ÇAĞLAYAN’DAN YILDIZLARI KIZDIRACAK AÇIKLAMALAR

14 Kasım 2017

bir süredir Kanal D’de projelerden sorumlu genel müdür olarak görev yapan televizyoncu Armağan Çağlayan’ın asıl mesleği avukatlık.

Hukuk doktorasını tamamladıktan sonra bir süre akademide ders de veren Çağlayan’ı kamuoyu avukat değil, ‘Popstar’ın sivri dilli jüri üyesi’ olarak tanıdı.

Çağlayan, artık kameranın önünde değil, arkasında. Çağlayan jüri üyeliğini bıraktı, ama ‘sivri dili’ni terk etmedi.

Hukuk camiasına hitap eden ‘h +’ adlı dergide Çağlayan’la yapılmış bir söyleşiyi görünce merakla okudum sonuna kadar.

Söyleşiyi yapan Av. Zeynep Burcu Giciri, dizi oyuncularının uzun çalışma süreleriyle ilgili serzenişini sorunca, artık televizyonculuk yapan eski meslektaşına, Çağlayan’ın yanıtı şu oldu:

“İşin doğasında bu var. Günde sekiz saat çalışarak haftada 75 bin TL kazanamazsınız. Bu ücretlerin de bir bedeli var, bunu ödemek zorundalar.

Mesai saatlerinin daha düzenli olduğu bir iş istiyorlarsa gidip market açsınlar ya da yiyorsa bir taraftan üniversite bitirip doktor, mühendis ya da avukat olsunlar. Hatta ALES’e girip yüksek lisans yaparlarsa daha rahat ve maaş olarak nispeten bol işler bulabilirler. Bu yolu seçtiyseniz günde 18 saat çalışmayı da göze alacaksınız. Aksi takdirde proje

Yazının Devamı

TV SATIŞLARI ARTTI REYTİNGLER DÜŞTÜ

13 Kasım 2017

Türkiye’de geçen yılın aynı dönemine oranla bu yıl televizyon satışları yüzde 100 arttı. Dizi ve film izlemeye ayrılan sürenin de artmasına rağmen ölçülen kanalların reytingleri artmadı, aksine azaldı. Çünkü insanların dizi ve filmleri izledikleri mecra değişti.

Düne kadar insanlar, sevdiği bir dizinin yeni bölümünü izlemek için bir hafta beklemek zorundaydı. İnternet televizyonculuğu sayesinde izleyici özgürleşti. TV izleme programını artık kendi belirliyor seyirci... Türkiye’de insanların istediği diziyi, filmi, dilediği zaman ve sürede izleme keyfinin geldiği nokta hakkında Netflix Ürün İnovasyonu Başkan Yardımcısı Chris Jaffe’in açıkladığı veriler çarpıcı:

“Türkiye’de mobil cihazlarla Netflix’e abone olanların yüzde 62.4’ü, altı ay içinde dizi ve filmleri internete bağlı TV’lerden izliyor. İnsanların film ve dizi izlemek için TV ekranı karşısında geçirdikleri süre, mobil cihazlarla izledikleri sürenin iki katı. Türkiye’deki Netflix kullanıcılarının internete bağlı TV’lerden film ve dizi izleme süreleri de yüzde 55 oranında arttı.

” İzleyicinin internet televizyonculuğuna kayması, günümüzün entertianment kanalları için için tehlike sinyali. Reyting düşünce gelir azalacak ve bu da

Yazının Devamı

BAKAN’LA DOĞAN ALTIN FIRSAT!

12 Kasım 2017

ABD ekonomisi büyüklük olarak ‘deve’yse, bizimki ‘devede kulak’ onun yanında…

Amerikalılar, aynı anda milyonların izlediği Oscar’da markaları sansürlemiyor, aksine lanse ediyor, ama bizde dizi ve filmler, RTÜK Kanunu uyarınca buz deryasına dönüyor.

Türkiye dünyaya dizi ihraç ediyor, ama bu vesileyle ülkesinin markalarını pazarlayamıyor.

Çünkü bizde ‘gizli reklam’ yasağı var.

Dünya ‘yumuşak güç’ olarak adlandırılan dizi ve filmlerle sadece aşk, dram ve komedi satmıyor. O yapımlardaki markaları da pazarlayıp, çektiği dizi ve filmlerden kat be kat fazlasını kazanıyor.

Ekonomiye ihanet

Bu gerçeği gören Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TV ve dizi sektörünün önünü açacak, ekonomimize büyük katkı sağlayacak bir açıklama yaptı:

Yazının Devamı

CİNAYETLER EKRANDA BÖYLE AYDINLANIYOR!

9 Kasım 2017

TV8’de Serap Paköz’ün sunduğu ‘Gerçeğin Peşinde’de otomobilde kendini yakarak intihar ettiği sanılan, otopside kalbinde yedi bıçak darbesi saptanan Fehmi Özcan konusu aydınlatılmaya çalışılıyor. Ekranda, ‘Feride’nin Nizip’ten komşusu’ yazan bir kadın bağlandı yayına...

İzleyici: Mahkemenin delil olarak kabul etmediği bir ses kaydından yola çıkıp, iki çocuk annesi bir kadının bu kadar mahrem şeylerinin ortaya dökülmesi izleyici olarak
beni rahatsız etti.

Serap Paköz: Mahkemenin bu ses kaydını delil kabul etmediğini nereden biliyorsunuz? O ses kaydına henüz ulaşılamadı ki?

İzleyici: Bunu bilmeyecek bir şey yok! İnternete giren herkes ses kaydının mahkemede delil kabul edilmediğini bilir. Bunun için bir bilgiye gerek yok.

S. P. : Ses kaydının mahkemede delil olarak kabul edilmediği doğrudur. Ancak o kişinin ruh hali hakkında aileye fikir verecektir.

Sonrasında Fehmi Özcan’ın yakınlarıyla, telefonla bağlanan kadın arasında tartışma sürdü ve bir ara Paköz devreye girdi:

“Bir avukattan bize mesaj geldi. ‘Ses kaydı mahkemede delildir. Bu dosya da bir ceza yargılaması. Ortadaki de bir cinayettir. Katili bulmak için ses kaydından kesinlikle yararlanılır’ diyor Ayşe Hanım.”

Yazının Devamı

DOĞAYI KİRLETMEDE RAKİPSİZİZ NEDENSE

7 Kasım 2017

Merit Açık Uluslararası Tavla Şampiyonası için gittiğim Kıbrıs Girne’de konakladığımız otelden çıkıp, sahilde yürüyeyim dedim. Merit Cyristal’dan çıktım, yanı başımızdaki Merit Royal ve Merit Premium’dan sonra halk plajı var. Yaz bitti, güneşli günlerde tatilin keyfini çıkaranlar gitti. Peki geriye ne kaldı?

Masmavi bir deniz, şahane bir kumsal mı? Ne gezer! Sahile dökülmüş inşaat atıkları, hatta beton bloklar... Binlerce boş şişe, naylon poşetler, pet şişeler, giysi parçaları, hatta çocuk bezleri...

Akdeniz’in ortasındaki Kıbrıs adasının güzelim Girne sahilinde olmaması gereken ne varsa mevcut. O çöpleri oraya uzaylılar veya Rumlar getirmediğine göre, hepsi bizim eserimiz.

Otelden sahil boyunca Girne Amerikan Üniversitesi’nin yazlık tesisine kadar yürüdüm, her yer aynı...

Girne’de durum böyle de, Türkiye’de farklı mı? Değil... “Temizlik imandan gelir” diyen bir dine mensubuz, ama doğayı kirletmede, çöplüğe çevirmede üstümüze yok nedense!

Eynesil’i eyalet sanan radyocu

Bazı radyolar var ki, adından bellidir hedef kitlesi. Örneğin Karadeniz FM.

Yazının Devamı

ZİYNET SALİ’NİN 17 YILLIK HAYALİ

6 Kasım 2017

Ziynet Sali, 17 yıllık “İngilizce şarkılarla dünyaya açılma” hayali için ilk adımını attı.

10 ay önce Jamaika asıllı İngiliz prodüktör Anthony Marshall’la tanışınca soluğu İngiltere’de alan şarkıcı, şimdiye kadar bakın neler yaptı?

6 yaşına kadar Manchester’da yaşayan şarkıcı, Londra’da dil eğitimi, dans dersleri aldı. İngiliz bir gitaristle repertuvar çalıştı, vokal eğitimi gördü. Her hafta iki akşam, müzisyenlerin ücret almadan sahne aldığı mekanlarda canlı performas sergiledi.

Anthony Marshall’ın yaptığı üç İngilizce şarkı için stüdyoya girdi.

O şarkılardan ilki olan “Magic”e, Marshall’ın isteği üzerine İstanbul’da klip çekti. Çünkü “Magic”, Marshall’ın İstanbul’un martılarından etkilenip yazdığı bir şarkı...

Galata, Karaköy, Kadırga ve Ataköy Marina’da çekilen klibi İngiltere’den gelen Luke Bioglas ile Marcel Beckfond yönetti.

Londra’da 50 kişi arasından seçilen dört dansçının eşlik ettiği klip Sali’ye 75 bin sterline maloldu. Sahneden kazandığını İngilizce şarkılar için harcayan Sali, “Magic” single’ını Marshall’ın isteği doğrultusunda İngiltere’den önce orta Avrupa pazarına sunacak. “Magic”in arkasından diğer İngilizce şarkılar, bilahare de 11 şarkılık İngilizce albüm gelecek.

Yazının Devamı

‘HER ŞEHİT HABERİNDE DERİN ACI DUYUYORUM’

5 Kasım 2017

Meslekte 19, Star TV’de 13 yılı dolduran Nazlı Çelik’le sohbet ettik hafta içinde. Star Haber’in Genel Yayın Yönetmeni ve anchorwomanı Çelik’le konuşurken, Özlem Denizmen girdi odaya ve kucaklaştıktan sonra bir hediye verdi ona. Denizmen’in hediyesi; gelişmeyi ve dürüstlüğü temsil ettiği, özgüven verdiği iddia edilen ametist taşıydı. Denizmen’in bu taşı hediye olarak seçmesinin sebebi, Çelik’in yaptığı özel haberlerle ‘vatan bekçileri’nin gözdesi, terör örgütlerinin hedefi olması. Odası ödüller ve kendisine “Cesur Çelik” diyen askerlerin plaket ve hediyeleriyle dolu Çelik’e ilk sorum şu oldu:

- Bizde anchorlar neden okullar kapanınca tatile çıkıyor, zil çalınca dönüyor?

Rahmetli Mehmet Ali Birand, Uğur Dündar, Ali Kırca’dan beri böyle. Biz yokuz, ama birlikte çalıştığımız yetenekli arkadaşlarımız var. Yazın ekranda olmuyorum ama yıllık izin bitince genel yayın yönetmeni olarak mesaim sürüyor.

- Haber tatile girmediğine göre bu uzun mola niye diye ısrar etsem?

Şöyle düşün; sunduğumuz, haber toplantılarında izlediğimiz, bire bir tanıklık ettiğimiz olaylar, insanın ruh halini ciddi şekilde etkiliyor. Kato Dağı’na haber yapmaya gidip, döndükten hemen sonra o bire bir değip, dokunup

Yazının Devamı

PANTOLON GİYEMEDEN ÖLEN ÇOCUĞUN DRAMI

2 Kasım 2017

Çocukluğumuzda ‘var’ yoktu, ‘yok’ vardı. Ne istersek ‘yok’tu. Anne-babamız kıtlık döneminde büyüdü, durumları yoktu.

1962 doğumluyum. O yüzden kıymet bilen bir nesiliz.

Bir gün babam, ‘Size pantolon getireyim mi?’ deyince, üç kardeş hayal kurmaya başladık. Çünkü babaannemin şalvarından kesip, diktikleri çiçekli donlarla ve kara lastiklerle gidiyorduk okula.

Dokuz yaşındayım, ilkokul üçe gidiyorum, kardeşim birde. En küçüğümüz Rafet altı yaşındaydı.

Akşam babam paketleri açmaya başladı. Bana ve kardeşime kara pantolon, kara önlük, beyaz yakalık, siyah kara lastik. Hevesle bekleyen Rafet, ‘Hani bana?’ deyince babam, ‘Bir dahaki gidişte alacağım sana’ dedi. Rafet, ‘Ben de bekliyordum’ diye ağlayarak giderken, babamın gözlerinden yaşlar süzüldü.

Sevdiğinizi gösterin

Sabah okuldan geldiğimde Rafet, ‘Ay, ne güzel yakışmış. Bir kere giyebilir miyim?’ dedi. ‘Olmaz, toz edersin’ dedim. İkinci, üçüncü gün de istedi vermedim. Dördüncü gün, ‘Belki bana da çok yakışır. Bir defa giyeyim’ dedi. Uzun geleceğini söyledim, ‘Ucunu kıvırırım. Kilimin üzerinde giyerim, tozlanmaz. Beş dakika aynada bakayım’ deyince, cuma okuldan gelince beş dakika vereceğimi söyledim. Akşama dört kardeş yan yana yatarken be

Yazının Devamı