YABANCI MÜZiĞE YASAK KAPIDA!

18 Mayıs 2011

Türkiye’nin en çok yabancı turist ağırladığı yaz aylarında yabancı müzik çalmak, yasal olarak yasak hale gelecek. Yani ‘nur topu’ gibi yeni bir kriz daha doğacak

Müziğin iki önemli meslek birliği MESAM ve MSG’de aylardır denetim yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettişleri hazırladıkları raporu Teftiş Kurulu Başkanlığı’na sundu.
Teftiş Kurulu Başkanı da, raporu inceledikten sonra ‘gereğinin yapılması’ için Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne, onlar bunu MESAM ve MSG’ye tebliğ etti.
Bakanlıktan gelen ‘Çok gizli’ damgalı yazıyı okuyan MESAM ve MSG yöneticileri şaşırdı.
Çünkü kendilerinden ileride Türkiye’nin başına büyük sıkıntı açacak bir şeyi yapmaları isteniyordu:
“Bakanlığımız müfettişlerinin yaptığı incelemeler sonunda Türkiye’de kullanılan yabancı şarkılar için çifte ödeme yapıldığı tespit edildi. Bu sorunu gidermek için acilen birer komisyon kurun ve kime ne kadar mükerrer ödeme yapıldığını tespit edin. Yabancı eserlerin temsilcileri olan Türkiye’deki edisyon kuruluşlarına ve yurt dışındaki temsilcilerine ödenecek oranları yasaya uygun hale getirene ve geçmiş döneme ait çifte ödemeleri ortaya çıkarıncaya kadar yabancı editör ödemelerini durdurun.”

Yazının Devamı

‘TELİF’ Mİ DEDİNİZ?

17 Mayıs 2011

Ajda Pekkan kim?
Türkiye’nin tek “Süperstar”ı…
Üstelik anasının aksütü gibi hak ediyor bu ünvanı…
Çünkü hayatımıza girdiği ilk günden bugüne, bu sıfatı hak edecek birçok yenilik yaptı…
“Süperstar”, yaptıklarının üstüne yatmadı, hep kendini yeniledi…
Bugün sahnede gençlere taş çıkartıyor olması, kuşağının yıldızları bir konserden 30-40 bin lira isterken Ajda Pekkan’ın 190 bin lira istemesi de, “Süperstar”lığının sürdüğünün en somut kanıtı…
Ama gel gör ki “müzik dünyasının Süperstarı”, Türkiye’de “telif” diye bir sorun olduğunu tekstil işine girince hatırladı.

Yazının Devamı

NASRETTiN’iN TORUNU CEM

16 Mayıs 2011

‘Yaşamdan Dakikalar’ programının yeni kanalındaki ilk konuğu Cem Yılmaz’dı. Bir ara ekrana küçük bir ‘Nasrettin Hoca’ fotoğrafı geldi. Yılmaz ilk sahne hayatına Nasrettin Hoca olarak başladığını söyledi

Hıncal Uluç, Nebil Özgentürk ve Sunay Akın’lı ‘Yaşamdan Dakikalar’ın Sky Türk’teki ilk programı son yıllarda televizyonda izlediğim en keyifli sohbetti.
Her şeyin ‘ilk’i özenle hazırlanır ya, ‘Yaşamdan Dakikalar’ın yapımcısı Nebil Özgentürk de öyle yaptı.
Özgentürk, yeni kanallarındaki ilk programa Cem Yılmaz gibi bir komedyeni konuk edince ortaya ‘tadından yenmez’ bir sohbet çıktı.
Nebil Özgentürk’ten programın deşifresini isteyip, Cem Yılmaz’ın söylediklerinin önemli bir bölümünü köşeme taşımamın sebebi şu:

Yazının Devamı

RTÜK’ün çarpıcı radyo araştırması

14 Mayıs 2011

RTÜK tarafından 3 - 15 Aralık 2009 tarihleri arasında, 21 il ve 124 ilçede gerçekleştirilen “Radyo Dinleme Eğilimleri 2 Araştırması” çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye genelini temsil eden 2 bin 600 kişiyle yüz yüze yapılan anket, teknolojiyle birlikte radyoculuğun nasıl evrim geçirdiğini gözler önüne serdi...
İşte o araştırmanın ortaya koyduğu çarpıcı tablolar:

Radyoyu, radyodan dinleyenler azalıyor
En uzun süre radyo dinleyenler günde ortalama 4.18 saatle Güneydoğulular.
En az süreyle radyo dinleyenler ise Karadenizliler.
Radyoyu klasik radyo alıcılarından dinleyenlerin oranı 2007 yılında yüzde 88 iken, 2009’da bu oran yüzde 64’e geriledi. Dinleyicilerin yüzde 64’ü, radyo kanallarını klasik radyo alıcılarından takip ediyor. Yüzde 18.4’ü mobil telefon ya da cep telefonu, yüzde 15’i internet, yüzde 14.5’i uydu, yüzde 12.9’u ise mp3 çalar ve ev sinema sistemleri gibi yeni teknolojik vasıtalar aracılığıyla radyo takip ediyor.

Yazının Devamı

GÖZÜMÜZ AYDIN! 44 ÖDÜL BiRDEN!

13 Mayıs 2011

İletişim fakültelerinin ödül vermesine karşı değilim. Karşı olduğum şey, bu kadar çok ödül dağıtarak ödüllerin içinin boşaltılması. Listedekilerin yüzde 90’ı ‘anasının ak sütü’ gibi hak ediyor ödülü ama aday olmayı bile hak etmeyenler var

İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ‘7’nci İletişim Ödülleri’ni kazananlar gazeteye verilen tam sayfa ilanla duyuruldu kamuoyuna.
“İstanbul Aydın Üniversitesi’nin 14 bin öğrencisi medya ve sanat dünyasının yıldızlarını belirledi” başlığıyla verilen ilan zaten yarım sayfa olsa, mümkün değil o kadar isim oraya sığmazdı.
Yok böyle bir ödül hovardalığı!
İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ‘7’nci İletişim Ödülleri’ne kaç kişi layık görüldü biliyor musunuz?

Yazının Devamı

SEZEN, BETÜL’E DAHA NE YAPSIN?

12 Mayıs 2011

Betül Demir’in albümüde Sezen’in dört şarkısı var, ama ‘Hop Dedik’ süper. Demir, bu albümle müzik dünyasının aranan solistlerinden biri olmazsa bu işi bırakmalı, evinde oturup ‘hayırlı kısmet’ini aramalı


Yeni çıkan albümleri önce Kartepe’de dinledim, sakin kafayla. Kuşlardan başka eşlik edecek canlı yoktu şarkılara.
Aynı şarkıları bir kez de trafikte dinledim.
Trafik benim için ilginç bir kriterdir.
Şayet trafikte dinlediğim bir şarkının sesini yükseltmek gelmişse içimden, bence tamamdır o.

Yazının Devamı

‘EGOSUCTION’ ŞART ONLARA

11 Mayıs 2011

Sanıyorlar ki, etraflarında dönüyor dünya. Onlar bulunmaz Hint kumaşı, başkaları sıradan ya da zavallı. Bu tür insanların egolarına tıbbi müdahale gerekmiyor mu sizce de?


‘Evrenden Torpilim Var’ adlı kitabın yazarı Aykut Oğut, neredeyse kapağının tamamı aynayla kaplı yeni kitabını, şöyle bir not düşerek imzalayıp göndermiş bana: “Sevgili Ali, keyifli okumalar dilerim.”
Bu kadar mı ‘tam isabet’ olur? Biraz kafa dinlemek için Kartepe’ye giderken yanıma aldığım üç kitaptan birindeki dileği yerine yetirmemek olur mu?
Kitabı okumaya başlayınca ‘ego’ konusunda Aykut Oğut’la aynı fikirde olmadığımı anladım. Neden mi? Nedeni yazdığı şu satırlar:
“Yıllar boyunca ego, kurtulmamız gereken b... bir şey olarak öğretildi bize. Hatta iki deyim dilimize girmiş bile:

Yazının Devamı

ACUN’DAN DERS ALIN

10 Mayıs 2011

Yıldızı kaymak üzere olan 'yıldız'larla, şöhret olmaya dünden 'gönüllü'leri götürmüş bir adaya Acun Ilıcalı. Her tarafından 'çamur fışkıran' Nihat Doğan’la Pascal Nouma, başladılar kavgaya ve hepimiz daldık onları seyre

Televizyon sektöründe format yarışma hazırlayan, sunuculuk yapan birçok insan var, ama hiçbiri Acun Ilıcalı kadar başarılı değil.
Bir insanın her yaptığı iş tutuyorsa, 'şans'la, 'tesadüf'le izah edilemez bu. Sürdürülebilir başarı, işine duyduğun saygı, samimiyet, ekip çalışması, yaşadığı ülkenin insanını tanımak ve yaptığın işi iyi pazarlamaktan geçer.
Bunların hepsi mevcut Acun’da.
Onu, 'lümpen kültürün temsilcisi' olarak görenler, yaptığı yarışmalarla insanları kolay yoldan para kazanmaya özendirdiğini iddia edenler var.
Acun Ilıcalı’yla ortaya çıkan bir kültür mü bu?

Yazının Devamı