Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Entresan bir ulusuz. Kızdı mı çok kızıyor, sevdi mi de tam seviyoruz. Apo krizinin doruğa çıktığı günlerde İtalya ve Yunanistan'la kanlı bıcaklı olmuş, sağduyu isteyenleri neredeyse vatan haini ilan etmiştik. Dahası politikacıların kendi aralarındaki kavgaya bilim adamlarını da ortak edip, Yunanistan'la aramızdaki tüm akademik ilişkilere nokta koymuştuk. Yasakçıbaşı YÖK, uygulayıcısı da İstanbul Üniversitesi'ydi. Aradan aylar geçti. Şimdi can ciğer dost olduk. Öyle olmasaydı İstanbul Üniversitesi'nde dün ilk dersi Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandereu verir miyidi? Hem de YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün huzurunda!..
Öteden beri politikacıları anlamadık. Anlamamız da mümkün değil. Hemen her gün farklı bir tavır sergiliyorlar. Şimdi bu kervana bilim adamları ve üniversiteler de katıldı. Anlaşılan artık hocaların bilimsel yaklaşımını da bilimsel çercevede değil Ankara'dan esen rüzgara göre değerlendireceğiz!..
Peş peşe yaşadığımız deprem felaketinin iki ulusu birbirine olağanüstü boyutlarda yakınlaştırması elbette memnuniyet verici bir durum. Umarız arkası da gelir ve tek yanlı olarak kalmaz. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın yanı sıra Rektörler Komitesi Başkanı da yine dün ODTÜ'nün açılışında ilk dersi verdi. Daha önce de Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, ders kitaplarındaki Yunanistan'a ilişkin bilgilerin yeniden gözden geçirileceğini ve dostane bir yapıya kavuşturulacağını söyledi. Ama sanki uzattığımız el hep havada kalıyor. Diğer alanlardaki gelişmeler bir yana, eğitim alanında bizim gösterdiğimiz ilginin yarısını bile Yunanlı dostarımızdan görmedik. Gönül isterdi ki onlar da bizim hocalarımızı, bizim devlet adamlarımızı kendi üniversitelerine çağırsınlar! Ama vakit henüz geçmiş değil...

Öğrenci affı unutulmasın!..

15 milyon "ğrenciye karşın, 60 bin mahkum var. Onlar için bir af söz konusu oldu mu yer yerinden oynuyor. Ama aynı af "ğrenciler için istendi mi en cılız şekilde bile gündeme gelmiyor. Defalarca yazdık: İnsanları suç işlemeden, atılma durumuna gelmeden kazanmanın yollarını arayalım. Ama biz ne yapıyoruz suçlular hapse düşmeden, "ğrenciler okuldan atılmadan; onlarla ilgilenmiyoruz. Üniversiteyi kazanıp tek ders yüzünden liseden mezun olamayan binlerce "ğrenci var. Üniversitelerde bir - iki ders yüzünden atılma durumuna gelen ya da bir üst sınıftan ders alamayan on binlerce mağdur bulunuyor. Ama hiç kimse onlarla ilgilenmiyor. Ufacık bir destek yaşamlarının akışını değiştirecek. Ama o destek bir türlü gelmiyor. Haklı olarak "Affetmek için illa da okuldan atılmamızı mı bekliyorlar" diye dert yanıyorlar. Veliler ise çocuklarının mum gibi eriyip bittiklerine mi üzülsünler, yoksa harcanan emeğe, paraya, kaybolan zamana mı acısınlar? Lütfen biraz ilgi!..


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr