Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yüz binlerce Suriyeli çocuk, sefalet içerisinde ama çok daha önemlisi, okuldan ve eğitimden uzaktalar.
MEB’in Suriyeli öğrencilere el uzatması, işte bu açıdan çok sevindirici bir gelişme, yoksa bu çocuklar, sokağa itilmiş olacak ve bir süre sonra karşımıza sorunlu kişiler olarak çıkacaklardı. El uzatılması, onlar kadar, bizim açımızdan da iyi oldu.
Keşke hemen hepsine birer de meslek öğretsek ve hayata katılmalarına yarımcı olabilsek. İşte o zaman savaşın acılarını unutturup, hayata tutunmalarına çok daha iyi katkıda bulunabiliriz. Bu, bugüne kadar gerçekleşmedi, gerçekleşse de çok az çocuğu kapsıyor.
Peki, bu alanda daha başka neler yapılabilinir? Örneğin belediyeler, sivil toplum örgütleri ve emekli öğretmenler göreve çağrılamaz mı?
Resmi binaların boş olduğu saatlerde, örneğin hafta sonlarında, onlara yoğunlaştırılmış eğitim olanağı sunulamaz mı?
İSMEK benzeri kurslara katılımları sağlanamaz mı? Ya da bu kurslar onların ayağına götürülemez mi?
Keşke bu işin de bir sahibi olsa...

Onlar, bizim çocuklarımız
Mustafa Kemal, Çanakkale’de şehit olan ve bizim topraklarımızda yatan yabancı askerler için onlar artık bizim çocuklarımız deyip bağrına basmıştı.
Bizler de aynı şekilde, savaş mağduru bu çocukları, burada kaldıkları sürece, kendi çocuklarımız gibi görüp, her türlü desteği sağlayamaz mıyız? Türkiye’ye yakışan da bu olmaz mı?