Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yılda bir kez de olsa hatırlanmak ne güzel. Öğretmenler onuruna bir biri ardına düzenlenen toplantılarda en sık duyduğumuz söz bu. Unutulmuşluğun, itilmişliğin, çaresizliğin, umutsuzluğun içinde yılda bir günlük şükran törenleri bile onlara yetiyor...
İstanbul Valisi Erol Çakır ile Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'in, çağdaş Türkiye'nin kurulması yolunda eğitime katkıda bulunanlar onuruna düzenledikleri şükran gecesi, bu manevi doping etkinliklerinden sadece birisi. Gecede sadece öğretmenlere değil, eğitime katkıda bulunanlara da, söylenebilecek en güzel sözler söylendi. Her ne kadar laf karın doyurmuyor dense de, öylesi bir ortamda, öylesine mutlu bir anı yaşamak, pek çoğumuz için parayla pulla ölçülemeyecek kadar onur verici...
Bir başka mekanda ise Cumhuriyet'e ışık veren öğretmenler onuruna düzenlenen tören vardı. Kıyıda köşede unutulduğu sanılan, 70'li, 80'li hatta 90'lı yaştaki öğretmenler, baş tacı edildi. Kendilerine sadece sevgi ve şükran sunuldu. Öylesine mutlu oldular ki, öğretmenliği meslek olarak seçtikleri için kendileriyle bir kez daha gurur duydular...
Şükran gecesinde Bostancıoğlu'nun yanısıra eski bakanlardan Hasan Sağlam ve Nevzat Ayaz'ı da görme olanağı bulduk. Kalpleri hala eğitim için çarpıyor. Olup biteni yakından izlemeye çalışıyorlar. Ayaz'la 12 yılı konuştuk. Gönülden destekliyor. Ama alt yapı ve yönlendirme çok önemli diyor. Tüm gençleri liseden mezun edip, üniversite önüne yığmanın en büyük yanlış olacağını hatırlatıyor...
12 Eylül'ün Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam ise 24 Kasım'ı Öğretmenler Günü ilan etmenin, öğretmen evleri ve Milli Eğitim Vakfı'nı kurmanın mutluluğunu yaşıyordu...
Bakan Bostancıoğlu, Müsteşarı Bener Cordan ve genel müdürler de Ankara'ya mutlu döndüler. Okul yaptıran hayırseverlerin de katıldığı gecede Hülya Avşar bir göründü, bir kayboldu. Türkan Şoray hanımefendiliği ile konukların ilgi odağıydı. Her zaman eğitim dostu olan Perran Kutman da vardı. Eğitime büyük katkılarda bulunan işadamları ise nedense yoktu...
Yüzlerce trilyonluk bağışla hayırsever kurumların en başında gelen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı temsilen Başkan Yardımcısı Cavit Savcı da konukların arasındaydı. Böylesine büyük bağışta bulunup da, neden bu kadar sessiz kaldıklarını bir kez daha sordum. Ama her zamanki mütaviziliği ile "önemli olan hizmet, biz de onu yapıyoruz" dedi. Hiç iş yapmadan fiyaka satanları gördükçe, Borsa'cıları bir kez daha şükranla kutladım...
Özetin özeti: Öğretmenlerin yatları, katları yok ama sevenleri o kadar çok ki!..


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr