Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'nin hemen her alanda yeniden yapılanması gerekliliği, son depremle bir kez daha ortaya çıktı. Bir kurum gösterin ki, felaketten yüzünün akıyla çıksın. Alın birini vurun diğerine.
Son 50 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin basiretsizliğini böylesine çarpıcı ortaya koyacak daha çarpıcı bir örnek olamazdı. Umarım, gereken dersi alırız...
Ölü sayısının 10 bini aşması, zararın milyarlarca doları bulması bekleniyor. Yüreği yanmayan ise yok gibi.
Zaman zaman artık çağ atladık dediğimiz anlar oldu. Gösterişli binalar, binbir çeşit elektronik aletler ve hemen herkesin elindeki cep telefonlarıyla sandık ki, bizde artık batılı olduk. Kullandığımız kozmetik ürünler, giydiğimiz kıyafetler, izlediğimiz filmler, kullandığımız arabalar onlardan onlardan farklı değildi. Görüntüyü kurtarmıştık. Ama kafamızı değiştirmeyi unutmuşuz.
Yaşanan onca facianın içinde deprem belki de en masum olanı. Milyonlarca yıldır ben varım, ne zaman geleceğim belli olmasa da, nerelere geleceğim belli. Aklınızı kullanının, hazırlıksız yakalanmayın mesajı veriyor...
İstanbul daha önce de yüzlerce büyük deprem yaşadı. Aklını kullanarak ülkeyi yönetenlerin yaptığı eserler yüzlerce, binlerce yıldır hala ayakta. Örneğin Ayasofya, örneğin Süleymaniye, örneğin surlar. Demek ki, en şiddetli depremde bile ayakta kalabilecek yapılar yapmak mümkün. O halde bugünlere nasıl gelindi?..
Deprem şoku geçtikten sonra, Türkiye'nin son 50 yılı bir masaya yatırılmalı ve yapılan her yanlış ve sorumluları bir bir tespit edilmelidir. Bilinmeden yapılan bir defaya mahsus yanlışlar hatadır denilir ve üzerinde durulmaz. Ama aynı yanlış üç beş oy uğruna peryodik şekilde yapılıyorsa bu bir katliamdır. İşte bugün İzmit'te, Adapazarı'nda, İstanbul'da yaşanan budur...
Katliam sorumlularını bu kez de görmezlikten gelip, şu günlerde iliklerimize kadar yaşadığımız faciayı üç beş ay sonra unutursak, daha beterleriyle yüz yüze geldiğimizde artık kabahati başka yerlerde aramayalım!
Bir vatandaş olarak son 50 yıldır Türkiye'yi yönetenler hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Sanayi tesislerinin deprem bölgelerine yapılmasını kimler teşfik etti? Üç gün daha aynı koltukta oturma uğruna yasaları kimler göz ardı etti? Dimdik ayakta duran binaların hemen yanındaki karton kulelere kimler izin verdi? Uzmanlık gerektiren görevlere, seçilemeyen partilileri kimler atadı? Böyle bir felaket anında yapılması gerekenleri, yapmayanları o görevlere kimler atadı ve kimler hala o koltuklarda oturmalarını sağlıyor?
Özetini özeti: Kamu vicdanı adına Türkiye'nin son 50 yılı mutlaka ama mutlaka sorgulanmalıdır. Türkiye'nin, Türk insanın kaderiyle oynayanların yaptıkları hatlar artık yanlarına kar kalmamalıdır...


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr