Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversitelere ayrılan bütçe giderek azalıyor. DPT ve Maliye'nin bu konudaki tavrı, kendinize yeni kaynaklar yaratın şeklinde. Peki bu nasıl olacak? İşte o belli değil.
Batılı ülkelere baktığımızda üniversitelerin mali yapıları üçlü bir sacayağı üzerine kurulu. Gelirlerinin üçte birini devletten, üçte birini öğrenciden, üçte birini de ürettiklerinden ve bağışlardan elde ediyorlar...
Bizdeki durum ise çok farklı. Devlet üniversitelerinin tüm masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Büyük döner sermayeli bazı istisnalar yok değil. Özellikle büyük hastanesi olan tıp fakültelerine sahip üniversiteler, para kazanma konusunda daha şanslılar.
Devlet olarak bir yandan bilimin gelişmesini isteyeceksiniz, öte yandan da para musluklarını kısacaksınız. İşte şu anda içinde bulunduğumuz durumun özeti bu. Bırakın cari harcamaları, yatırım için bile kendi kaynağınızı kendiniz yaratın deniliyor...
Atık daha sıkça sözü edilen akademik özerkliğin yolu, mali özerklikten geçiyor. Peki Batı üniversiteleri için geçerli olan mali özerkliğin kazanılması mümkün mü? İşte bu biraz zor.
Üçlü sacayağı yöntemine bakalım. Harcamaların üçte birini, haydi yarısını devlet versin. Ya diğer yarısı?.. Üniversiteler bugünkü yasal konumlarıyla bütçelerinin yarısını karşılayacak kaynak yaratabilecekler mi?
Batılı argümanlara tek tek bakalım:
Öğrencilerden gerçek anlamda harç alabilecekler mi? Bu çok zor. Peki yüklü ve sürekli bağışlar konusunda hayırseverleri ikna edebilecekler mi? Bugünkü yapılarıyla bu da kolay değil. Geriye sadece bilim ya da hizmet üretme seçeneği kalıyor ki, bu da diğer ikisinden zor. Yatırım yapmadan para kazanmak mümkün değil. Hele hele bilim üretmek hayalin de ötesinde imkansız...
O halde üniversitelerin hali ne olacak? Görünen o ki, daha da karmaşıklaşan bir kaosa sürükleniyorlar...
YÖK Başkanı Gürüz, Ankara'da istenmeyen adam ilan edildi. Onunla birlikte üniversiteler de sonu belli olmayan bir maceranın içine girdiler. Rektörlerin çoğu ne olacaksa, bir an önce olsun noktasına geldi. Gürüz'le Çankaya ve hükümet arasında esen soğuk rüzgar onları da etkiliyor...
Öğretim üyeleri, ekonomik sorunlar nedeniyle kendilerini ilme, bilime, öğrencisine vereceğine, para kazanmanın peşinde koşuyor. Kimi muayenehaneside, kimi özel üniversitelerde, kimi de holdinglerde...
Af yasası için böylesine gayret içine giren TBMM, YÖK yasası için de efor sarf etmelidir. Yeni yasada, tüm üniversiteler aynı kefeye konulmamalı, en azından bazıları kendi misyonları çerçevesinde özel statüye sahip olmalılar...



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr