Şimdi ne olacak?

YÖK'ün tarihi toplantısından Cumhurbaşkanı Sezer'e "rest" çıktı. Sezer'in seçim sonuçlarını dikkate alarak yeniden inceleyin diye YÖK'e iade ettiği rektör adayları listesi, hiç değiştirilmeden aynen iade ediliyor.
Geçtiğimiz hafta tek kararname şeklinde sunulan rektör adayları listesi, şimdi 22 ayrı kararname şeklinde Çankaya'ya gönderiliyor. Cumhurbaşkanı Sezer, muhtemelen üzerinde tartışma olmayan üniversitelerin rektörlerini kısa sürede atayacak, tartışmalı olan 5-6 üniversitenin kararnamelerini ise bekletecek. Şu ana kadar ortaya çıkan eğilim; YÖK'ün bu üniversitelere vekaleten birer rektör atayıp ardından yeniden bir seçim yapılması şeklinde.
Tarihi YÖK toplantısında Cumhurbaşkanı'na gönderilecek mektup konusunda da tartışmadan kaçınılması görüşü benimsendi. Kararnamelerle birlikte sadece sunuş yazısı gönderilecek. Cumhurbaşkanı'nın 4 sayfalık mektubundaki görüşlerine ise karşılık verilmeyecek.
YÖK toplantısında benimsenen bir başka ortak görüş ise Cumhurbaşkanı'nın ortada hukuki açıdan yapacak bir şey yokken, aceleye getirip iyi etüt etmeden rektörler listesini veto ettiği şeklinde. YÖK üyeleri, toplantıda sık sık doğru ya da yanlış ortada bir karar var ve bunun hukuki açıdan geri dönüşü yok. Cumhurbaşkanı daha toleranslı davranabilirdi yorumunu dile getirdiler...
Bu arada olası bir azil durumunda yeni YÖK başkanının kim olacağı konusunda da tahminler yürütülmeye başlandı. Eski YÖK Başkanı Doğramacı'nın çok özel durumu olmasına karşın ABD'de değil de Ankara'da olması manidar bulunuyor. Bu arada 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in de devrede olduğu ve Gürüz'e aracı göndererek sakin olmasını önerdiği dilden dile dolaşıyor. Deprem uzmanı Celal Şengör de kadim dostu Gürüz'ü kurtarmaya çalışanlardan. Şengör'ün şimdiki uzmanlık alanı YÖK'teki depremin şiddetini ölçmek. Bakalım bu konuda ortaya dişe dokunur bir şeyler koyabilecek mi?..

Hani her şey yalandı?

The Economist'te Fethullah Gülen ile ilgili bir makale yayımlanmış. Zaman da gazetenin en tepesinde bunu gururla duyurdu. Makalede tartışılacak pek çok unsur var, ama bizim asıl dikkatimizi çeken, söz konusu grubun ısrarla reddettiği, yalanladığı konuları The Economist yazınca sahiplenmiş olması.
Örneğin; Fethullahçılık kavramına, Fethulah'ın okulları tanımlamasına, islamcı ve dinci olarak nitelendirilmelerine şiddetle karşı çıkıyorlardı. Oysa şimdi bunları övünç duyarak yayımlıyorlar. Aslında onlara sorarsanız, Zaman gazetesinin de Fethullah Gülen ile hiçbir ilgisi yok. Herhalde bu sevinçleri, The Economist'te bir Türk vatandaşıyla ilgili makale çıkmasından kaynaklanıyor! Demek ki köprülerin altından çok sular akmış! Ne güzel...

Sınav sonuçları?

Anadolu liseleri, fen liseleri ve üniversite giriş sınavına giren milyonlarca öğrenci ve veli dört gözle sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. Son zamanlarda günde bir kaç defa sınav sonuçları açıklandı diye balon uçurtuluyor. Heyecan doruğa çıkıyor. Ama arkası gelmiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM, sınav sonuçlarını ne zaman, nerede ve nasıl açıklayacaklar? Duyursalar da herkes rahatlasa. Ama olmuyor, olmuyor. İlle de vatandaşa işkence çektirecekler!..


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr