Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), FOX’un ‘Kalbimdeki Deniz’, Show TV’nin ‘Çukur’ ve Kanal D’nin ‘Siyah Beyaz Aşk’ dizilerine verdiği cezalar enteresan. ‘Çukur’a ceza verilmesinin sebebi şu: “Alkol kullanımı, yoğun öpüşme ve sevişme sahnelerine yer verilmesi.”
‘Kalbimdeki Deniz’deki Diyar’ın, “Kadın bizim oralarda bildiğin mal. Babamın ahırdaki atı kadar bile değerim yok. Ha konağın iti, ha ben” demesi cezanın sebebi. Çünkü RTÜK bu sözleri, “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde” gördü!
RTÜK, ‘Siyah Beyaz Aşk’taki Ferhat’ın Dr. Aslı’yı alıkoyması, yalvarmalarına kulak asmaması ve tehdit edip evlenmeye zorlamasına ise şu gerekçeyle ceza kesti: “Kadına yönelik şiddeti destekleyen söz, görüntü ve olay örgüsüne yer verildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden, kadını istismar eden program olmaz.”
RTÜK, kanunlarla belirlenen kuralları açıkça ihlal edenlere hak ettikleri cezaları versin, ama kanunları yorumla esnetip, kanalları idari para cezalarıyla hizaya getirmeye çalışmasın. Türkiye, dizi
TRT, 27 Mayıs askeri darbesinden sonra hapsedildiği Yassıada’da ölen Adnan Menderes hükümetinin Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tevfik İleri’nin hayatını mini dizi yapacak.
Neden mi? İşte nedenleri:
Tevfik İleri, birçok ilke imza atmış, idealist, cesur bir milli eğitimci ve siyasetçi.
Milli Türk Talebe Birliği’nde başkanlık yaptı.
Türkçenin daha yaygın kullanılması ve yerli malına gerekli önemin verilmesi için uğraştı.
İstiklal Marşı çalınırken ayağa kalkılmasına öncülük etti.
Okulların her yıl 18 Mart’ta öğrencileri Çanakkale Şehitliği’ne götürme geleneğini başlattı.
'Aile Arasında’ filmini perşembe 16.30 seansında, İstanbul’un en pahalı, lüks, fakat iki katının da tuvaletinde kağıt olmayan Kanyon Cinemaximum’da izledim. Komedi filmini bir cümleyle anlatacak olsam, söyleyeceğim şudur:
Gülse Birsel’in senaryosu güzel, Ozan Açıktan’ın rejisi başarılı, ödediğiniz bilet parasını fazlasıyla hak eden, izleyeni güldüren, castı dört dörtlük, oyunculukların fevkalade olduğu bir film.
Gülse Birsel’in ‘Aile Arasında’nın senaryosunda yazdığı renkli karakterleri öylesine başarıyla canlandırdı ki, Engin Günaydın, Demet Evgar, Şevket Coruh, Fatih Artman, Erdal Özyağcılar, Su Kutlu ve merhum Hayati Hamzaoğlu’nun
oğlu Deniz Hamzaoğlu’nu
izlerken hayran kaldım.
Demet Evgar’ın Ebru Gündeş’e benzeyen sesiyle okuduğu şarkıları da keyifle dinledim.
‘DİŞİSEL GELİŞİM’DEN ŞAHANE KOMEDİ OLUR
ATV’deki ‘Esra Erol’da’ ve TV8’deki ‘Gerçeğin Peşinde’yi RTÜK’e şikayet eden Sağlık Bakanlığı’nın, kadın doğum hastaneleri için ortaya atılan iddiaları araştırması gerektiğini belirttiğim yazım üzerine mesaj yağdı sizlerden.
Benzer vakaların başlarına geldiğini yazanlar ve bu programları susturmak yerine, bakanlığın iddiaları araştırmasını isteyenler ağırlıktaydı.
Bu konuda Esra Erol’un da söyleyecekleri vardı. Sağlık Bakanlığı’nı kızdıran açıklamaları yapan mağdurları ekrana çıkarmadan önce, onlardan belge istediklerini söyleyen Erol, süreci şöyle anlattı:
“Programa gelen tüm ailelerden önce adı geçen hastaneden doğum belgesi istiyoruz. Bebek doğumda öldüyse, ölüm belgesi, belediye tarafından gömülmüşse, defin kaydı talep ediyoruz. Sonrasında iddia sahiplerinden gidip, suç duyurusunda bulunmalarını istiyoruz. Bu vakalarda şaşırtıcı olan, hastaneden doğum için yatış kaydı belgesinin verilmesine rağmen, bebeklerin doğumuna ilişkin hiçbir evrak ve kayıt yok...”
Evlat edinmek isteyen bazı ailelerin yasa dışı yolları seçtiklerini vurgulayan Erol, “Maalesef internetten veya başka yollardan bu ülkede bebek satışı hâlâ devam ediyor” dedi.
Erol, bakanlığı’nın şikayeti üzerine, programına
Sağlık Bakanlığı, ATV’deki ‘Esra Erol’da’ ve TV8’deki ‘Gerçeğin Peşinde’ programlarını şu gerekçelerle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) şikayet etti:
“Medyanın reyting aldığı şüphesiz olan sağlık konularını, öz denetimsiz olarak gündeme getirmesi ve bunun üzerinden sansasyon oluşturmaya çalışması, sorumlu yayıncılık ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Medya, vatandaşların seslerini duyurabilecekleri bir mecra ise de, resmi kurum ve kuruluşların adının karıştırıldığı, karalandığı, sağlık çalışanlarının töhmet altında bırakıldığı, yargısız infazların yapıldığı bir mecraya dönüşmemelidir. Sağlık çalışanlarının ispatlanması mümkün olmayan iddia ve söylentilerle zan altında bırakılması, kabul edilebilir bir durum değildir.”
İzleyicinin merakı
Esra Erol ve Serap Paköz’ün söz konusu yayınlarını izlememiştim. Bu olay üzerine internette bulabildiklerime göz attım. Birkaç gündür tanıyanların, “Esra Erol’da doğum hastanelerine ilişkin anlatılanlar gerçek mi, yoksa onlar da izdivaçlar gibi kurgu mu?” şeklindeki sorularından iki sonuç çıkardım.
Birincisi, iki programı da bayağı izleyen olduğu ve konunun insanların müthiş ilgisini çektiği...
İkincisi, izdivaçlarda olup bitenlere dair çıkan
Şimdilerde biri, “Sence yurtdışındaki Türk markaları neler?” diye sorsa bana iki isim veririm ona.
Benim bir numaramda; Çin ve Tayland’daki TV’lerde reklamlarını, Londra’nın çift katlı otobüslerinde ilanını gördüğüm Turkish Airlines var.
Bangkok’tan dönüşte havalimanının lounge’daki dergilerde, dünyanın birçok hava yolu şirketlerinin ilanını görünce, keşke THY de bu mecraları kullansa diye düşündüm.
TIME’ı açtığımda beşinci sayfada şak diye ilanı çıktı karşıma. Türk markalarının prestiji ve bilinirliği açısından güzel şeyler bunlar…
Son sayısında dünyanın önemli ülkelerine 2017 karnesi veren, Türkiye için “Turkey: Above trend” başlığı atan The Economist’teki Akbank’ın tam sayfa ilanı gururumu okşadı.
Türkiye’nin milli hava yolunun büyüklüğü yanında “devede kulak” gibi kalsa da, gördüğüm kadarıyla Simit Sarayı da yurtdışında büyüyen bir Türk markası. Londra’daki yedi şubesinden ikisi en popüler caddesi Oxford’da. Dünyaya açılmayı hedefleyen her marka için önemli bir adım Oxford’da iki dükkan!
BİR KAREDE ÇİN’İN ÖZETİ
Televizyon dünyasında, yayını başlamadan veya başladıktan sonra kanal değiştiren çok dizi oldu.
Başladığı ilk haftadan itibaren Kanal D’nin yüzünü güldüren ‘Meryem’in yaşadığı kanal değişikliği, şimdiye kadar duyduklarımdan en ilginci. İşte ‘Meryem’in ekran serüveni:
TMC’nin sahibi yapımcı Erol Avcı, dizi için ilk olarak FOX’la anlaştı.
Furkan Andıç, Ayça Ayşin Turan ve Cemal Toktaş’ın başrollerini paylaştığı dizinin
yönetmen koltuğunda, Mustafa Şevki Doğan oturdu ve ilk dört bölümünü çekti.
Yeni yayın dönemi yaklaşınca FOX’un Drama Direktörü Özlem Yurtsever, yapımcı
Avcı’ya, kanal yönetiminin çekilen bölümlerini izlemek istediğini söyledi.
‘Survivor 2018 All Star’ ne zaman başlayacak?
Şubat 2018’de...
Daha önce de yazdım, her yarışma öncesi Acun Ilıcalı’nın uyguladığı yöntemi.
Bu sefer de aynısını yaptı ve ‘Survivor’da yarışacak ünlüleri taksit taksit açıklayıp, aylar öncesinden işin PR’ına başladı. Bakar mısınız şimdiye kadar ‘Survivor 2018 All Star’da yarışması kesinleşen isimlere?
Hilmi Cem İntepe, Adem Kılıçcı, Hakan Hatipoğlu, Murat Ceylan, Cumali Akgül, Turabi Çamkıran, Ümit Karan, Nihat Doğan, Sema Aydemir, Nagihan Karadere ve Merve Aydın.
‘Survivor 2018 All Star’da takımlar 12’şer kişiden oluşacak.
O isim şaşırtacak