Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Putin'le birlikte Rusya'nın yeniden imparatorluk özlemi içerisine girmesi, bizi derin bir uykudan uyandırdı.
Türk cumhuriyetlerinin özellikle enerji alanında bizi değil Rusları tercih etmesi kafamızı karıştırmakla kalmadı, iyice kızdırdı.
Hani kardeştik, hani aynı soydan geliyorduk, hani birimiz hepimiz içindik gibi modası geçmiş söylemler kulakları tırmalamaya başladı.
Oysa Türk cumhuriyetleriyle selamı, sabahı kesen bizdik. Onların iç işlerine karışıp darbe girişimlerini destekleyen yine bizdik.
En büyük çelişkiyi de Türk cumhuriyetlerinden davet ettiğimiz öğrencilerle ilgili projede yaşadık.
10 yıl önce Özal Cumhurbaşkanı, Demirel de Başbakan'dı. Her ikisi de bu cumhuriyetlerle ilişkilerin geliştirilmesinden yanaydı. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk bayrağı dalgalanacak naraları yine bu dönemde atıldı.
1992'ye gelindiğinde aradaki dostluğu pekiştirmek için müthiş bir öğrenci değişim programı başlatıldı. Daha doğrusu tek yönlü olarak tüm Türk cumhuriyetlerinden binlerce öğrenciye, üniversitelerimizin kapısını sonuna kadar açtık. Birinci yılın sonunda üniversitelere yerleştirilen kardeş öğrencilerin sayısı 10 bini buldu.
Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız Almanya'ya ilk giden Türk işçilerinden daha görkemli bir şekilde öğrencileri havaalanında karşıladı. Makamlarında kabul ettiler. Ceplerine de her ay yüklüce cep harçlığı koydular.
Ülkelerinde geleceğin yöneticileri olacak olan bu gençler, Türkiye kültürü ve Türkiye politikalarıyla donatılacak ve Kafkaslar'da Rus hakimiyetine güya son verilecekti.
Ama hayaller uzun sürmedi. Daha ikinci yıldan itibaren işin suyu çıktı. Özal'dan sonra gelen ANAP'lı başbakanlar, Çiller ve SHP'li, CHP'li koalisyonlar, hem konuk öğrencileri hem de Orta Asya'daki dostlarımızı çok çabuk unuttu.
Son yıllarda yanımızda bir tek Demirel'in kadim dostu Aliyev kalmıştı. Ama o da Demirel'le birlikte uçup giderse hiç şaşırmamak gerekir.
İşte öğrencilerle ilgili çarpıcı bazı notlar:
Türk cumhuriyetlerinden bugüne kadar 18 bin 690 öğrenci geldi. Bunlardan sadece 2 bin 981'i okullarını bitirip ülkelerine döndü. 9 bin 185 öğrencinin çeşitli nedenlerle bursu kesildi. 2 bin 307 öğrenci öğrenimini yarım bıraktı. Öğrenimini yarıda bırakan bazı öğrenciler, ülkelerine geri dönmeyerek Türkiye'de yasal olmayan işlere yöneldi...
Dahası Özbek öğrenciler ülkedeki rejime karşı kışkırtılıyorlar gerekçesiyle tümden ülkelerine geri çağrıldı.
Özetin özeti: Orta Asya'da, Kafkaslar'da rüzgar ters yönden esiyorsa bu konuda kabahati önce kendimizde aramalıyız. Ne ektiysek onu biçiyoruz! Dün bu konuda hiç duyarlılık göstermeyenlerin, şimdi tam tersi bir tavır sergilemelerini de anlamak mümkün değil...


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr