Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bostancıoğlu, Gürüz ve Toker'in açıklamalarını okudukça, öğrencilerin neden bu kadar çok eziyet çektiklerini çok daha iyi anladım. Hiçbirinin amacı sorunu çözmek değil. Kendilerini haklı çıkartmak.
Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu dünkü açıklamalarıyla bir kere daha gösterdi ki, yeni sınav sistemiyle uzaktan yakından ilgisi yok. Bir bakanın ince detaylardan haberdar olması elbette beklenemez. Hatası, belki de oturduğu koltuğun gereği tek kanaldan bilgi alması. Israrla söz konusu karagaşa ortamanı yaratan bakanlık bürokratları ve YÖK Başkanı'ndan bilgi alıyor. Halbuki öğrencilerle, velilerle ve hatta ÖSYM başkanıyla oturup samimi bir sohbet gerçekleştirse, bugünkü görüşlerinde çok önemli değişikler olacak. Kendisi doğruyu bulamadığı için Başbakan'a da olayın gerçek boyutlarını aktaramıyor.
Hele hele YÖK Başkanı gibi "Gazeteler karmaşa var diyor. Oysa böyle bir kargaşa yok" sözlerine ise ancak gülüp geçilir. Bakan Bey, arada bir ANAP Genel Başkan Yardımcısı Işın Çelebi gibi, gençlerin ve velilerin arasına karışıp, sorunu kaynağında araştırsa eminim bu kadar komik duruma düşmezdi.
Bakan Bey ayrıca bana ulaşan şikayet yok diyor. O halde direkt numaralarını verelim ki, belki telefonları kilitlenince olayın vahametini anlar. İşte numaraları: 0312. 418 64 17, 425 53 30.
Bu arada YÖK Başkanı kırk cephede savaşmaya devam ediyor. Türban ve laiklik konusunda kendisine sağlanan desteği hovardaca harcıyor. Kendini ali kıran baş kesen sanıyor. Hiç tartışmaya açmadan, yeni bir sistemi milyonlarca veli ve öğrenciye dayatmaya çalışması, rektörlerin elinden zorla istifa mektubu almaya benzemez. Karşısında ne koltuklarını kaptırmaktan korkan rektörler var, ne de önlerine ne getirilse evet diyen YÖK üyeleri...
Öğrenci ve veli elbette doğru olanı isteyecek, yanlış olana dur diyecektir. Demokrasi bunun için vardır. Vatandaş görüşlerini dikkate almadan, müktesep hakları göz önünde bulundurmadan alınan kararların uzun vadeli olmadığı, mağdur yaratmaktan öte işe yaramadığı defalarca görüldü. En son örnek 9 Nisan olarak belirlenen ÖSS 2000'in tarihi ve ertelenmesi...
Bu konuda en güvenilir kurum her zaman olduğu gibi ÖSYM. Yeni sistemin tartışmaya açılmasından rahatsızlık duymuyor. Sınavlar konusunda en uzman kurum onlar olmasına rağmen, Bakan ve YÖK Başkanı gibi "en doğrusu bu" demiyor. En büyük sıkıntısı zaman. ÖSYM Başkanı Toker, ısararla "zamanlama açısından sorun çıkar" diyor.
Özetin özeti: Bugün devleti yönetenler, milyonlarca kişiye karşı gözlerini, kulaklarını kapayarak tercih süresini 2 Ağustos'ta bitirip, gelecek yıl da bu sistemi değiştirdiklerinde, kaybeden sadece öğrenciler olmaz.






Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr