Cumartesi günü Beşiktaş taraftarlarının Kayserispor maçı öncesinde takımlarını motive etmek amacıyla düzenledikleri ‘Meşaleli Yürüyüş’ sırasında polisin müdahalesi sonrasında olaylar çıktı. İstanbul’un en kalabalık güzergahı üzerinde düzenlenen aktivite bir anda savaş alanı görüntüsünün yaşandığı bir eyleme dönüştü.
Polisin orantısız güç kullanımı sonrasında maç izlemeye giden çok sayıda taraftar, hiç gereği yokken biber gazı solumak zorunda bırakıldı. Radikal Gazetesi bir gün sonra bu olayı ‘Emniyet Beşiktaş’ta 1 Mayıs Provası Yaptı!’ başlığı ile okuyucularına duyurdu. Babalarının yanında maç izlemeye giden çocuklardan, o anda yoldan geçen çok sayıda vatandaşa kadar pek çok kişi tıpkı 1 Mayıs gösterileri sırasında olduğu gibi abartılı biber gazı kullanımına maruz bırakıldılar.
Her seferinde aynı sahne
Futbolun toplumsal yaşamın bir minyatürünü bize sunduğunu ve o yapıya bakmak suretiyle toplumsal yaşama ait pek çok değeri görebileceğimizi sık sık yineliyorum. Taraftarların kendi takımlarını motive etmek için düzenlediği bir organizasyonun birden bire arbedeye dönüştüğü bir ortamda biber gazı ve güç kullanımı ile yolun açılması söz konusu oluyor. Tıpkı bu ülkede daha önce pek çok kereler yaşandığı gibi.
Böyle bir organizasyonun olacağından kulübün haberi var, buna yönelik gereken önlemlerin alınması gerekirken, ne yazık ki her seferinde aynı sahneler yine karşımıza çıkmaya devam ediyor. Çok basit bir biçimde çözülebilecek sorunları herhalde bizim kadar eline yüzüne bulaştıran ve bunun üzerine de saatlerce ahkam kesen yorumcuların olduğu bir başka ülke yoktur. Sevgili yorumcularımız, tamamen kendi tutmuş oldukları takımların perspektifinden yorumlarda bulundukları için, olan bitenin nedenini-nasılını değil hangi takımın bu olaylara neden olduğu ile ilgilenmekle meşguller.
Futbolcusunu zehirliyor
Dayak yiyen, biber gazına maruz kalan, yerlerde sürüklenen taraftarlar ancak onları ilgilendiren şey böyle bir organizasyonun anlamsızlığı! Ya da o kadar meşale ile kendi futbolcusunu zehirlediklerini görmeyen taraftarların içinde olayları çıkartanların birkaç yüz kendini bilmeyen kişi olduğu. Yorumcularımız, tıpkı Nasrettin Hocanın fıkrasındaki gibiler, bütün suç o birkaç yüz kendini bilmez taraftar bozuntusunun, onlar olmasa bütün bu biber gazı kullanımı, dayaklar, su püskürtmeler falan da olmayacak.
Yorumcuların bıraktığı yerden Beşiktaş kulübünün as başkanı devam ediyor, olayları çıkartanların gerçek taraftarlar olamayacağını, onların kendini bilmez birkaç yüz kişi olduğunu söyleyerek durumu kurtarıyor. İşte size bir Türkiye gerçeği olayları çıkartanlar birkaç kendini bilmezdir. Onların yaptıkları tüm bir camiayı bağlamaz ve kontrolsüz güç, güç değildir. Bu lafları ister Beşiktaş taraftarlarının karşı karşıya kaldığı olaylara uyarlayın isterseniz 1 Mayıs gösterilerine sonucun / sözlerin değişmediğini göreceksiniz.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025