Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÖSYM, yine bizi şaşırtmadı. YGS’de şimdilik bir Türkçe sorusu iptal edildi. Bakalım arkadan daha neler gelecek!..
Önemli olanın, sınav sonuçlarını hızlı değil, doğru açıklamak olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, YGS sonuçlarını 4 gün gibi kısa bir sürede açıklayarak rekor kırdığını söyledi. Keşke bu gururu, yanlışsız bir sınav yaparak yaşasaydı, yaşatsaydı...
Günlerdir, YGS sorularının tümünün açıklanmasını istiyoruz çünkü yeni yanlışlar ortaya çıkabilir.
Ve işte o zaman her şey bugünkünden çok daha karmaşık hale gelebilir.
Güven erozyonu!
ÖSYM bir süre öncesine kadar ülkemizin en güvenilir kurumuydu. Ama şu sıralar en altlarda geziyor. Çünkü samimiyetini kaybetti.
Eskiden de yanlış sorular, puanlamada hatalar olmuyor muydu? Elbette oluyordu. Ama aynı ÖSYM, yaptığı yanlışları anında açıklıyordu. Ama şimdi her şeyi saklıyor.
ÖSYM, YGS’de iptal edilen Türkçe sorusunun yanlışlığının puanlar hesaplanmadan önce tespit edildiğini ve puanlamanın ona göre yapıldığını söylüyor.
Tüm adayların, iptal edilen o soruyu, doğru yaptığı kabul edilmiş!
Peki, o zaman dün sonuçlar açıklandığında bu durum niye açıklanmadı?
24 saat sonra gelen bu açıklama, şu saatten sonra kime inandırıcı gelebilir!
Çok daha önemlisi, açıklanmayan sorular içerisinde daha kaç tane yanlış soru var?
Ve böylesi bir durum söz konusu olursa, ne yapılacak?
ÖSYM tüm bu ayrıntıları açıklamak zorundadır...
Üniversite kurultayı
Ege Öğretim Derneği tarafından düzenlenen 8. Üniversite Kurultayı nedeniyle dün İzmir’deydim. Hocalarımızı dinledim. Oturumlardan birine ben de katıldım. Bol bol eleştiri vardı.
Ege Üniversitesi’nde gerçekleşmesi düşünülen kurultayın, rektörlük tarafından son dakikada iptal edilmesi belli ki bu yüzdenmiş...
Katılım çok azdı ama daha da vahimi yaş ortalaması 60’ın üzerindeydi. Sanki ilim, bilim, üniversite genç bilim insanlarının ve öğrencilerin hiç umurunda değilmiş gibi...
Konuşmacı ve konuklardan çoğunun emekli bilim insanlarından oluştuğu oturumların konu başlıkları şöyleydi:
- Laik eğitim ve bilim
- Üniversite eğitiminde nitelik ve nicelik sorunu
- Piyasa, sanayi ve siyaset ekseninde bilim ve eğitim
- Üniversitelerin temel sorunları ve çözümleri
- Üniversitelerin toplumsal sorumlulukları
- Üniversitelerde kültür, sanat ve spor
İç dökme kurultayı
Türkiye bilimde niye nal topluyor? Gelecek için ne yapılıyor? Türkiye’nin bir bilim politikası var mı?..
Peki, bütün bunlar da konuşuldu mu?
Satır aralarında dikkat çekenler oldu ama hepsi o kadar.
Bilime yön veren kurumlardan kimsenin olmaması da ilginçti. Yani bir anlamda zaten bilinen konular, zaten bu sorunların fazlasıyla farkında olanlara bir kez daha anlatıldı...
Keşke bir televizyon kanalı, konuşulanları, canlı yayınla tüm Türkiye’ye sunsaydı da, sadece duyarlı bilim insanlarının yüreğini sızlatan bu durumdan herkes haberdar olsaydı.
Kurultay bugün de devam edecek.
Umarız bugünkü oturumlara, İzmir’deki öğrenci ve bilim insanları daha yoğun bir şekilde ilgi gösterirler.
İzmir de bilime sahip çıkmazsa neresi çıkacak?
Ege Üniversitesi’nin izin vermediği kurultay, kampüsün hemen yanındaki Anemon Otel’de gerçekleşiyor...
Özetin özeti: Bilimin ve aklın hakim olmadığı hiçbir kurum, ÖSYM örneğinde olduğu gibi doğru kararlar alıp, doğru bir şekilde uygulayamıyor...