Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce Deniz Sipahi kulüp üye sayıları üzerine iki yazı kaleme aldı ve İzmir kulüplerindeki üye sayılarıyla durumumuzu net bir biçimde ortaya koydu. Daha sonrada Bülent Buda her zamanki nefis üslubuyla bu durumun yeni bir şey olmadığının altını çizmenin ötesinde Göztepe kulübüyle ilgili olarak ilgilenenlere bendenizin ve Engin Önen’in isimlerini salık verdi.
“Karşıyaka-Göztepe rekabeti üzerine hazırlamış olduğumuz çalışmada taraftarlara sorduğumuz sorular içinde bu durumu da ortaya koymaya çalışmıştık. Dört yüz kırk altı kişiye önce başka bir takıma sempati duyup duymadığını sorduk; ‘evet’ diyenlerin oranı %56.7 (253 kişi) ‘hayır’ diyenlerin oranı ise %43.3 (193 kişi). Aynı kişilere İzmir’de başka bir takımı tutup tutmadığını sorduğumuzda %92.8’i yani 414 kişi ‘hayır’ cevabını verdi. ‘Evet’ tutuyorum diyen sadece 32 kişiydi.
Çalışmamızda büyük önem taşıyan ve sevgili dostlarımın yazılarına konu olan dört büyükler olgunu içeren soruya verilen cevaplar ne anlatmak istediğimi daha net ortaya koyacak cinsten. Başka herhangi bir takımı tutmuyorum diyenlerin oranı %46.6 (208 kişi). Sırasıyla aynı zamanda Galatasaray’ı tutanlar 103 kişi (%23.1), Fenerbahçe’yi tutanlar 56 kişi (%12.6), Beşiktaş diyenler 34 kişi (%7.6), Trabzonspor’u destekleyen 7 kişi (%1.6) ve diğer takımların ismini veren 38 kişi (%8.5). Sözün kısası 236 kişi (%53.4) ikinci bir takımı tuttuğunu beyan ediyor.
* * *
Dünyada takım taraftarlığı kentsel, bölgesel, sınıfsal, etnik ya da dinsel bir takım temeller üzerinde şekillenir. Oysa ülkemizde durum bir hayli farklılık arz etmektedir.
Türk futbolunun kuruluşundan ve kurumlaşmasından itibaren egemen olan üç büyük takımın etkisi şampiyonlukların yanı sıra federasyon bünyesinde de kendisini hissettirmektedir.
Bu yapıyı altı kez kırmayı başardığı için Trabzonspor’un da ayrı bir yeri ve taraftar potansiyeli bulunmaktadır.
Dört büyükler olarak adlandırılan bu takımların taraftarları sadece kendi şehirlerinde değil ülkenin her yerinde ağırlıklı bir orana sahip bulunmaktadırlar.
Çifte takım taraftarlığı olarak kavramsallaştırdığımız bu yapı Türk futbolunda etkisini her daim hissettirmektedir.
Bu ağırlık Türkiye’de futbolun ilk kez oynandığı İzmir ilinde bile güçlü bir şekilde yaşanmakta ve kulüp yapılarını etkilemektedir. Bu etkileri ve kulüp üyelikleri üzerine düşüncelerimi önümüzdeki haftada sizlerle paylaşmaya çalışacağım.