel öğretmen ve dershaneler şimdi sinek avlıyor. Birçoğu kapanma noktasına geldi...
Bütün bu belirsizlikler içerisinde belli olan bir şey var ki, o da girebilmek için onca mücadele verilen ve milyarlarca lira harcanan kolejlerin vahim durumu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm liselerin üniversite sınavlarındaki başarı durumu yayınlandı. Bunlar içerisinde kolejlere baktığımızda, çok çarpıcı sonuçlar dikkati çekiyor. Örneğin pek çok Türk kolejinde, velilerin 7, 8 yıllık onca masrafına karşın başarı oranı yüzde 50'nin altında. Hatta öyleleri var ki mezun ettiği öğrencilerden ancak ve ancak yüzde 11'ini üniversiteye sokabilmiş. Yani yüzde 89'u açıkta kalmış.
Yabancı okullar sıralamanın en tepesinde. Bu okulların başarısı bir ölçüde kendi başarılarından çok, aldıkları seçme öğrencilerin başarısı. Ki onlarda bile yüzde 10, 15'lere varan bir başarısızlık söz konusu.
Asıl dikkati çeken tarikat okullarının koparttıkları onca gürültüye rağmen, üniversiteye en fazla öğrenci sokan kolejler sıralamasında ilk 20 içinde bile yer alamamaları...
Türkiye'de tüketime bakıldığında özel okullarda okuyan öğrenci orananın en az yüzde 10'larda olması gerekir. Ama bir türlü yüzde 1.2'nin üzerine çıkamıyor. Nedeni ortada. Onca emek ve onca masrafa karşın, pek çoğu ne üniversiteyi kazandırabiliyor, ne de yabancı dil öğretebiliyor.
Şimdi aynı durum yerden mantar gibi biten özel üniversiteler için de geçerli. Birileri bu kurumlara çekidüzen vermeli ama kim?..
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr