Yanlış seçim Abbas GÜÇLÜEskiden, girilen fakülteler insanın yaşamına yön verirdi. Oysa şimdi seçilen lise, hem girilecek üniversiteyi, hem de mesleği belirliyor...
Türkiye'de halen 74 değişik lise türü var. Üniversiteyi kazandırma şansı en yüksek olanlar; fen liseleri, Anadolu liseleri, süper liseler, kolejler ve öğretmen liseleri. Mesleki ve teknik liselerin ise teknisyen yetiştirmenin ötesinde fazlaca bir misyonu kalmadı.
Seçilecek lise, örneğin fen lisesi ise tıp, eczacılık, diş hekimliği ve mühendisliklerin dışında öğrenciye sunduğu başkaca bir olanak yok. Yine fen ve matematik ağırlıklı süper liselerde de durum farklı değil. Diğer okullarda ise lise 2'de seçilen alan belirleyici oluyor. Örneğin matematiğe yönelenin sosyal bilimlere, sosyal bilimlere yönelenin de mühendislik ve sağlık bilimlerine girme şansı yok. Çünkü YÖK Başkanı Gürüz'ün yeni sınav sistemi, Batı ülkelerininkinin aksine katı kurallara bağlı. Sanki hata yapan bir öğrencinin bütün hayatı altüst olsun isteniyor...
Genç kızın dramı
Geçenlerde uçakta gözleri fıldır fıldır cin gibi bir kızla yan yana düştük. İsmini bile sormadım ama neredeyse bütün hayat hikayesini öğrendim. Altı yıl önce çok iyi bir liseden mezun olup, Türkiye'nin en gözde üniversitelerinden birinin elektronik mühendisliğini kazanmış. Başarıyla bitirip ardından mastıra girmiş. Bu arada bir araştırma şirketinde yazılım mühendisi olarak çalışmaya başlamış. Dışarıdan bakıldığında milyonlarca gencin can attığı bu pozisyon, onu hiç ama hiç mutlu etmiyordu. Elektroniği bırakıp edebiyata yönelmek istiyor. Hatta bir romanın yazımına başlamış bile.
Meslek seçiminde nasıl böylesine bir hata yaptın diye sorduğumda da, aldığım cevap her zaman duyduğumuz klasik cinstendi. Anne öğretmen, baba elektrik mühendisiymiş. Sonunda babanın istediği olmuş. Sonuç: Kocaman bir mutsuzluk ve boşa geçen yıllar...
Benzer olay her yıl on binlerce gencin başına geliyor. Ortaöğretim kurumları seçme sınavı başvurularının yapıldığı şu günlerde, çok sayıda veli yine çocuklarının değil, kendi eğilimine göre okul belirliyor. Tıpkı uçaktaki yol arkadaşım gibi mutsuz gençler yaratmak için...
Peki bu işin doğrusu ne? Anne, baba hiç karışmasın mı? Kesinlikle hayır. Olayın ne kadar içinde olursa o kadar iyi. Ama görevi yönlendirme değil, çocuğunun yeteneklerini tanıması konusunda destek ve seçmeyi düşündüğü alanlar hakkında bilgilendirme şeklinde olmalıdır.