2000 yıllık bir tarihi kucaklayan Belkıs Harabeleri çok yakında Birecik Barajı'nın suları altında kalacak.
Gaziantep'in sınırları içinde bulunan Zeugma kenti, arkeologlar tarafından İtalya'nın ünlü Pompei kenti ile aynı değerde sayılıyor.
Ve biz bu eşsiz mirasımızı çok yakında baraj sularının derinliklerine terk edeceğiz.
Geçen yıl "Haydi Güneydoğu'ya" kampanyası çerçevesinde Batman'daki Hasankeyf'e de gitmiştik. Bugüne kadar gördüğüm en muhteşem tarihi kalıntılardan biriydi. Orası da sular altında kalacakmış.
Hasankeyf için de yıllardır kampanyalar yapılıyor, tıpkı Zeugma kenti gibi. Ama ne yazıktır ki bu kampanyaları bizler değil, hep başkaları düzenliyor. Elbette bizden birileri de tarihe sahip çıkma mücadelesi veriyor. Ama sayıları o kadar az ki!..
New York Times'dan Stephen Kinzer'in geçtiğimiz günlerde yazdığı gibi Türkiye bu kötü imajını bir türlü silemiyor. Kolay kolay silemeyecek de!..
Anadolu toprakları, bizden önce on binlerce yıl başka medeniyetlere de ev sahipliği yaptı. Her köşesi buram buram tarih kokuyor. Ama nedendir bu kokuyu hala duyabilmiş değiliz.
Son Van seyahatinde Urartuların serüvenini dinlemiş ve gezdiğimiz o mekanlarda, binlerce yıl önce yine bizim gibi birilerinin gezindiğini düşünüp, acaba şu saatlerde neler konuşuyorlardı diye merak etmiştim.
Babıtelli'ye gelmeden önce Babıali'deydik. Cağaloğlu'nun, Sultanahmet'in her metrekaresinin bir başka hikayesi vardı. Roma'ya, Bizans'a, Osmanlı'ya daha öncesinde de başkalarına yurt olmuş, dünyaya yön veren merkezlerden biri haline gelmiş.
Gelip giderken hep bizden çok çok öncekileri ve bizden çok sonra yaşayacakları düşünürdüm. O yokuşu tırmanırken gözümün önüne kareler gelir giderdi. Ama o kadar...
Tarihi yok etmek için elimizden geleni yapmışız, yapmaya da devam ediyoruz. İstanbul gibi tarihi bir kentte tarihi yaşayamıyorsunuz. Önünden geçtiğiniz, üzerinde yürüdüğünüz toprağın önemini kavrayamıyorsunuz. Siyasilerin, yerel yönetimlerin gündemine de hiç girmedi Tarih. Bir ara Fatih Belediye Başkanı iken Tantan merak salmıştı. Zeyrek'te çok önemli çalışmalar yaptı. Ama o da Ankara'ya gidince unuttu.
Tarih bilinci ve tarih sevgisi de pek çok ilgi alanı gibi okulda kazanılması gereken davranışların en başında geliyor. Ama biz ne yapıyoruz: Tıpkı diğer derslerde olduğu gibi nota dayalı ezberci eğitimle, bugün öğren, yarın unut mantığıyla tarihi de üstünkörü geçiştiriyoruz.
Özetin özeti: Eğer yarın ciddiye alınmak istiyorsak, tarih konusunda hepimize önemli görevler düşüyor. Özellikle de tarihçilere, arkeologlara, müzecilere ve eğitimcilere. Politikacıları bu konuda zorlayacak olan da, tarihi bize sevdirecek olan da onlar.
Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr