Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sanılır ki eğitim, hep çocuk ve gençler içindir. Oysa günümüzde yetişkinlerin eğitimi çok daha fazla önem taşıyor. ABD eğitim bütçesinin yarıdan fazlasının yetişkinlerin eğitimi için harcanması herhalde boşuna değil!..
Bilgi, artık en çabuk eskiyen metaların başında geliyor. Bilim ve teknoloji öylesine hızlı ilerliyor ki; bir mühendisin, öğretmenin ya da bir tamircinin bilgilerini sürekli yenilemesi gerekiyor. Zaten pek çok ülkede, mesleki yeterliliğin 5 yılda bir yeniden değerlendirilmesi bu yüzden. Batılı ülkelerde üniversitelerin yılın 12 ayı gece yarılarına kadar açık olması da bu amaca yönelik...

Semra Sezer farkı

Giderek genişleyen sanal eğitimin hedef kitlesi de yine yetişkinler. Temel eğitimini okullarda alan yetişkinler, eskiyen bilgilerini ya da yeni gelişmeleri internet ve interaktif online eğitimle takviye ediyorlar. Devletin yanı sıra işverenler de yetişkinlerin eğitimine önemli maddi destekte bulunuyor. Bu arada maaşlarının önemli bir bölümünü, ileriye yönelik ciddi beklentilerini karşılamak için eğitime ayıranların sayısı da her geçen gün artıyor...
İşte böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Sezer'in eşi Semra Sezer'den yetişkinlerin eğitimine yönelik önemli mesajlar geliyor. Semra Sezer, eğitimin ve gençlerin sorunlarını yakından bilen bir isim. Herkesin çok önemli dediği okul öncesi eğitim, zorunlu eğitim ya da üniversite eğitimine değil de, yetişkinlerin eğitimine yönelmesi, Türkiye standartlarını aşıp Batı'yı yakalamış olmanın sinyallerini veriyor.
Semra Hanım, Cumhurbaşkanı Sezer'le birlikte gittiği Doha'da bakın bu konuda neler diyor:
"Programımız daha çok yetişkinlere yönelik olacak. Ancak henüz işin başındayız. Programımızı hazırlıyoruz. Bitince de MEB'e vermeyi düşünüyoruz. Hazırlıklarımız basında yer alınca destek mektubu yağmaya başladı. Birçok gönüllü kuruluş var, sivil toplum örgütleri var. Hedefimiz onları bir araya getirmek. Zaten herkes yardım etmeye hazır. Eğer MEB bu programı yürütürse altyapı sorunu da olmayacak, çünkü okullar var."

Daha önce de denenmişti!

Semra Sezer, belli ki daha önce yaşanmış tecrübelerden fazlasıyla ders çıkarmış. Politikacılar gibi aceleye getirmiyor. Tınaz Titiz'in Lise Mezunlarını Meslek Edindirme Projesi LİMME ve benzeri girişimler tam anlamıyla fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Anlaşılan her türlü olasılık düşünülüyor. Ayrıca sivil toplum örgütlerinden destek alınması, yeni binalar yerine akşamları, hafta sonları ve yaz aylarında atıl durumda bulunan okulların mekan olarak değerlendirilmesi akıllıca atılan adımlar...
Evet, Türkiye'de hiç mi iyi şeyler olmuyor diyenler için işte müthiş bir proje. Sevinmek için erken gibi gözükse de şu ana kadarki gelişmeler mutluluk verici...

Diplomayla olmuyor

Atatürk'ün şu sözleri içerisinde bulunduğumuz şu durumu ne güzel de özetliyor:
"Biz cahil dediğimiz vakit mutlaka okulda okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumamış olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyelerden de hakikati gören hakiki alimler çıkar...'


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr