Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Deprem Konseyi kuruldu ama arkası gelmedi. Hükümet, Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlendiği için olsa gerek deprem gibi çok önemli konuları da göz ardı eti.
Deprem Konseyi üyeleri bir an önce atansa ne olacak, atanmasa ne olacak dememek gerekir. Bundan sonra deprem konusunda atılacak her adım, neredeyse bu konseyin inisiyatifiyle gerçekleşecek. 20 kişilik bu uzman heyeti oluşturulmadığı sürece, zaten yavaşlayan ileriye yönelik çalışmalar iyice unutulup gidecek...
Yarın, üç gün, beş gün sonra depremin olmayacağını kim söyleyebilir? Olası bir depreme, 17 Ağustos'tan çok daha hazırlıklı olduğumuzu kim iddia edebilir?..
On binlerce insanımızın yaşamını yitirmesi, katrilyonlarca liralık maddi zarar hala aklımızı başımıza getirmedi mi?..
Deprem Konseyi konuyla ilgili 20 uzmandan oluşacak. Üyelerden 8'inin yer bilimci, 8'inin inşaat mühendisi, 4'ünün de kent planlamacısı mimar, sosyal bilimci, doktor ve çevre bilimci olması gerekiyor.
Buraya kadar iyi de üye olarak atanabilmek için asgari bir standart gerekmiyor mu?..
Benzer uygulamaya daha önce yeni kurulan üniversitelere kurucu rektör atamalarında şahit olduk. Atamalar, tam anlamıyla eş dost, partili, hemşehri kontenjanından gerçekleşti. Sonuçta da pek çoğu başarılı olamadı. Yıllarca mücadeleden sonra yapılacak rektörlük seçimleri de tam bir fiyaskoyla gerçekleşiyor. Üniversiteye, bilime ülkeye en fazla katkıda bulunan, idari tecrübesi bulunanlar değil, en fazla avanta ve kadro dağıtanlar şanslı hale geliyor...
Oysa Batılı üniversitelerin çoğunda böyle uyduruk atama ve uyduruk seçimler yok ama, göreve o işi en iyi yapabilecekler seçiliyor. Nasıl oluyor? diye sorduğunuzda da oturup uzun uzun sistemlerini anlatıyorlar.
İşin püf noktası, aday olacaklarda aranacak niteliklerde ve aday belirleme kurullarında yatıyor. Bir kere herkes rektörlüğe aday olamıyor. O güne kadar yaptıkları ve gelecekte yapmayı düşündükleriyle aday belirleme kurulunu ikna etmesi gerekiyor. Eğer her açıdan o göreve hazırsa yarışa sokuluyor. Anlayacağınız birilerinin itelemesiyle değil, bileğinin hakkıyla o koltuğa oturuyor ve kimseye de diyet borcu olmuyor...
İşte bu aşamada ABD'de, Boğaziçi Üniversitesi'nde ve 9 Eylül Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Rıfat Sağlam, "Ben bugüne kadar yaptıklarımı referans göstererek, Deprem Konseyi üyeliğine adayım" diyor. Biyografisi ve depremin sosyo ekonomik, teknik ve psikolojik yönlerine ilişkin hazırladığı raporlar gerçekten çok çarpıcı. Ankara'ya duyurulur!
Keşke kendisini cumhurbaşkanılığına layık görenler de aynı şekilde bugüne kadar yaptıkları ve gelecekte yapacaklarını çıkıp yüreklice anlatabilseler de, TBMM'den önce halkın gönlünde o yüce makama otursalar!..



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr