Fen ve anadolu liselerinde boş kalan 6 bin kontenjanı doldurmak için açılan yeni kayıt dönemi, skandal gelişmelere neden oldu. Daha önceki 4 kayıt döneminde, puanı, en fazla birkaç puan düşen okullar, şimdi 150 puan düşük öğrencileri alınca kıyamet koptu. Bakan Çubukçu, ortaya çıkan tablonun araştırılması için talimat verdi. Hazırlanan rapora göre yeni kararlar alınabilecek.
İşte mağdurlar
- Kızımın bir arkadaşının 420’lerde bir puanla kazandığı anadolu lisesinden, 466 taban puanı olan Milli Piyango Anadolu Lisesi’ne geçiş yaptığını öğrendik. Biz 463 puanla yedek bile olamazken 420 ile böyle bir uzun atlama nasıl oluyor anlam veremedik!
- Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’ne son tercihten önce, en son kaydını yaptıran öğrencinin puanı 468. Ancak bu okula 430 puanla öğrenci girdiğini öğrendik. Daha da vahimi, Nişantaşı Anadolu Lisesi’nin 360 puanla öğrenci kabul ettiği yolunda duyumların olması. Böyle bir haksızlık olur mu?
- Son tercih ve başvuru hakkını duymadık ve gözden kaçırdık. Son yerleştirmelere göre, kızımın 460 puanla giremediği liseye, daha düşük puanlı öğrencilerin alındığını öğrendik. İki gündür ağlamaktan helak olduk.
- Üç yıl boyunca tüm kurallara uyarak ve birçok istekten vazgeçerek çalışan ve bunun sonunda sınav başarısı çok daha iyi olan çocuklar istedikleri okullara 1 ya da 2 puanla yerleşemezken, gününü gün eden ve öğrencilik döneminde arzuladığını yapan çocuklar hayal etmedikleri okullara yerleştiler. Bu her şeyden önce haksızlık sonra da emek hırsızlığıdır.
- Oğlum, Kadir Has Anadolu Lisesi’ni 459 puanla kazandı. Aile olarak bir değişikliği öngörmedik. Ancak birçok öğrencinin gözdesi Kadıköy Anadolu Lisesi’ne 390 puanla bir öğrenci giriş yapınca içimiz acıdı. Kandırıldığımızı düşündük.
- İsyan ediyorum. Çocuğum 2 gündür ağlıyor! Hakkımı yediler diyor. Ben ikinci tercihte bulundum istediğim okullarımı sıraladım. Neden çıkmadı diyor. Şimdi puanı birçok okula uyuyor! Ama o giremiyor. Anne baba olarak isyan ediyoruz.
- Çocuklarımız, son 3-4 yıl, her şeyden fedakârlık ederek sınava hazırlandılar. Ne spor yapabildiler ne de çocukluklarını yaşayabildiler. Tek hedefleri vardı o da iyi bir anadolu lisesine girmek. Onlar ellerinden geleni yaptı ve çok yüksek puanlar aldılar. Ama ne var ki şimdi yanlış sistem yüzünden hayaline kavuşamıyor çocuğum?..
- Şehremini Anadolu Lisesi’nin puanı 465 olmasına rağmen, şimdi 325 puanla öğrenci aldı. Böyle bir şey nasıl olur!
- Kızım 39 derece ateşle sınava girdi. Son yerleştirme adil değil. Kesinlikle iptal edilmeli. Herkes hak ettiği yerde olmalı. Biz nasıl Galatasaray’da değilsek...
Peki kazananlar ne diyor?
Bu son yerleştirmede kazanan tarafım. Taban puanı 474 olan anadolu lisesine 410 puanla girdim. En son giren ise 359 puan. Anadolu yakasının en güçlü okullarından.
Tercih yaparken rahattım zaten bir anadolu lisesine yerleşmiştim. Bir üstü ne olabilirdi ki, 3-5 puan farklı bir okul!
Halkımı da tanıdığım için cesur davranamayacaklarını düşündüm ve tek tercihimi hem çok yakın hem de çok güçlü olan liseye yaptım.
Ben bir babayım. Doğal olarak çocuğumun en iyi okullarda olmasını isterim. Tabii ki sistem el veriyorsa.
Biz kimsenin hakkını çalmadık. Kimse yazmadı, ben yazdım girdim. Çocuk da yapabilirse yapacak yapamayacaksa da zaten söyleyecek bir şey yok.
Kayıt yaptırmaya gittiğimde inanın psikolojim bozuldu.
“Velileri böyleyse, bunların çocukları kim bilir nasıldır, yanlış mı yaptık acaba” dedim. Çok ağır konuşuyorlardı. “Okulun seviyesi bu kadar düşer mi? Bunların ne işi var? Bizler gidiyoruz onlar kalsın. Onlar zaten kaçarlar, kaçırırız.” vs.
Dayanamadım sırayı bırakıp çıktım. Sonra dedim burası Türkiye her şey olur gidip kaydı yaptırdım.
Şimdi çocuk da sıkıntıda. “Acaba arkadaşım olur mu? Beni dışlarlar mı? Alay ederler mi?” diyor.
Ben dayanamadım, çocuğum nasıl dayanacak bilemiyorum.
Hatayı biz değil MEB yaptı. Yüksek puanlılar da cesur olamadı. Zaten ellerinde bir okulları vardı. Sen yaz, tutmazsa tutmasın. Biz onu yaptık. suçlu olduk!..
Özetin özeti: Çocukların hayalleriyle oynamaya ve onların devlete olan güvenlerini sarsmaya hiç ama hiç kimsenin hakkı yok!..