Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Cumhurbaşkanı Sezer, nihayet kendisinden beklenen kararı verdi ve rektör listesini YÖK'e iade etti. Cumhurbaşkanı'nın bu tutumu hukuk tanımayan YÖK Başkanı Gürüz'e ve demokrasiden nimetini almamış YÖK'e çok önemli bir ders oldu. Bundan sonrası YÖK'ün tavrına bağlı. YÖK daha önce gönderdiği listede ısrar mı edecek, yoksa hukukun ve demokrasinin gereğini mi yerine getirecek? Hep birlikte göreceğiz.
       Rektörlük seçimi tam bir arapsaçına döndü. Kim haklı, kim haksız ayırt edebilene aşk olsun. En doğru kararı Cumhurbaşkanı Sezer verdi. Çünkü, devletin bütün kaynakları ve kurumları onun emrindeydi. Birbiriyle çelişen bilgi bombardımanında en doğruyu bulma şansı en fazla ondaydı ve gereğini yerine getirdi...
       Daha önce birkaç saat içinde şipşak gerçekleşen rektörlük atamalarının bugüne kadar gecikmesinin asıl nedeni de sanıyorum bu titiz araştırmaydı. Sezer, YÖK gibi yıpranmış bir kuruma ve başkanına itibar etmemekle en doğru olanı yaptı. Gürüz, kişi olarak pırıl pırıl bir insan ama, yönetici olarak tam bir felaket. Vizyonu yok. Hele hele ileri görüşlü kesin değil. İnatçı. En kötüsü de birkaç hamle sonrasını kestiremiyor. Herhalde çok kötü bir satranç oyuncusudur.
       Rektörlük tartışmalarında bir tek Doğramacı ile Celal Şengör eksikti. Onlar da katıldı. Şıracının şahidi, bozacı misali, akıllarınca Gürüz'e destek çıkıyorlar. Söyledikleri doğru. Pek çok ülkede rektörler atama ile geliyor. Ama onlarda Gürüz yok. Ayrıca, Türkiye'de de daha düne kadar rektörler atamayla yapılıyordu. Kimlerin nasıl atandıklarını da çok iyi biliyoruz. Kemal Gürüz'ler, Mehmet Sağlam'lar işte böyle bir atama döneminin ürünleri. Eğer gerçek anlamda seçim ya da atama yapılıyor olsaydı, idari ve akademik açıdan hiçbir şansı olmayan Gürüz ve Sağlam ortaya çıkar mıydı? Doğramacı sayesinde oturdukları koltuklara paraşütle indirilmeselerdi, Türk yükseköğretiminin kaosa sürüklenmesinde böylesine etkili olabilirler miydi?..
       Doğramacı, Mehmet Sağlam konusunda hata yaptığını yıllardır telaffuz ediyor. Gürüz konusunda ise şimdilik suskun. Bakalım gerçeği ne zaman görecek?..

Yanlış yanlış üstüne

       Hafta sonu kolejler sınavındaki çok önemli bir hataya dikkat çekip Sosyal testlerinin puan getirisi, Matematik ve Fen'e göre yüzde 50 daha fazla. Böyle saçmalık olur mu, demiştim.
       Nitekim haklı olduğumuz ortaya çıktı. Özel Okullar Derneği Başkanı ve Sınav Yürütme Kurulu Başkanı Rüstem Eyüpoğlu, sınavları gerçekleştiren MEB sınavlar Dairesi'ne, nedir bu işin gerçeği diye sorunca, doğru ortaya çıktı.
       Yaptığı sınavlarla milyonlarca öğrencinin kaderini belirleyen Sınavlar Dairesi, meğer vahim bir yanlışlık yaparak puanların yer aldığı sütun başlıklarını karıştırmış. Matematik'e Sosyal, Fen'e Matematik, Fen'e de Sosyal yazmış. Yeni duruma göre, 25'er testli soruların tamamını yapmış olanlar şu puanları aldılar:
       Türkçe: 243.057, Matematik: 258.013, Fen: 164.947, Sosyal: 159.862
       Hatanın bu kadarla sınırlı olmadığı konusunda duyumlar var. Velilere önerimiz, puan kartları geldiğinde didik didik incelesinler. Bu hatayı yapanlar, mutlaka başka hatalar da yapmış olabilirler!..
       Özetin özeti: Elbette hatasız insan, hatasız kurum olmaz. Ama bazı kişiler ve kurumlar hata haklarını öyle istismar ettiler ki!.. Artık birilerinin dur demesi gerekiyor.



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr