İnternetten yayın yapan TV kanallarına denetim getiren yönetmeliğin yürürlüğe girmesi üzerine ‘Netflix ve benzeri platformlara RTÜK sansürü’ yorumlarına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin’den
yanıt geldi.
Şahin, AA’ya yaptığı açıklamada, çoğu insanın, ‘Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı İnternet Yayınlarının İnternet Ortamından Sunumu’ hakkındaki yönetmeliği okumadan eksik bilgi, ön yargı ve muhalefet etme alışkanlığıyla yorum yaptığına dikkat çekti ve ekledi:
‘Vatandaş istedi’
“RTÜK’ün 2018’deki İzleyici Eğilimleri Araştırması’na katılan vatandaşların yüzde 70.4’ü internet üzerinden yayın yapan platformların denetlenmesini istedi. Bu grupta ‘Denetim olmasın’ diyenlerin oranı yüzde 13’tü. Aynı araştırmada bu platformlara üye olanların da görüşleri de var. Bu yayınlardan birine üye olanların yüzde 65.9’u denetim olmasını istedi. ‘Denetim olmasın’ diyenlerin orası ise 29.5’ti.
Birçok ülkede internet
2019 Uluslararası Şampiyonlar Kupası’nda Real Madrid’e 7-3 gibi tarihi bir fark attıktan sonra Amerika’ya giden Atletico Madrid, Zlatan İbrahimoviç’in de oynadığı MLS All Star’ı da 3 0 yendi.
Maçı naklen yayınlayan televizyon kanalı, yeşil sahalarda bir ilke imza attı. İki takımın kalecileri ve bazı futbolcularına telsiz kulaklık ve mikrofon takıldı. Kanalın spikeri maç boyunca kulaklık ve mikrofon takılan futbolcularla sohbet etti. Spikerin sahadaki futbolculara sordukları ve onların yanıtları maçı izleyenlere naklen aktarıldı. İlk kez denenen bu pilot uygulamanın amacı belli:
Televizyon izleyicilerinin futbol maçlarına ilgisini artırmak.
Biz 90’larda yaptık
Bu pilot uygulamayı ilk kez deneyen Amerikalı televizyoncular Youtube’a girip Ender Asman’la Levent Özçelik’in maç sırasında sahaya dalıp futbolcularla canlı canlı yaptıkları söyleşileri izlemiş olsaydı, bu yöntemin ne denli işe yaradığını görürdü.
O yılları yaşamayanların “Nasıl yani?” dediğini duyar gibiyim. O zaman buyurun size o efsane enstanta-nelerden biri:
1991 92
Bir ürüne pazar bulmak veya var olanı büyütmenin yolları belli; tanıtım… TV, radyo, gazete ve dergilerle tanıtımın belli kuralları var, ama sosyal medya öyle değil… Para veya hatır için isteyen, istediği tanıtımı yapabiliyor.
Sosyal medya kullanan ünlülerden markasını korumak isteyenler, bu konuda titiz. Ancak herkes için geçerli değil bu… Ünlü kişi, birkaç bin TL için markasını riske atıyorsa, aldığı paranın vergisini de ödüyorsa kime ne? Tanıtılan ürün insan sağlığına zararlıysa durum değişir ama. Son günlerde birçok ünlünün sosyal medyasında sıkça tanıttığı teff tohumlu çay skandal mesela…
Paylaşımlar silindi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube polisleriyle Gümrük Muhafaza ekiplerinin İstanbul İl Gıda Kontrol Laboratuvarı’nda tahlil ettirdiği teff tohumlu ‘zayıflama çayı’ndan neler çıktı, neler?
Madame Tussauds İstanbul’da balmumu heykeli sergilenen ünlüler arasına pek yakında 19 yaşındaki Aleyna Tilki de katılacak. 17 yaşında sahneye çıkan, söylediği şarkılar ve yaptığı kliplerle çocuklar ve gençlerin gözdesi olan Tilki’nin balmumu heykeli için ölçüleri alındı ve figürün sekiz ay sürecek yapım çalışmaları başladı.
Madame Tussauds, 250 yıllık tarihe sahip, alanında önemli bir müze.
Merkezinin olduğu Londra’nın yanı sıra Berlin, Hong Kong ve Sidney şubelerini gezdiğim için biliyorum Madame Tussauds, sanatçı heykelleri kadar, her yaş grubundan insanın ilgisini çekecek ünlülerin de balmumu heykelini yapıp, sergileyen bir yer. O yüzden açıldığı her ülkeye göre değişiyor sergilenen heykeller.
Dünyaca ünlü pek çok ismin yer aldığı Madame Tussauds İstanbul’da Atatürk, Mevlana, Barış Manço, Adile Naşit, Kanuni, Fatih Sultan Mehmet, Sabiha Gökçen, Arda Turan, Hidayet Türkoğlu, Beren Saat, Kerem Bürsin ve Kıvanç Tatlıtuğ’un balmumu heykelleri var.
Timur Selçuk, Erol Evgin, MFÖ ve Sezen Aksu gibi ünlülerin menajeri, binlerce konserin organizatörü, özelinden iş hayatına yaşadığı en ilginç olayları anlatır da, ilginç olmaz mı?
Mustafa Oğuz’un ‘Türkiye’nin Neşeli Günleri’ni anlattığı Selin Ongun’un ‘nehir söyleşi’ türündeki 340 sayfalık ‘Yorma Birader’ adlı kitabında, çok eğlenceli anılar, sırlar da var, eğlence dünyasının karanlık ve çirkin yüzü de... Oğuz’un anlattıklarında ilginç çok şey var, ama o anılardan bugünlük paylaşacaklarım bunlar...
‘Sacit Aslan, şak diye tokat patlattı bana!’
Ebru Gündeş’in Günay’daki gazino programından sonra Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserlerine niye bu kadar ilgi gösteriyor insanlar?
Bu sorunun yanıtı yok bende. Bilgi ve veri sahibi olmadığım bir konuda fikir beyan etmem. Bu talep patlamasının yarattığı sonuçlara dair bilgim var ama…
Günay Restoran’da bir yılda en çok konser veren şarkıcı Ebru Gündeş. Gazinonun sahipleri Vahit Bayram Yıldız kardeşlerin dediği şu:
“Ebru Gündeş’in Günay’da program yapacağı tarihlerin duyurusunu yaptığımız gün bitmeden tüm yerler bitiyor. Konser ister o hafta olsun, ister aylar sonra, hiç değişmiyor bu.”
Ön sıra kapalı gişe
Ebru Gündeş’in Günay programlarına dair bir bilgi daha.
Müşteri, “Kaç liraysa vermeye hazırım dese” bile, Günay’da Ebru Gündeş’i en önde dinleyemiyor. Çünkü o masalar, Ebru Gündeş’e rezerve. O yüzden gazino ön sıraları satışa çıkmıyor. Konseri en önden takip edenlerin kimler olacağını Gündeş ve
Sezen Aksu’nun 1997’de çıkardığı ‘Düğün ve Cenaze’ albümündeki gibi eğlenceyle acıyı aynı günde hiç yaşamadım, ama ikindide cenazeye, akşama konsere gittim. Perşembe günü Zincirlikuyu Mezarlığı’ndan son yolculuğuna uğurlanan Günay Restaurant’ın kurucusu, eski sahibi Günay Tuncel, müziğin genç yıldızları için bir şey ifade etmeyebilir.
80’li yıllarda yıldızı parlayan şarkıcılar için Günay, prestij arenasıydı. Mekan; Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Candan Erçetin, Leman Sam, Nükhet Duru, Sibel Can, Muazzez Ersoy, Huysuz Virjin ve İbrahim Tatlıses gibi eski sanatçıların sıkça sahne aldığı bir gazinoydu. 2009’da gazinosunu Vahit Bayram Yıldız kardeşlere satan Tuncel’i son yolculuğuna uğurlamaya gelenler arasında, Günay’da sahneye çıkan sanatçılardan hiçbiri yoktu... Cenazeye çelenk gönderen tek şarkıcı ise, Sibel Can oldu.
Şov dünyası için ‘vefa’nın İstanbul’da bir semt adı ya da boza markasından başka anlamı olmadığına bir kez daha
Dizi dünyasının tanınmış firmalarından Ay Yapım’ın çektiği, Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Berrak Tüzünataç, Mehmet Günsür ve Büşra Develi gibi ünlülerin oynadığı, Türkiye’nin konuştuğu bir projeyi yapımcıyla aralarındaki sözleşmeye rağmen, o eserin sahibi niye durdurur?
Yazar Azra Kohen’in, çok satan kitabı ‘Fi-Çi-Pi’ üçlemesini Nüket Bıçakçı’nın yazdığı senaryoyla Puhu TV’ye çeken Ay Yapım’a mayıs ayında açtığı davada, öne sürdüğü iki gerekçe şuydu:
1. “Eserlerin ana fikrine, karakterlerine sadık kalınması, eserlerin anlam ve bütünlüğünün özelliklerinin bozulmayacak biçimde senaryonun yazılması ve dizinin bu koşula uygun çekilmesi.”
2. “Dizideki reklamların, yazarın yarattığı karakterlerin temsil ettiği değerlere uygun olması, yazarın insan sağlığına zararlı olduğuna inandığı paketlenmiş gıda, boyalı içecek ve yiyecek tanıtımlarının olmaması.”
Mahkeme Kohen’i haklı buldu ve diziyi durdurdu. Taraflar