Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Okula başladığınız ilk günü düşünün.
Sonra da ortaokula, liseye, üniversiteye başladığınız ilk günü gözlerinizin önüne getirin...
Her şeye rağmen keyifli günlerdi.
Sıkıntılar yok muydu? Elbette vardı.
Ama bir heyecan ve coşku da vardı.
Peki ya şimdi?
Kafalar karmakarışık.
Öğrencisi de üzgün, öğretmeni, müdürü ve velisi de.
Hakları ellerinden çalınan on binlerce öğretmen, en çok girmek istediği anadolu lisesinde boş kontenjan olduğu halde kaydını yaptıramayan gözü yaşlı öğrenciler, haziranda Meclis tatile girmeden kesinlikle kadroya alınacaksınız sözü verilmesine rağmen hâlâ öğretmenden sayılmayan sözleşmeliler, taşeron müteahhitlerin üç kuruşa çalıştırdığı işçiler gibi köle muamelesi yapılan ücretli öğretmenler, okullarından adeta sürülen müdürler ve karınlarını zor doyuran velilerden istenen zoraki bağışlar ve daha neler neler...
İşte okulların açıldığı ilk günde şimdi bunlar yaşanıyor.
Öğrencisi de, öğretmeni de, velisi de mutsuz.
Keşke tam tersi olsaydı. Hiçbir inandırıcılığı olmayan boş laflar havalarda uçuşmasaydı...
Ama hâlâ umudumuzu yitirmedik. Umarız en kısa zamanda verilen sözler yerine getirilir ve her şey yoluna girer...

Haberin Devamı

Boş kontenjanlar doldurulacak mı?
Fen ve anadolu liselerindeki boş kontenjanların dolması için ne referanduma gerek var ne de yasal düzenlemeye...
Bakan Çubukçu'nun "doldurun şu kontenjanları, silin şu gözyaşlarını" demesi yeter de artar.
MEB kurmayları, sakın ha okullar açıldı, artık çok geç demesinler.
Bunun böyle olacağı aylar öncesinden belliydi. Ve bu konuda kendileri defalarca uyarıldı. Ayrıca, üniversiteler de açıldı. Ama hâlâ boş kontenjanlar için başvurular dahi başlamadı. Yani okulların açılması, kontenjanların boş kalması için bir mazeret olamaz.
Bakan Çubukçu'nun bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz.
En azından bu konudaki samimiyetini ve duyarlılığını göstereceğini umuyoruz...

Sözleşmeliler kadroya alınacak mı?
70 bine yakın sözleşmeli öğretmenin kadroya alınması konusunda defalarca söz verildi. Güya TBMM tatile girmeden önce ilgili yasa çıkacaktı. Ama araya referandum girdiği için sıra gelmedi. Eh artık referandum da sona erdiğine göre, ekimde Meclis açılır açılmaz, öncelikle görüşülecek ilk yasa, inşallah sözleşmeli öğretmenleri kademeli de olsa kadroya geçiren yasa olur.
Bu konuda muhalefetin bir engel çıkartacağını da sanmıyoruz. Tam aksine canı gönülden destekleyeceklerdir.
Ayrıca böylesi bir yasa, muhalefet ile iktidarı uzlaşma noktasına getireceği için de TBMM yeni yasama yılına farklı bir başlangıç yapmış olur.

Haberin Devamı

Üniversiteden atılma kalkacak mı?
YÖK Başkanı Özcan, geçtiğimiz aylarda üniversiteden atılmanın kalkacağını, bundan sonra kimsenin atılmayacağını ve öğrenci aflarına artık gerek kalmayacağını söylemişti.
Ancak bu açıklamanın ardından aylar geçmesine rağmen konuyla ilgili hâlâ ses seda çıkmadı.
On binlerce genç ve ailesi bu sözün yerine getirilmesini bekliyor.
Atılan bu öğrenciler arasında, sadece harç parasını yatırıp kayıt yaptıramadığı için öğrenim hayatına son verilenler de var.
Bakalım verilen sözün gereği yerine getirilecek mi?

Haberin Devamı

Eğitimde eksen kayması da var mı?
Türk eğitim sisteminin ve gençliğin en önemli sorunları, dikkat ediyorsanız hiç tartışılmıyor.
Ne işsizlik gündemde ne de okula gidemeyen milyonlarca çocuğumuz.
Gençleri işsizliğe mahkûm edenlerin, soruları çalanların, kontenjanları boş bırakanların, öğrencilere, öğretmenlere verdiği sözleri yerine getirmeyenlerin değil de bunları yazanların eleştirildiği bir Türkiye'de yaşıyoruz.
Asıl gündemi değil, suni gündemleri tartışıyoruz.
Keşke, gündemi farklı noktalara kaydırma konusunda gösterilen muhteşem becerikliliği ve zamanı, sorunları çözme konusunda değerlendirebilsek.
Bakın işte o zaman ortada ne sorun kalır ne de birbirimizi üzecek konu... Ama cambazlığı maharet sanıyoruz.
Özetin özeti: Tek tek dinlediğinizde herkes haklı ama sonuç felaket ise ortada sistem sorunu vardır. Bu yüzden kişiler birbirini yeme yerine sistemin değişmesi için çaba harcamalıdır. Anayasasını değiştiren bir Türkiye bunu da yapabilmelidir.