Eğitimdeki temel sorunların çözümü için verilen vaatler, nedense hep seçimden sonraya erteleniyor.
Bunun son örneği YÖK.
Güya YÖK yasası değiştirilip, YÖK ve üniversiteler yeniden yapılandırılacaktı.
Ama başka bir bahara kaldı.
Niye şimdi değil de seçimden sonra?
Meclis’te YÖK yasasının değişmesini istemeyen parti mi var ki!
Aslında diğer partilerin desteğine de gerek yok.
Ak Parti eğer isterse YÖK yasasını bin defa değiştirir ama değiştirmiyor.
Üstelik bu konuda yüzlerce defa söz verdiği halde!
Peki neden?
Çünkü onu da seçim malzemesi yapmak istiyor...
Neden referanduma götürülmedi?
Eğer gerçek anlamda 12 Eylül’ün izleri silinmek isteniyor olsaydı, YÖK yasasına yönelik Anayasa değişikliği de referanduma götürülebilirdi. Ama esamesi bile okunmadı.
Muhalefetin bu yöndeki istekleri de hep kulak ardı edildi.
Aslında Başbakan Erdoğan bu konuda samimiydi. Eğer Teziç takoz koymasaydı YÖK yasası, ta o zaman değişmişti. Ama görünen o ki dünden bugüne o köprülerin altından çok sular akmış!..
Özcan ne diyor?
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK’teki yeniden yapılandırmanın genel seçimler sonrasında yapılacak Anayasa değişikliğine göre olacağını belirterek, YÖK’te bir komisyon kurulduğunu ve bu kapsamda çalışmaların başlatıldığını söyledi.
Özcan, gazetecilerin, ‘’YÖK’ün yeniden yapılandırılması’’ konusundaki soruları üzerine, uzun süredir YÖK’te bazı önemli değişiklikler yapılmasını planladıklarını anlattı. En çok aksayan hususları düzeltmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Başbakan Erdoğan’ın seçim sonrasında yeni bir Anayasa hazırlanacağını açıklaması üzerine de, yapılandırma çalışmalarını bu yönde daha kapsamlı hale getirdiklerini söyledi.
Çalışmalar doğrultusunda YÖK’te bir komisyon kurduklarını ifade eden Özcan, en yakın zamanda daha önceki çalışmaları da göz önüne alarak yeni bir çalışma yapacaklarını kaydetti.
Özcan, bir soru üzerine, YÖK’ün isminin de logosunun da değişebileceğine işaret etti. Anayasa değiştiğinde YÖK ile ilgili maddelerin de değişme ihtimali olduğunun altını çizen Özcan, ‘’Biz Anayasa’daki ruha ve felsefeye bağlı olarak kendi değişikliklerimizi gerçekleştireceğiz’’ diye konuştu.
Özcan, ‘’Yeniden yapılandırma seçim sonrasına kaldı diyebilir miyiz?’’ sorusuna, ‘’Evet, o çerçevede gerçekleşecek’’ yanıtını verdi.
Rektörlerin atanmasına ilişkin bir soru üzerine Özcan, ‘’Şimdiye kadar yapılan tartışmalar içinde mütevelli heyeti gibi bir fikir ağırlık bastı. Zannediyorum o fikri yansıtırız’’ değerlendirmesinde bulundu.
YÖK Başkanı Özcan, bir başka soruyu yanıtlarken, gerek YÖK Başkanı’nın, gerek rektörlerin, gerek YÖK’ün yetkilerinin azaltılacağını vurguladı. Özcan, çalışmaların asıl hedefinin, ‘’YÖK’ü sadece denetleme, düzenleme yapan ve yükseköğretim politikalarını belirleyen bir kurum haline getirmek’’ olduğunu sözlerine ekledi.
YÖK Başkanı gidici mi?
YÖK Başkanı Özcan, YÖK yasasını değiştirmeye yönelik çalışmalar yapa dursun. Ama bize gelen duyumlar Başkan Özcan’ın yılbaşından önce ya da hemen sonra görevden alınacağı veya başka bir göreve kaydırılacağı yönünde.
Kendisini o makama getirenlerin büyük bir rahatsızlık içerisinde oldukları öteden beri biliniyordu ama türban konusundaki performansı, onları unutturur değerlendirmesi yapılıyordu. Şimdi bu konunun yeniden gündeme gelmesi, başka çağrışımları da beraberinde getiriyor.
YÖK konusunda o kadar çok taslak hazırlandı ki, şu anda hazırlanan taslağın seçim sonrasında kabul göreceğini beklemek abesle iştigal olur.
İşte bu yüzden Özcan’ın yeniden yapılanma üzerine söylediklerini ciddiye almak, havanda su dövmenin ötesine geçmez.
Belki de gazeteciler sormadığı için söylememiş ama YÖK’ün de RTÜK’e özenerek vakıf üniversitelerinden pay istemesi gündemdeymiş. Yasal güçleri, diktatörlerden fazlaydı ama ekonomik güçleri yoktu, şimdi o açık da vakıf üniversitelerinden yani öğrenim ücretlerini zaten zar zor ödeyen öğrencilerin sırtından sağlanacakmış...
Özetin özeti: İktidar şu günlerde üniversitelerle çok ilgileniyor. Elbette bir bildikleri vardır. Seçim yatırımı olmadığına inanmak isterdik ama 80 bin kontenjanın boş kalmasına seyirci kalan onlar değil mi!..